Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Ceza Hukukunda “Eleştiri Amacıyla Yapılan Düşünce Açıklamaları” ile Hakkın Kullanılması Hukuka Uygunluk Nedeni Arasındaki İlişkiye Genel Bir Bakış

İlker Tepe

I. Giriş

TCK md. 26/1’de düzenlenen hakkın kullanılması hukuka uygunluk nedenin özel bir şekli olarak tasarlanan “ eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklaması” TCK md. 218 ve 301 olmak üzere iki maddede yerini almıştır. 218. maddede düzenlenen “Ortak Hüküm”, Beşinci Bölümde yer alan “Kamu Barışına Karşı Suçlar” için geçerli bir hükümdür. Bilindiği üzere bu bölümde yer alan halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit (md. 213), suç işlemeye tahrik (md. 214), suçu ve suçluyu övme (md. 215), halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama (md. 216) ve kanunlara uymamaya tahrik gibi suç tipleri, tipe uygun eylem özellikleri itibariyle suç konusu teşkil eden düşüncenin açıklanması ve/veya yayılması suretiyle gerçekleşebilecekleri göz önünde bulundurularak 218 maddenin birinci cümlesinde öncelikle bahse konu suçların basın yayın yoluyla işlenmesi halinde verilecek cezada yarı oranına kadar artırıma gidileceği vurgulanırken devamında ikinci cümlede ise, haber verme sınırlarını aşmayan ve eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamalarının suç oluşturmayacağı dile getirilmiştir.

Yine aynı şekilde 301. maddede de Türklüğü, Cumhuriyeti, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Hükümeti, Devletin yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatının alenen aşağılanmasının suç teşkil ettiği düzenlendikten sonra dördüncü ve son fıkrada eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamalarının suç oluşturulmayacağı ifade edilmektedir.1

Her iki maddeden de anlaşılacağı üzere kural olarak suç teşkil eden bir düşünce açıklamasının eleştiri sınırları içerisinde kalması durumunda md. 26/1’e atıfta bulunularak eleştiri hakkının kullanılmasının gerçekleştiği kabul edilmekte ve böylece eylem hukuka uygun hale gelmektedir. Keza md. 26/1’de genel olarak düzenlenen hakkın kullanılması hukuka uygunluk nedeninin ayrıca kanunun özel hükümler kısmında iki maddede ayrıca dile getirilmiş olması konuya verilen önemin bir göstergesi olarak anlaşılabilmektedir. Örneğin Yargıtay bir kararında anılan hükümlerden 301. maddenin 765 sayılı TCK’deki karşılığı olan 159. madde hükmünün konu edildiği bir davada şu ifadeleriyle konunun altını çizmektedir: