Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yüzleştirmeli Tanık Sorgulaması Hakkı

Robert ESSER, (Çev.) Doç. Dr. Elvan KEÇELİOĞLU - Dr. Hüseyin ACAR

(Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Adil Yargılanma hakkı başlıklı 6. maddesinin 3d. fıkrası / Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmenin 14. maddesinin 3e. fıkrası)

I. ADİL YARGILANMA HAKKI ÖLÇÜTÜ OLARAK CEZA YARGILAMASINDA İSPAT USULÜ

Ne 1950 yılında hazırlanan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde ne de daha sonra düzenlenen ek protokollerde ceza yargılamasında hukuki anlamda kabul gören delillerin ispat aracı olarak değerlendirilmesiyle bağlantılı kurallar belirlenmemiştir. Bu durum ceza muhakemesi uygulamasında ağırlıklı yer bulan tanıklık delili içinde geçerlidir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ispat hukukuyla ilgili konularda kendinde sınırlı bir denetim yetkisi kabul etmekte ve bu alandaki sorumluğu esasen ulusal mahkemelerde görmektedir.1 Esasında bu kişisel başvurunun genel denetim özelliğine uymaktadır. (AİHS m. 34.) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tanıkla ispat konusunda birçok olayda (sözleşmenin 6. maddesinin 1. fıkrası) adil yargılanma hükmü gereğince delillerin elde edilmesi ve değerlendirilmesi aşamasında, savunma hakkının kullanılmasında ortaya çıkan engellerin kaldırılarak şüpheliye genel olarak etkili bir savunmanın sağlanıp sağlanmadığını aramaktadır.2 Şüpheliye adil yargılanma hakkının tanınıp tanınmadığı, genellikle muhakeme kurallarının düzenlenmesinin gerekliliğiyle ilgili genel çerçevenin belirlenmesi ve ilgili ülke hukukunda somut muhakeme sürecinin işleyişine göre şekillenmektedir.3

II. SORU VE YÜZLEŞTİRME HAKKININ GENEL İLKELERİ

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesin 6. maddesinin 3. fıkrası daha ziyade adil yargılanma hakkına konu olan şüpheli hakları için kapalı bir katalog içermez. Tanıkla ispatın merkezinde olan sözleşmesin 6. maddesinin 3d. fıkrası; şüpheliye (daha sonraki aşamada sanığa) bir taraftan iddia makamının tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek (yüzleştirme hakkı) diğer taraftan savunma makamının tanıklarının da mümkün olduğunca şikâyet makamı veya mahkeme önünde aynı koşullar altında davet edilme ve dinlenilmesinin sağlanmasını garanti altına almaktadır. Bunun arka planında Anglosakson ceza muhakemesi sisteminde egemen olan silahların eşitliği ilkesi yer almaktadır.4 Sonuç itibariyle adil yargılanma hakkının teminat altına alınması, savunmanın kendi araçlarıyla mahkemede açılan ceza davası ile ilgili kararı etkileyebilmesi (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesin 6. maddesinin 1. fıkrası) ve iddia makamıyla (savcılık) aynı konuma gelebilmesidir.5

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesin 6. maddesinin 3. fıkrasında; şüpheli haklarının bağımsız bir şekilde tezahürü, tanıkla ispat çerçevesinde belirlenen karşılıklı aksi durumların bir araya gelmesi hali söz konusudur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi sıklıkla sözleşmede belirtilen adil yargılanma hakkı genel prensiplerine uyulup uyulmadığını denetlemektedir. (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinin 1. fıkrası bağlantısıyla 3d. fıkrası) Bu durumu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Sözleşmenin 6. maddesinin 3. fıkrası gereğince şüpheliye karşı adil yargılanma hakkının sağlanması gerektiğinin ifadesi olarak anlamak gerekir.6 Diğer taraftan yüzleşme hakkının engellenmesi durumunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Sözleşmesin 6. maddesinin 1. fıkrasına dayanması, daha önce bahsedilen adil yargılanma hakkının genel ilkelerinin geçerliliğini kaybetmesine yol açar. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yeni içtihadı her ne olursa olsun açıkça bu yöndedir. (daha fazlası için VI. Bölüme bkz.)