Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Düşman Ceza Hukuku: Eleştirel veya Totaliter Ceza Hukuku Konsepti?

Frank SALIGER,Serkan OĞUZ

I. DÜŞMAN CEZA HUKUKUNUN GÜNCELLİĞİ

Günther Jakobs tarafından formüle edilen düşman ceza hukuku konsepti hakkındaki tartışmalar tam hızıyla devam etmektedir. 1985 yılında Frankfurt ama Main şehrinde gerçekleşen Ceza hukuku profesörleri toplantısında ilk kez sunulan bu teori dikkate değer yankıya neden olmamasına rağmen,1 20 yıl sonra aynı yerde gerçekleşen 30. Ceza Hukuku Avukatları toplantısında, tartışmanın (ilk) baskı sayısının zirve noktasını yaşadığı görünmüştür. Burada şunlar zikredilmektedir: Günün başlangıcında yayınlanan makaleler derlemesi “‘Bitte bewahren Sie Ruhe‘ (Lütfen Soğukkanlılığınızı muhafaza ediniz). Tanınmış ceza hukukçularının 18 makalesinden meydana gelen “Leben im Feindrechtsstaat” (Düşman Hukuk Devletinde Yaşam)2; Jakobs ve Peter-Alexis Albrecht tarafından Frankfurt veya Mayıs 2005’te Ceza Hukuku profesörleri toplantısında yayınlanan, ZStW’nin (Zeitschrift für die gesamte Strafrechtswissenschaft) (4/2005) son sayısında yayınlanan çalışma3; buna ek olarak Tatjana Hörnle ve Luis Greco’nun Goltdamer -Arşivinin son sayısındaki makalesi4 ve son olarak Arndt Sinn’in Uluslararası Ceza Hukuku Dogmatiği Dergisi’nin (Zeitschrift für Internationale Strafrechtsdogmatik) Mart sayısındaki makalesi.5

Ulusal ve uluslararası alandaki bu hararetli tartışma fikrin yaratıcısını sevindirebilir, ona kendi konseptiyle -gecikmelerle de birlikte- zamanın ruhunu tam on ikiden vurduğunu haber vermiştir. Gerçekten de Jakobik Düşman ceza hukuku (Jakobssche Feindstrafrecht) bu esnada geniş bir şekilde tartışılmıştır: Maddi hukuk, ceza usul hukuku, anayasa hukuku, hukuk teorisi, ceza hukuku teorisi, hukuk tarihi, suç siyaseti, suç ve ideoloji eleştirisi açılarından.6

Bu konudaki reaksiyonlar bir hayli farklı olmuştur: “Düşman ceza hukuku” konseptinin analitik değeri literatürün sadece bir kesimi tarafından reddedilmektedir.7 Çoğunluk, düşman ceza hukukunu, ceza hukuku analizinin (eleştirel) aracı olarak kabul etmektedir, hatta kısmen yüksek miktarda.8 En çok kazanan olarak Jakobs görünmektedir, düşman ceza hukuku kategorisi ile tekrardan unutulmaya yüz tutmuş hukuk felsefesinin derin boyutlarını hatırlatmıştır.9 Düşman ceza hukuku oybirliğiyle sadece normatif-olumlu (normativ-affirmative) kategori açısından reddedilmektedir: Bir düşman ceza hukuku ceza hukukunun yasal belirtisi olarak kişiliğin gelişimi kavramı ile ya kavramsal açıdan mümkün değildir10 ya da açık bir şekilde insan onuru (Alman Anayasası-Grundgesetz (GG) madde 1/1) ile çatıştığı ve eşitlik ilkesi (GG. Madde 3) karşısında anayasaya aykırıdır.11