Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Nitelikli Unsurlu Suçun Cezasının Belirlenmesinde Karşılaşılabilecek Hususiyetler

Issues That may be Encountered in Determining the Penalty for an Offense with Qualified Elements

Yağız YAVUZ

Kanun koyucu ceza normlarında bir suça ait olacak şekilde birden fazla nitelikli unsur tasviri yapabilir. Bu suretle meydana gelen suçun hem cezayı artıran hem de cezayı azaltan nitelikli unsurlara sahip olması mümkündür. Benzer şekilde bir suçun cezayı artıran/azaltan birden fazla nitelikli unsuru da bulunabilir. Bu türden suçlarda cezanın gerçekleşen nitelikli unsurların dikkate alınması suretiyle tayini özellik arz eder. Bu çalışmada öncelikle somut olayda bir suça ait cezayı artıran ve azaltan nitelikli unsurların birlikte gerçekleştiği hallerde cezanın belirlenmesinde ne gibi bir yolun izlenebileceği irdelenecektir. Bunun akabinde, bir suça ait birden fazla oransal artırımlı/indirimli veya özel ceza çerçeveli cezayı artıran/azaltan nitelikli unsurun bir arada gerçekleştiği hallerde cezanın nasıl tayin edileceği inceleme konusu yapılacaktır.

Nitelikli Haller, Nitelikli Unsurlar, Nitelikli Unsurların Çakışması, Birden Fazla Nitelikli Unsurun Gerçekleşmesi, Cezanın Belirlenmesi.

It is possible for an offense to have qualified elements that both increase and decrease the criminal penalty. Similarly, an offense may have more than one qualified element that increases/decreases the criminal penalty. In such offenses, it is important to determine the penalty by considering the qualified elements. This paper aims to present firstly, what kind of a path can be followed in determining the punishment in cases where the qualified elements that increase and decrease the penalty of an offense occur together. Subsequently, it will be examined how to determine the penalty in cases where more than one qualified element of an offense that increases/decreases the criminal penalty is realized together.

Qualified Elements, Qualified Cases, Conflict of Qualified Elements, Realization of More Than One Qualified Element, Determination of Punishment.

GİRİŞ

Kimi suçların kurucu unsurlarının gerçekleştiriliş şekilleri önemli ölçüde farklılık arz edebilir. Bu suretle suçun haksızlık içeriğinde temel suça karşılık gelen cezanın alt ve/veya üst sınırıyla karşılanamayacak bir ağırlaşma veya hafifleme meydana gelebilir. Kanun koyucular, bir suçun haksızlık içeriğinde ortaya çıkan yukarı veya aşağı yönlü bu tür değişiklikleri kanunilik prensibine uygun şekilde karşılamak için temel suça ek unsurlar ilave etme yoluna gider. Böylelikle suçun haksızlık içeriğinde önemli ölçüde değişiklik meydana getiren hususiyetler suç tiplerinde ek unsurlarla kanun koyucu tarafından tasvir edilir. Bu ek unsurlar nitelikli unsurlar biçiminde adlandırılır. Nitelikli unsurlar prensip itibarıyla suçun ayniyetinde ve suçla korunan hukuki değerde herhangi bir değişime yol açmaz. Yalnızca suçun ağırlığında (haksızlık içeriğinde) ve cezasında mecburi suretle değişime yol açar.

Nitelikli unsurlu suçlarda cezanın belirlenmesinde çeşitli güçlüklerle karşılaşılabilir. Bunlardan ilki bir suçun cezayı artıran nitelikli unsuru ile cezayı azaltan nitelikli unsurunun birlikte gerçekleşmesi durumudur. Bu ihtimalde, cezayı azaltan nitelikli unsurun özel ceza çerçevesine yani kendisine ait alt ve üst sınırlı müstakil bir ceza aralığına sahip olduğu hallerde Türk Ceza Kanunu (TCK) m.61/4’te öngörülen kuralın işletilmesi bir sorun olarak belirebilir. Çalışmamızın ilk kısmında bu konu ele alınmıştır. Ayrıca, bir suça ait birden fazla cezayı artıran (veya azaltan) nitelikli unsurun birlikte gerçekleştiği hallerde de cezanın nasıl hesaplanacağı tereddütlere yol açabilir. Zira 5237 sayılı TCK’da bu konuda açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Gerçekleşen nitelikli unsurların seçimlik nitelikli unsur statüsünde olmasına, karşılığında özel bir ceza çerçevesi öngörülmesine ya da yalnızca oransal bir ceza artırımına (indirimine) yol açmasına göre, bunların cezaya etkisi farklılık arz edebilmektedir. Çalışmamızın ikinci kısmında ise bu konu incelenmiştir.

