Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

YTCK’da Hukuka Uygunluk Sebepleri

Mahmut Koca

Giriş

1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanununda (YTCK) hukuka uygunluk sebepleri, Kanunun Genel Hükümlere ait kitabının “ceza sorumluluğunun esasları” başlığını taşıyan İkinci Kısmının, “ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenler” başlıklı İkinci Bölümünde düzenlenmiştir. Kanunda düzenlenen hukuka uygunluk sebeplerini incelemeye geçmeden önce, bu sebeplerin bulunmasından etkilenen suçun hukuka aykırılık unsuru üzerinde kısaca durmak istiyorum. Zira hukuka uygunluk sebepleri, suçun hukuka aykırılık unsurunu ortadan kaldırdığı ve dolayısıyla fiilin suç teşkil etmesine engel olduğu için, önce hukuka aykırılık unsurunun suç teorisi içerisindeki anlamını ve kapsamını belirginleştirmek faydalı olacaktır.

I. SUÇUN HUKUKA AYKIRILIK UNSURU

Hukuka aykırılık, genel bir ifadeyle, hukuka (hakka) karşı gelme, onunla çatışma halinde olma demektir. Suçun bir unsuru olarak hukuka aykırılık ise, işlenen fiile hukuk düzeni tarafından cevaz verilmemesi, fiilin bütün hukuk düzeni ile çelişki ve çatışma halinde bulunması anlamına gelmektedir1. Hemen ifade edelim ki, kimi yazarlar hukuka aykırılığı, suçun bağımsız bir unsuru olarak kabul etmezler. Bu fikri benimseyen görüşler birbirinden farklılık göstermektedir. Özellikle suçun unsurlarını maddi ve manevi unsur şeklinde ikili bir ayrımla izah eden yazarlardan bazıları hukuka aykırılığı suçun maddi unsuruna, bazıları da manevi unsuruna dahil ederler. Kimi görüşler hukuka aykırılığı tipiklik ve cezalandırılabilme unsuru içinde mütalaa ederken, bazıları da onun suçun özünü oluşturduğundan hareketle suçun tüm unsurlarında mevcut olduğu fikrini ileri sürerler2.

Hukuka aykırılığı suçun unsuru olarak ilk defa açıkça kabul edenler Alman yazarlar olmuştur3. Bugün Almanya’da hakim olan ve artık klasikleşen üçlü ayrıma göre suçun tanımı, “tipe uygun, hukuka aykırı ve kusurlu bir fiil” şeklinde yapılmaktadır5.