Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ceza Yargılaması Hukukunda İnsan Haklarının Bir Güvencesi Olarak “Halka Açıklık” İlkesi

Sesim Soyer Güleç

I. Genel Olarak

Soruşturma ve kovuşturma olarak başlıca iki evreye ayrılan ceza yargılamasında, kovuşturma evresinin yürüyüşüne ilişkin en önemli ilkelerinden biri, duruşmanın halka açıklığı (aleniyet) ilkesidir1. Duruşma hazırlığı, duruşma, hüküm ve kanun yolu olarak dört temel aşamadan oluşan kovuşturma evresinde bu ilke, yapılan duruşmalarda adalete olan güvenin sağlanmasının ve âdil bir yargılamanın gerçekleşmesinin vazgeçilmez koşuludur2. Bu nedenle bir hukuk devletinde yapılan ceza yargılamasında sanık, tanık ve yargılamaya katılan diğer kişilere ait temel hakların korunması konusunda söz konusu ilke büyük bir öneme sahiptir3.

Hâkimler bakımından aleniyet ilkesi özellikle âdil karar verme sorumluluğunun korunması yönünden önem taşır4. Öte yandan bu ilke, suç işlenmesinin önlenmesi (genel önleme) işlevini de yerine getirmektedir5.

Bu nitelikleri göz önünde tutulduğunda halka açıklık ilkesi, özellikle XIX. yüzyıldan itibaren aydınlanma dönemi düşünürlerinin görüşleri doğrultusunda öne çıkan insan hakları anlayışına ve bu yöndeki reformlara uygun bir ceza yargılamasının gerçekleştirilmesinde özel bir öneme sahiptir6.