I. BİR SUÇUN CEZAYI ARTIRAN NİTELİKLİ UNSURU İLE CEZAYI AZALTAN NİTELİKLİ UNSURUNUN BİRLİKTE GERÇEKLEŞMESİ

TCK m.61/4 hükmüne göre “Bir suçun temel şekline nazaran daha ağır veya daha az cezayı gerektiren birden fazla nitelikli hallerin gerçekleşmesi durumunda; temel cezada önce artırma sonra indirme yapılır.” TCK’nın cezanın belirlenmesini düzenleyen 61. maddesinin 4. fıkrasında, cezayı artıran ve azaltan nitelikli unsurların aynı suçta bir arada bulunması halinde, önce cezayı artıran nitelikli unsur dikkate alınarak cezanın artırılması, ardından ise cezayı azaltan nitelikli unsur dikkate alınarak cezanın indirilmesi emredilmiştir. Oluşa göre bu hükmün uygulanmasını gerektiren dört farklı ihtimalle karşılaşılabilir. Birinci ihtimal cezayı azaltan nitelikli unsur oransal bir ceza hafiflemesi öngörürken cezayı artıran nitelikli unsurun da oransal bir ceza artırımı içermesidir. İkinci ihtimal cezayı azaltan nitelikli unsur oransal bir ceza hafiflemesi öngörürken cezayı artıran nitelikli unsurun müstakil bir ceza çerçevesi içermesidir. Üçüncü ihtimal hem cezayı azaltan nitelikli unsurun hem de cezayı artıran nitelikli unsurun müstakil ceza çerçeveleri içermesidir. Son ihtimal ise, cezayı azaltan nitelikli unsur karşılığında müstakil bir ceza çerçevesi öngörülmüşken cezayı artıran nitelikli unsur karşılığında ise oransal bir ceza artırımı öngörülmüş olmasıdır. TCK m.61/4 hükmünden, ilk iki ihtimalde nitelikli unsurlu suçun cezanın hesaplanmasında istifade edilmesi mümkündür. Ancak son iki ihtimalde bu hükme göre uygulama yapılması mümkün gözükmemektedir.

Örneğin zimmet suçunun konusunu oluşturan malın değeri az olabilir (TCK m.249), ancak suç zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli hareketlerle (TCK m.247/2) işlenmiş olabilir. Zimmetin konusunu oluşturan malın değerinin az olması halinde suçun cezasının belirli bir oranda indirilmesi gerekir. Bu suçun açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli hareketlerle işlenmesi halinde ise, cezanın belirli bir oranda artırılması gerekir. TCK m.61/4 hükmü gereği bu durumda, temel suça karşılık gelen ceza belirlendikten sonra, bu ceza üzerinden önce oransal ceza artırımını gerektiren nitelikli unsurun uygulanması (TCK m.247/2), bu suretle belirlenen toplam ceza üzerinden ise bu kez oransal ceza indirimini gerektiren nitelikli unsurun (TCK m.249) hesaba katılması gerekir. Benzer bir uygulama kanunda cezayı artıran nitelikli unsur karşılığında özel ceza çerçevesi öngörülmüş olması durumunda da geçerlidir. Bu halde de TCK m.61/4 hükmü gereği, cezayı artıran nitelikli unsura karşılık gelen alt ve üst sınırlar arasında belirlenen ceza üzerinden oransal indirimi gerektiren cezayı azaltan nitelikli unsurun hesaba katılması gerekir.

