Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Ceza Hukukunda Criminal Compliance Düzenlemeleri ile İlgili Öğrenci Araştırma Grubu Raporu

Serkan MERAKLI, Zehra ERPEHLİVAN, İrem TÜRKYILMAZ, Mehmet Ege AKYER

GİRİŞ

Bu çalışma Alexander von Humboldt Vakfı’nın desteği ile gerçekleştirilen “Criminal Compliance im türkischen Strafrecht de lege feranda” isimli projenin bir parçası olarak Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri ile oluşturulan araştırma grubunun yaptığı çalışmaların bir sonucu olarak kaleme alınmıştır. Bu projenin bir parçası olarak öğrenciler criminal compliance konusunu araştırmışlar ve ulaştıkları verileri ve bilgileri bir rapor haline getirmişlerdir. Öğrencilerin bu konudaki bilgilerinin geliştirilmesi ve öğrencilerin özellikle yurtdışında oldukça gündemde olan bir konu hakkında kendilerini geliştirmeleri amaçlanmıştır. Araştırma konusu büyük ölçüde öğrenciler ile birlikte kaleme alındığından bu çalışmanın öncelikli amacının öğrencilerin araştırma yapma yetkinliklerinin geliştirilmesi ve araştırma konusu hakkında bir perspektif ve vizyon kazanabilmeleri olduğu söylenmelidir.

Çalışmada ilk olarak criminal compliance kavramının anlamı incelenmiş olup ardından bu kavramın işlevi ele alınacaktır. Daha sonra ise Türk hukukundaki compliance ve criminal compliance alanındaki hukuki düzenlemelerin neler olduğu izah edilmeye çalışılacaktır. Bunun akabinde compliance sorumlusu ya da diğer bir deyişle uyum görevlisi kavramının ne anlama geldiğine değinilerek bu görevlinin olası ceza hukuku sorumluluğunun mümkün olup olmadığı ve hangi açılardan ele alınabileceğine ilişkin açıklamalara yer verilecektir. Bu açıklamaların ardından ise uygulamada compliance programı oluşturan bazı şirketlerin bu programlarına dair kısa bilgilere yer verilecektir.

I. CRIMINAL COMPLIANCE KAVRAMININ ANLAMI

Criminal compliance kavramı Türkçe’ye “ceza hukuku normlarına uyum”1 ya da “cezai uyum” şeklinde tercüme edilebilir. Ancak kavramın İngilizce şekli tüm dünyada genel kabul gördüğünden bu çalışmada bu terim ile ifade edilmesi tercih edilmektedir. Criminal compliance kavramı ceza hukukundaki compliance tedbirlerini ve faaliyetlerini ifade etmektedir. Diğer bir deyişle suçla ilgili compliance olarak isimlendirilebilir.2 Compliance kavramı ise en temel anlamıyla şirketlerin mevcut hukuk kuralları ile uyumlu hareket edilmesinin sağlanması anlamını taşır.3 Bu yolda yapılması gerekenler bir compliance programı oluşturulması suretiyle gerçekleştirilebilir. Böylece şirketler, faaliyetlerinin hukuk kuralları ile uyumlu olmasını herhangi bir hukuk ihlaline yol açmadan önce sağlamaya çalışırlar. Bu yönüyle compliance aslında şirketin hukukun tüm dalları bakımından hukuka uygun davranmasının sağlanmasını amaçlar. Fakat şirketin ceza hukuku mevzuatına uyumlu bir faaliyet göstermesini amaçlayan program criminal compliance adı ile spesifik olarak isimlendirilir ve konumlandırılır. Bunun sebebi şirket bünyesinde bir suç işlenmesinin şirketi hem maddi olarak hem de manevi olarak oldukça olumsuz sonuçlar ile karşı karşıya bırakacak olmasıdır. Bu yönüyle ticaret hukuku kurallarına uyum sağlanması kadar ceza hukuku normlarına uyum sağlanması da şirketin menfaati ve varlığı için hayati önem taşır. İşte bu nedenle de criminal compliance, compliance kurumunun özel bir alanı olarak ayrıca konumlandırılmaktadır.

Compliance kavramının üç temel öğesine (resmi davranış kurallarının belirlenmesi, bir uyum ofisinin kurulması, bir uyum görevlisinin atanması ve çalışanlar için bir ihbar hattı oluşturulması) ek olarak kurum, aynı zamanda organizasyon içinde yüksek düzeyde uyum programının sorumluluğunu organizasyon içinde üst düzeydeki görevlilere yüklemelidir.4 Geçmişinde yasa dışı faaliyetlerde bulunan veya yasalara etkili bir şekilde uyum sağlamayan eylemlerde bulunan yöneticileri işe almamalıdır. Uyum programı şirket genelinde tutarlı bir şekilde uygulanmalı ve kurum standartlarını ve prosedürlerini düzenli olarak çalışanlara iletmelidir.5 Örneğin Boeing isimli şirket, birçok etik yanlış adımın ardından uyum programını revize etmiş olup şirket tarafından hazırlanan yasal bir raporda sunulan iyileştirme önerileri arasında Boeing’in mevcut programında yapılan bir dizi iyileştirme de yer almıştır. Bu öneriler arasında, yakın zamanda Boeing’in rakipleri için çalışmış olan yeni çalışanların uygunsuz görünüm veren pozisyonlarda çalışmasını yasaklayan politikaların oluşturulması da bulunmaktadır.6 Yasal raporda ayrıca şirkete, hem çalışanın hem de Boeing’in uygunsuz pozisyonlara girmesini önlemek için bu yeni çalışanları üç yıl boyunca takip etmesi talimatı verilmiştir.7 Görüldüğü üzere uyum programı, şirketlerin faaliyetlerini her alanda şekillendirebilmektedir. Bu sayede şirketlerin hem etik açıdan hem de hukuki açıdan istenmeyen sonuçlara yol açması önlenmeye çalışılmaktadır.

Türk ceza hukukunda criminal compliance kavramı henüz pek ele alınan bir kavram değildir. Kaldı ki bu alandaki hukuki düzenlemelerin de henüz yeterince olgunluğa erişmediği göze çarpmaktadır. Türk ceza hukukunda şirketlere yönelik genel bir compliance zorunluluğu öngörülmediğinden bu kavram oldukça sınırlı bir faaliyet alanı ile uygulanmaktadır. Aşağıda hangi alanlarda bu zorunluluğun bulunduğuna değinilecektir.

Türk ceza hukukunda bu kavramın gelişmesi ve daha çok kendine yer edinmesi önleyici hukuk anlamında ceza hukukunun son çare olma özelliğini güçlendirebilecektir. Zira iş hayatında kendi faaliyetlerini herhangi bir suç işlenmeden önce kontrol eden ve denetleyen şirketlerin bulunması ve bunların sayılarının artması sonucunda bu şirketlerin faaliyetleri kapsamında çalışanların ya da üçüncü kişilerin suç işlemelerinin önüne geçilmesi mümkün olacaktır. Böylece ceza hukukunun devreye girmesini gerektiren eylemler dış dünyada ortaya çıkmamış olacaktır. Bu bakımdan criminal compliance kavramının önleyici bir hukuk mekanizması işlevinin de bulunduğu söylenebilir.