Netice Sebebiyle Ağırlaşan Suçlarda, Ağırlaşan Neticenin Muhtemel Olmasının Cezai Sorumluluğa Etkisi

Hakan Karakehya

Çalışma Planı: Giriş; Genel Olarak Netice Sebebiyle Ağırlaşan Suçlar; Netice Sebebiyle Ağırlaşan Suçların Suç Genel Teorisindeki Yeri; Ağırlaşan Neticenin Muhtemel Olmasının İfade Ettiği Anlam; Ağırlaşan Neticenin Muhtemel Olmasının Cezai Sorumluluğa Etkisi: Genel Olarak, Ağırlaşan Neticenin Kasten İşlenen Başka Bir Suça İlişkin Olmaması Durumunda, Ağırlaşan Neticenin Kasten İşlenen Başka Bir Suça İlişkin Olması Durumunda; Sonuç; Kaynakça

GİRİŞ

17. yüzyılda Avrupa’da başlayan ekonomik, kültürel ve sosyal alandaki büyük değişim sürecini ifade eden modernizmin üç sac ayağından birisi de aydınlanmadır. Aydınlanmayla birlikte insana verilen değer artmış, bireyin sırf insan olma vasfı nedeniyle saygıdeğer olduğu düşüncesi hakim olmaya başlamıştır.¹ Bu düşünce tarzının yansımaları kısa bir süre içerisinde ceza hukuku alanında da görülmüş, bu alanda insan odaklı yeni teori ve uygulamalar geliştirilmiştir.²

Aydınlanma sürecinde ceza hukukundaki temel gelişmelerden bir tanesi de “irade özgürlüğü” kavramının bu alana girmesiyle yaşanmıştır. Klasik okulun geliştirdiği “irade özgürlüğü” kavramı sayesinde, özgür iradesine rağmen suç işleyen bireylerin cezalandırılması, norma aykırı davranışlarında kusuru bulunmayanların ise cezalandırılmaması düşüncesi yaygınlaşmıştır.³ Bununla birlikte fiili gerçekleştirirken failde bulunan kötü irade ve onun ruhu cezalandırmanın yeni odağı haline gelmiştir. Artık ceza yargılamalarında, fiil, fail tarafından mı işlendi? ve hangi normu ihlal ediyor? sorularının yanında, sanığın nedensel süreçteki rızası nedir? diye de araştırılmaya başlanmıştır.⁴