Bununla birlikte bir suçun hem cezayı azaltan nitelikli unsuru hem de cezayı artıran nitelikli unsuru karşılığında kanunda ayrı ayrı müstakil ceza çerçeveleri öngörülmüş olması da mümkündür. Örneğin, hırsızlık suçu elbirliği ile malik olunan mal üzerinde (TCK m.144/1-a), bina içinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında (TCK m.142/2-h) işlenmiş olabilir. Suçun el birliği ile malik olunan mal üzerinde işlenmesi iki aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasının uygulanmasını gerektiren bir cezayı azaltan nitelikli unsurdur. Suçun bina içinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında işlenmesi ise beş yıldan on yıla kadar hapis cezasına hükmolunmasını gerektiren bir cezayı artıran nitelikli unsurdur. Bu durumda cezanın hesaplanmasında TCK m.61/4 hükmünden istifade edilmesi mümkün gözükmemektedir. Zira cezayı azaltan nitelikli unsur karşılığında oransal bir ceza hafiflemesi öngörülmediğinden, bu nitelikli unsurun cezanın hesaplanmasında nasıl dikkate alınacağı belirsiz kalmaktadır.1

Benzer bir belirsizlik kanunda bir suçun cezayı azaltan nitelikli unsuru karşılığında müstakil ceza çerçevesi, cezayı artıran nitelikli unsuru karşılığında ise oransal ceza artırımı öngörülen hallerde de söz konusudur. Örneğin, kasten yaralama suçunun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde (TCK m.86/2) ancak bir silahla (TCK m.86/3-e) işlenmesi halinde durum böyledir. Suçun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde işlenmesi dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunmasını gerektiren bir cezayı azaltan nitelikli unsurdur. Suçun silahla işlenmesi ise cezada yarı oranında artırım yapılmasını gerektiren bir nitelikli unsurdur. Bu halde de TCK m.61/4 hükmü gereği işe önce cezayı artırarak başlanması gerektiğinden ve cezayı azaltan nitelikli unsur karşılığında müstakil bir ceza aralığı öngörüldüğünden, bu iki nitelikli unsurun cezanın hesabında nasıl dikkate alınacağı belirsiz kalmaktadır.2

Öncelikle belirtilmelidir ki hâkimin cezanın hesaplanması sırasında keyfi bir uygulama geliştirmesi mümkün değildir. Hâkim, cezayı somutlaştırırken TCK m.61’de önceden kanunla belirlenmiş olan usullere riayet etmekle yükümlüdür.3 Türk öğretisinde bir görüşe göre, yukarıda zikredilen son ihtimalde yapılması gereken temel cezanın özel ceza çerçeveli cezayı azaltan nitelikli unsur üzerinden tayin edilmesi ve bu şekilde belirlenen ceza üzerinden cezayı artıran nitelikli unsurda öngörülen oransal artırımın uygulanmasıdır. Cezayı artıran nitelikli unsur karşılığında da özel bir ceza çerçevesinin öngörüldüğü hallerde ise cezanın her iki nitelikli unsurda öngörülmüş olan müstakil ceza çerçevelerinin kesişimi içerisinden belirlenmesi gerekir.4 Öğretide başka bir görüşe göre ise, TCK m.61/4 hükmü doğrultusunda işlem yapılabilmesi için cezayı azaltan nitelikli unsurun özel ceza çerçevesi öngörmemesi gerekir. Cezayı azaltan nitelikli unsur özel ceza çerçevesi içeriyorsa cezayı artıran nitelikli unsuru bertaraf edecektir. Yani somut olayda bir suça ait cezayı artıran ve azaltan nitelikli unsurlar birlikte gerçekleşmiş olmasına rağmen, sadece cezayı azaltan nitelikli unsura karşılık gelen özel ceza çerçevesi üzerinden cezanın belirlenmesi yoluna gidilecektir. Cezayı artıran nitelikli unsurun gerçekleşmiş olması, cezayı azaltan nitelikli unsura ait özel ceza çerçevesinin alt ve üst sınırları arasında hesaplama yapılırken dikkate alınacaktır.5 Bu suretle hâkimin cezayı üst sınıra yaklaşarak belirlemesini sağlama işlevi görebilecektir. İkinci görüş esasen aşağıda açıklanan Alman uygulamasıyla (Sperrwirkung) benzerlik arz etmektedir.

