Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk ve Alman Hukuku Karşılaştırmalı Meşru Savunmada Müteakip Saldırı

Subsequent Attack in Self Defense in Comparative Turkish and German Law

Recep KAHRAMAN

Meşru savunma, hukuken korunan bir hakka yönelik haksız bir saldırıya karşı tepki verilmesi halidir. Kurumun, saldırı ve savunmaya ilişkin olarak iki ana koşulu bulunmaktadır. Herhangi bir eylemin meşru savunma davranışı olduğunun söylenebilmesi, öncelikle saldırının mevcut olup olmamasına bağlıdır. Başlamış saldırının yanında, başlaması veya tekrarlanması kuvvetli bir olasılık içeren saldırı da mevcut saldırı niteliğindedir. Müteakip saldırı olarak da ifade edilebilen saldırının tekrar etmesi, akut tehlike içermektedir. Tehlikenin akut olup olmadığı, savunma yapan kişinin öznel duygularıyla değil somut olayın koşullarına göre değerlendirilmektedir. Mütemadi olarak şiddet uygulanan kadının, partnerinin pasif olmasından faydalanarak fiili gerçekleştirmesi, saldırının tekrarlanmasının akut tehlike içermemesi nedeniyle meşru savunma olarak kabul edilmemektedir. Astenik duyguların etkisiyle müteakip bir saldırının olduğunun düşünülmesi halinde de hata konusunda geçerli esaslar dikkate alınmaktadır.

Meşru Savunma, Haksız Saldırı, Mevcut Saldırı, Tekrarlanan Saldırı, Akut Tehlike.

Self defense is a response to an unjustified attack on a legally protected right. The institution has two main conditions regarding attack and defense. To be able to say that any action is a self-defense behavior primarily depends on whether the attack is present or not. In addition to the started attack, an attack that has a strong probability of starting or repeating is also a actual attack. The repetition of the attack, which can also be expressed as a subsequent attack, contains an acute danger. Whether the danger is acute or not is evaluated according to the circumstances of the concrete event, not the subjective feelings of the defender. The fact that the woman, who is constantly subjected to violence, takes advantage of her partner’s passiveness, is not accepted as a self defense since the repetition of the attack does not pose an acute danger. If it is thought that there is a subsequent attack due to asthenic feelings, the valid principles regarding the mistake are taken into account.

Self Defense, Unjustified Attack, Actual Attack, Repeated Attack, Acute Danger.

GİRİŞ

Meşru savunma, hukuken korunan bir menfaate yönelik mevcut haksız bir saldırının orantılı kuvvet kullanılarak defedilmesidir.1

“Hak asla adaletsizliğe boyun eğmez” anlayışının doğrudan tezahürü olan meşru savunma,2 klasik ceza hukuku geleneğine ait olup her zaman yüksek dogmatik ilginin odak noktası olmuştur.3 Doğal hukuk anlayışına göre insan, her türlü saldırıya karşı direnmek hakkına sahiptir.4 Saldırıya uğrayan kişinin, yasal çıkarlarına zarar verilmesini kabul etmek zorunda kalmaması meşru kabul edilmektedir.5 Failin haklılık koşullarında suçun varlığını gideren bir eylemi gerçekleştirme hakkı, mağdur açısından bir müsamaha yükümlülüğüne tekabül etmektedir.6

Meşru savunma hakkının kapsamı açısından, saldırının hangi zamana kadar mevcut kabul edilebileceğinin belirlenmesi önem arz etmektedir. Genel olarak hakkın, haksızlık ile mücadelesi olarak ifade edilebilecek meşru savunmada, özellikle tekrar etmesi kuvvetli olasılık dahilinde olan saldırının sınırının belirlenmesi, çözüme kavuşturulması gereken bir husus olarak karşımıza çıkmaktadır. Meşru savunmada, saldırının mevcut olması daha önce çalışılmış olmasına karşın, çalışmada müteakip saldırı olarak ifade edilen saldırının tekrarı tehlikesine karşı savunma yapılabilmesine dair mevcut çalışmalar bütünlük içermemektedir. Bu nedenle çalışmanın amacı, farklı görüşleri ve yargı kararlarını eleştirel bir şekilde karşılaştırarak, müteakip saldırıdan ne anlaşılması gerektiğini ve devam eden saldırı ile bağlantısının ne olduğunu belirlemektir. Çalışmada, saldırının mevcudiyeti açısından uygulamada sorunlu görünen müteakip saldırının, meşru savunma içindeki yeri ve önemi kapsamlı olacak şekilde açıklanmaya çalışılmaktadır. Müteakip saldırının özelliği açıklanmakta, mevcut Türk ve Alman ceza kanunları ile doktrin ve yargı kararları açısından uygulamaya nasıl yansıdığı değerlendirilmektedir. Kavrama ilişkin olarak doktrinde ve yargı kararlarında yapılan tüm tartışmalara da çalışmada yer verilmektedir.

I. GENEL AÇIKLAMALAR

Alman Ceza Kanunu’nun (Strafgezetzbuch) 32’nci maddesine göre meşru savunma (Notwehr), “kendisine veya bir başkasına yönelik mevcut bir hukuka aykırı saldırıyı önlemek için gerekli olan savunmadır.” 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 25’inci maddesinin 1’inci fıkrasına göre ise “gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile yapılan savunmadır.”7

Meşru savunmanın nedenini, kişinin kendisine veya üçüncü bir kişiye ait hukuki menfaatlere yönelik haksız bir saldırı oluşturmaktadır.8 Saldırı, yasal olarak korunan bireysel menfaatleri tehdit eden veya ihlal eden herhangi bir insan davranışıdır.9

Saldırının varlığı, meşru savunmaya “hak için mücadelede” özgül toplumsal karakterini veren çok belirleyici bir önkoşuldur.10 Savunma, saldırıyı defetme amacıyla yapılmalıdır. Meşru savunmanın zamansal sınırını da oluşturan bu duruma göre savunmanın yapıldığı anda bir saldırı mutlaka mevcut olmalıdır.11

Türk ve Alman hukukunda meşru savunmada saldırının filhal yani güncel olması aranmaktadır. Bu durum esasen savunma fiilinin işlendiği zaman ile saldırının belli bir bağlantı içinde olmasıdır. Saldırı fiili ile savunma fiilinin eş zamanlılığı şeklinde ifade edilebilmektedir.12 Güncel saldırı; Alman Ceza Kanunu’nun 32’nci maddesine göre “mevcut bir saldırı” (Gegenwärtigen Angriff);13 Türk Ceza Kanunu’nun 25’inci maddesine göre ise “gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan bir saldırı” olarak düzenlenmektedir.14