Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

4733 Sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Kanununda Yer Alan Suçlar ve Anayasa Mahkemesi Kararı

Mustafa Özen

2002 yılından başlayarak devam eden Avrupa Birliğine uyum yasaları çerçevesinde gerçekleştirilen kanun çalışmalarıyla, birçok kanun değiştirilmiş, daha önce düzenlenmemiş konular, yeni kanunlarla düzenlenmiştir. Bağımsız idari otoriteler olarak adlandırılan ve kendine ait kanunu olup, belirli bir ekonomik alanı ilgilendiren konularda faaliyet gösteren üst kurullar oluşturulmuştur. Bu kurulların, kendine özgü bütçesi, çalışanlarının kendine özgü özlük hakları bulunmaktadır. SPK, BDDK, EPDK, RKK, TAPDK, KİK gibi, özellikle, ekonomik ağırlıklı alanlarda söz sahibi olan bu üst kurulların, kendine ait kanunları bulunmaktadır. Bu kanunlarda başta idare, ceza, ticaret ve borçlar hukuku olmak üzere birçok hukuk dalını ilgilendiren hükümler bulunmaktadır. Ancak, gerek bu kurulların daha yeni yeni çalışma düzenlerini oturtmaya başlaması ve gerekse bu alanları faaliyet gösteren üst kuruların ülkemiz açısından yeni olması dolayısıyla, bu kurulları düzenleyen kanunlara ilişkin fazla çalışmalar yapılmamıştır.

Biz bu çalışmamızda, yukarıda ifade edildiği gibi, bir üst kurul olan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’na ilişkin çıkarılmış olan 4733 sayılı Tütün Ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun’da yer alan suçlar ile, bu konuyla yakından ilgili olan Anayasa Mahkemesi kararını incelemeye çalışacağız.

I. 4733 SAYILI TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI KANUNUNDA YER ALAN SUÇLARIN KANUNİLİK İLKESİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Kanunu, bu kanun kapsamında işlenebilecek suçları 8. maddede düzenlemiştir. 8. madde, oldukça uzun ve anlaşılması zor suç tanımlarına yer vermiştir. Dolayısıyla, ilerde yeri geldiğinde ifade edileceği gibi, bu kanun, kanun yapma tekniği açısından, oldukça sorunlu bir kanundur. Suçlar, belirli bir tasnife tabi tutularak, kanunilik ilkesinin, ‘açık ve seçiklik’ özelliğine uygun bir şekilde tekrar düzenlenmesi gerekmektedir. Çünkü, kanunilik ilkesi, hangi fiillerin suç, hangi fiillerin suç olmadığının tespiti yanında, toplumdaki her bireyin rahatça anlayabileceği açıklıkta olmasını gerektirir1.