Bir suçun müstakil ceza çerçeveli cezayı azaltan nitelikli unsuru ile cezayı artıran nitelikli unsurunun birlikte gerçekleştiği hallerde, cezanın nasıl hesaplanacağı hususunda her ne kadar TCK m.61/4 hükmünden bir çıkarımda bulunulamasa da Yargıtay’ın uygulaması nettir. Yargıtay, bir suçun hem cezayı azaltan nitelikli unsuru hem de cezayı artıran nitelikli unsuru karşılığında kanunda ayrı ayrı müstakil ceza çerçeveleri öngörülen hallerde, somut olayda bu nitelikli unsurların her ikisi gerçekleşse bile, sadece cezayı azaltan nitelikli unsura karşılık gelen ceza aralığı içerisinde cezanın belirlenmesi yoluna gitmektedir.6 Nitelikli unsur karşılığında müstakil ceza çerçevesi öngörülen hallerde, kanun koyucu tarafından bu ceza çerçevesinin alt ve üst sınırları belirlenirken temel suçun haksızlık içeriği de dikkate alınmaktadır. Bu itibarla cezayı artıran ve azaltan her iki nitelikli unsura karşılık gelen ceza çerçevelerinin birlikte hesaba katılması mümkün olmamaktadır.

Öte yandan, kanunda bir suçun cezayı azaltan nitelikli unsuru karşılığında müstakil ceza çerçevesi, cezayı artıran nitelikli unsuru karşılığında ise oransal ceza artırımı öngörülen hallerde Yargıtay, her iki nitelikli unsuru arka arkaya uygulayarak cezayı hesaplama yoluna gitmektedir. Buna göre Yargıtay, önce cezayı azaltan nitelikli unsura karşılık gelen ceza çerçevesi içerisinden temel cezayı belirlemekte, ardından ise bu ceza üzerinden cezayı artıran nitelikli unsura karşılık gelen oransal ceza artırımını uygulamaktadır.7

Kanımızca bu gibi haller için izlenebilecek en sağlıklı yöntem, kanunda suç bazlı olarak üstünlük kuralı öngörülmesidir. Genel hükümler kitabında genel geçer yani tüm suçlara yönelik bir üstünlük kuralı düzenlemesi yapılması suç bazlı hususiyetlerin, ilgili suça ait nitelikli unsurların türünün ve ağırlığının yeteri kadar dikkate alınmasına engel olur. Bu nedenle, ilgili suç tipi içerisinde yapılacak özel düzenlemelerle bir suça ait cezayı artıran nitelikli unsurun ve özel ceza çerçevesi içeren cezayı azaltan nitelikli unsurun birlikte gerçekleşmesi halinde ne gibi bir uygulama yapılacağının peşinen kanun koyucu tarafından belirlenmesi en doğru çözüm olacaktır. Kanun koyucu ilgili suç özelinde yapacağı bu tür bir düzenlemede, hâkimin yalnızca cezayı azaltan nitelikli unsuru ya da cezayı artıran ve azaltan nitelikli unsurları birlikte dikkate alarak cezayı tayin etmesi gerektiği belirlemesinde bulunabilir. Ayrıca, kanunda bu gibi hallerde uygulanmak üzere alt ve üst sınırlı ayrı bir ceza çerçevesi de öngörülebilir.

Alman öğretisinde bu gibi hallerde yasak (engelleme) etkisi (Sperrwirkung)8 biçiminde adlandırılan, aynı suça ait cezayı azaltan nitelikli unsurun, cezayı artıran nitelikli unsuru kural olarak bertaraf etmesini ve sadece cezayı azaltan nitelikli unsurun uygulanmasını gerektiren bir prensip bulunmaktadır. Bu prensip doğrultusunda hareket edilebilmesi için bir suçun cezayı artıran nitelikli unsuru ile cezayı azaltan nitelikli unsurunun düzenleniş şekli itibarıyla birbirini bertaraf edici nitelikte olması, yani bu iki nitelikli unsurun birlikte uygulanamaması gerekir.9 Bir suçun cezayı artıran ve azaltan nitelikli unsurlarının hukuki sonuçları birlikte uygulanmalarını imkansızlaştırıyorsa, sadece cezayı azaltan nitelikli unsur uygulama bulur. Bu durum, suçun daha hafif olan şeklinin yasak etkisi biçiminde isimlendirilir. Ancak bu gibi hallerde, cezayı artıran nitelikli unsurun gerçekleşmesinin suça ve cezaya hiçbir tesirinin bulunmadığı düşünülemez. Cezayı artıran nitelikli unsurun gerçekleşmesi, cezayı azaltan nitelikli unsura karşılık gelen ceza çerçevesi içerisinde cezanın belirlenmesi aşamasında dikkate alınabilir. Yani bu durum, hâkimin hükmü tesis ederken cezayı azaltan nitelikli unsurlu suça ait ceza çerçevesinin üst sınırına yaklaşmasına dayanak oluşturur. Buna karşılık, cezayı artıran ve azaltan nitelikli unsurların hukuki sonuçları birbiriyle bağdaşıyorsa (yani birbirini bertaraf etmeyip aksine tamamlıyorsa), her iki nitelikli unsur da yan yana bulunma ve birlikte uygulanma kabiliyetini haiz demektir.10

