Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Fransız Anayasa Yargısında Somut Norm Denetimi Dönemi

Le Période de Contrôle Concret de Constitutionnalité des Normes Dans la Justice Constitutionnelle Française

Ebru KARAMAN

2008 yılında Fransa’da yapılan Anayasa Reformu, Fransız Anayasa Yargısına “somut norm denetimini” getirerek bireylerin dolaylı da olsa Anayasa Konseyi’ne ulaşmasının önünü açmıştır. “Öncelikli anayasallık sorununun” gündeme geldiği Fransız sistemindeki bu yeni dönem, doktrinde tartışmaları da beraberinde getirmiştir. Kara Avrupası’ndaki bir çok ülkede, bireylerin anayasa yargısına doğrudan ulaşmasına “bireysel başvuru yolu” ile imkan tanınmışken, Fransa’da ancak Yargıtay veya Danıştay filtresinden geçerek Anayasa Konseyi önüne gelebilme imkanının yeni sağlanması, temel hak ve özgürlükler adına düşündürücüdür. Söz konusu değişiklikle birlikte, görülmekte olan bir davada, yasal düzenlemeyle Anayasada düzenlenen herhangi bir hak ve özgürlüğün ihlal edildiği ileri sürülebilmektedir. 2010’da yürürlüğe giren somut norm denetimi ile a priori denetim usulünü kabul etmiş Fransa, böylelikle a posteriori denetim usulünü de anayasa yargısı sistemine dahil etmiştir. Böylelikle, 1958 Fransız Anayasası’nın siyasi mülahazalarla oluşturduğu Anayasa Konseyi, kuruluşundan ancak elli sene sonra temel hak ve özgürlükleri korumak adına bir adım daha yol alabilmiştir.

Anayasa Yargısı, Fransız Anayasa Konseyi, Somut Norm Denetimi, A Posteriori Denetim, 
2008 Anayasa Reformu.

La réforme constitutionnelle de 2008 a composé “le contrôle concret de constitutionnalité des normes” dans la justice constitutionnelle française pour que les individus, même si indirectement, puissent saisir le Conseil constitutionnel. Tout d’abord, “la question prioritaire de constitutionnalité” est une nouvelle voie de droit qui a fait commencer du discours doctrinal dans le système français. Dans la plupart des Etats européens pratiquent le “recours individuel” à la justice constitutionnelle, mais cependant le Conseil constitutionnel français peut être saisine d’une question préalable par les tribunaux ordinaires et donc ce filtrage exercé par le Conseil d’Etat et la Cour de Cassation préoccupe au nom des libertés et des droits fondamentaux. Il est soutenu qu’une disposition législative porte atteinte aux droits et libertés que la Constitution garantit. Depuis l’entrée en vigueur de la question prioritaire de constitutionnalité, le 1er mars 2010, on a adopté le contrôle concret et a posteriori devant le Conseil constitutionnel. Ainsi, cinquante ans après sa fondation, le Conseil constitutionnel qui est formé des arguments politiques avait un peu avancé pour protéger des libertés et des droits fondamentaux.

Justice Constitutionnelle, Conseil Constitutionnel Français, Contrôle Concret de Constitutionnalité des Normes, Contrôle a Posteriori, Réforme Constitutionnelle de 2008.

GİRİŞ

Fransız geleneği, yasaların anayasaya uygunluğunun her türlü denetimine uzun süre düşmanca bir tutum sergilemiştir. Bu dönemdeki anayasa uygunluk denetimi fikri, “yasaların egemenliği dogması” ve “yasamanın yanılmazlığı miti” ile çelişmekteydi. Çoğunluğun ve halkın iradesinin ifadesi olan yasalar, ancak halkın bizzat kendisi ya da temsilcisi aracılığıyla tartışmaya açılabildiğinden, yasaların anayasaya uygunluğunu incelemekle görevli bir kurumun varlığı ancak V. Cumhuriyet Dönemin’de gerçekleşebilen bir yenilik olmuştur1.

Siyasi bir denetim aracı olarak kurulan Anayasa Konseyi’nin, soyut norm denetiminin süreç içerisinde yargısallaşmasından sonra, 23 Temmuz 2008 Anayasa Değişikliği ile, oluşumunu tamamladığı ileri sürülmektedir2. Ancak anayasaya uygunluk denetiminde yetkili bir özel mahkeme öngören sistemi benimseyen çoğu Kara Avrupası ülkesinde olduğu gibi, Fransız anayasa yargısında temel hak ve özgürlüklerin ihlali halinde, bireylerin doğrudan Anayasa Konseyi’ne ulaşabilme imkanı yoktur. Fransız anayasa yargısının bu yönü dikkate alınıldığında, gelişim sürecini tamamladığını söylemek pek mümkün değildir.

2008 değişikliği sonrası Fransız Anayasası’nın 61-1. maddesi, bir mahkeme önünde görülmekte olan bir davada, yasal düzenlemenin Anayasa ile güvence altına alınan hak ve özgürlükleri ihlal ettiği ileri sürüldüğü takdirde, bu sorun hakkında Danıştay veya Yargıtay’ın belirli bir süre içerisinde vereceği kararla Anayasa Konseyi’ne başvurulabileceğini düzenlemektedir3.