Bir suça ait cezayı artıran ve azaltan nitelikli unsurların birlikte gerçekleştiği hallerde, genel geçer bir üstünlük kuralına göre çözümlenmesi gereken bir meseleden ziyade, suç bazlı olarak yorum yoluyla çözümlenmesi gereken bir meselenin mevcudiyetinden söz edilir.11 Cezayı azaltan nitelikli unsurun anlamına ve amacına göre cezayı artıran nitelikli unsur bakımından bir yasak etkisi ortaya çıkarması mümkün olduğu gibi cezayı artıran ve azaltan nitelikli unsurların birbirini tamamlaması ve her ikisinin aynı anda uygulama bulması da mümkündür. Alman öğretisinde ilk ihtimale örnek olarak, talep üzerine öldürme suçunun (Alman CK §216) işlenmesi sırasında kasten öldürmenin cezayı artıran bir nitelikli unsurunun da gerçekleştirilmesi verilmektedir. Alman öğretisinde baskın görüş talep üzerine öldürmenin, kasten öldürme suçunun cezayı azaltan nitelikli unsuru hüviyetinde olduğu yönündedir. Dolayısıyla suçun bu şeklinin işlenmesi sırasında failin örneğin canavarca (acımasızca) hareket etmesi nedeniyle aynı zamanda kasten öldürme suçunun cezayı artıran nitelikli unsuru da (Alman CK §211) gerçekleşmiş olacaktır. Oldukça nadir hallerde ortaya çıkan bu durumda, ratio legis gereği, cezayı azaltan nitelikli unsurun gerçekleşmesinin, cezayı artıran nitelikli unsuru tatbik edilemez hale getirdiği kabul edilmektedir. Buna göre, fail sadece talep üzerine öldürme üzerinden cezalandırılabilir (6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası), cezayı artıran nitelikli unsurlu öldürme üzerinden cezalandırılamaz (müebbet hapis cezası). Bu hususta öğretide neredeyse görüş birliği bulunur.12 Yani kasten öldürme suçunun cezayı artıran ve azaltan nitelikli unsurlarının birlikte gerçekleştiği hallerde, fail sadece cezayı azaltan nitelikli unsurlu kasten öldürme suçuna karşılık gelen ceza çerçevesi kapsamında sorumlu tutulabilir.

Bir suça ait cezayı artıran ve azaltan nitelikli unsurlar arasında özel-genel norm ilişkisi kurulamaz.13 Bu itibarla Alman CK §211 ve §216 hükümleri arasında gerçek anlamda bir özel-genel norm ilişkisi bulunmamaktadır. Zira talep üzerine öldürme suçunun işlenebilmesi için ayrıca kasten öldürme suçunun herhangi bir cezayı artıran nitelikli unsurunun gerçekleştirilmesi şart değildir. Ancak bu iki hükmün bir arada gerçekleştiği hallerde, öğretiye göre görünüşte içtimaın hukuki sonuçlarının uygulama bulması gerekir. Failin ayrı ayrı her iki nitelikli unsurdan da sorumlu tutulması mümkün değildir. Cezayı azaltan nitelikli unsurlu öldürme suçunun ihdas edilmesinin temelinde, daha hafif haksızlık ve kusur içeriğinin daha hafif bir ceza ile karşılanması gereği yatar. Bu suretle işlenen suça, sair durumların da eşlik etmiş olmasının bir önemi bulunmaz. Ayrıca talep üzerine öldürme suçunun faili herkes olamaz. Ancak kendisinden açık ve ciddi suretle öldürülme talebinde bulunulan kişi bu suçun faili olabilir. Alman CK §216’daki cezayı azaltan nitelikli unsur, gerçek olmayan özgü suç hüviyeti taşımasıyla da §211’deki cezayı artıran nitelikli unsurlar karşısında üstünlüğü elde eder.14

Failin mağduru talebi üzerine canavarca öldürmesi, yani aynı hareketle hem Alman CK §211 hem de §216 hükümlerinin koşullarını yerine getirmiş olması, esasen suçun cezayı artıran ve azaltan nitelikli unsurları arasında kanun koyucunun düzenleme amacıyla bağdaşmayan bir kesişmenin doğmasına yol açar. Bu kesişimin genel içtima hükümleri ile çözümlenmesi mümkün olmadığından yasak etkisi özel bir yaklaşım olarak devreye girer. Böylelikle, kanun koyucunun talep üzerine öldürme hareketlerinin daha hafif cezalandırılmasına ilişkin tutumu korunmuş olur.15 Dolayısıyla Alman ceza hukukunda bir kimsenin cezayı artıran nitelikli unsurlu öldürme suçunu işleyebilmesi için kasten öldürmenin temel şeklini gerçekleştirmiş ancak §216’daki cezayı azaltan nitelikli unsuru gerçekleştirmemiş olması gerekir.16 Yani canavarca kasten öldürmeye ilişkin cezayı artıran nitelikli unsurun faile yüklenebilmesi için, bu hareketi mağdurun talebi üzerine gerçekleştirmemiş olması aranır.

Aynı sonuca farklı bir gerekçelendirme ile ulaşan bir görüşe göre, kasten öldürme suçunun cezayı artıran ve azaltan nitelikli unsurlarının bir arada gerçekleştirilmesi halinde, esasen kasten öldürmenin cezayı artıran ve azaltan hükümlerinin ikisi de eş zamanlı gerçekleşmiş olmaz. Yani bunların kesişmesi sadece görünüşte kalır. Zira failin suçu işlemeye mağdurun açık ve ciddi talebi üzerine karar vermesi istisnai bir durum teşkil eder ve bu istisnai durumun mevcudiyeti nedeniyle işlenen suç özellikle kınanması gereken içeriğe sahip olmaz. Bu sebeple failin hareketi cezayı artıran nitelikli unsurların tanımlandığı Alman CK §211’in metni ile örtüşse bile §211 hükmünün gerçekleştirildiğinden söz edilemeyecektir. Bu durumda failin hareketi yalnızca kasten öldürmenin temel şeklinin ve cezayı azaltan nitelikli unsurunun tanımlandığı kanun metinlerinin kapsamına girer. Fail sadece özel hüküm olan talep üzerine öldürme suçu kapsamında cezalandırılır.17

Alman öğretisinde birbirini tamamlayan nitelikli unsurlara, gerçek bir cezayı artıran nitelikli unsur ile usule ilişkin bir nitelikli unsurun18 birlikte gerçekleşmesi ve her ikisinin aynı anda uygulama bulması örnek verilmektedir. Ceza muhakemesine ilişkin olan nitelikli unsurlar, esasen suç tipi unsurları olmayıp yalnızca suçun takibini şikâyete bağlı hale getirirler. Bu itibarla, usule ilişkin nitelikli unsurlar bir suç tipi unsuru olan (gerçek) cezayı artıran nitelikli unsurlarla birbirini (bertaraf edici değil) tamamlayıcı bir ilişki içerisine girer.19 Bu duruma Alman öğretisinde, hırsızlık suçunun silahla (Alman CK §244) aynı evde birlikte yaşanılan kişiye karşı (Alman CK §247) işlenmesi örnek gösterilmektedir. Hırsızlığın silahla işlenmesi cezayı artıran nitelikli unsur iken; aynı evde birlikte yaşanılan kişiye karşı işlenmesi ise hırsızlığın takibini şikâyete bağlı hale getiren usuli bir nitelikli unsurdur. Bu ihtimalde aynı suça ait her iki nitelikli unsur da birbiriyle bağdaştığından birlikte uygulanabilir konumdadır. Buna göre, suç ancak şikâyet hakkı sahibi olan kişinin şikâyeti üzerine takip edilebilir hale gelir ve fail silahlı hırsızlığa ilişkin cezayı artıran nitelikli unsurlu suça karşılık gelen ceza çerçevesi üzerinden cezalandırılır.20 Kanımızca suçun cezasına etki etmeyen, yalnızca takip şeklini değiştiren bir hususiyetin nitelikli unsur biçiminde adlandırılması doğru değildir. Usuli nitelikli unsur isimlendirmesi nitelikli unsurların yapısal özellikleri ile bağdaşmamaktadır.