Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Gereğince Verilen İşin Durdurulması Kararına Yargısal İtiraz

Judicial Appeals Against the Decisions of Suspension of the Business in Accordance With the Occupational Health and Safety

Bünyamin ESEN

30.06.2012 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak aşamalı olarak yürürlüğe girmeye başlayan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunuyla birlikte, Türkiye mevzuatında iş sağlığı ve güvenliği alanında tarihi nitelikte bir dönüşüm yapılmış, mevzuat dağınıklığı giderilmiştir. “İşin durdurulması” yaptırımı, 6331 sayılı Kanunla düzenlenmiş bulunan özel bir idari yaptırım türüdür.Kanuna göre, işyerindeki bina ve eklentilerde, çalışma yöntem ve şekillerinde veya iş ekipmanlarında çalışanlar için hayati tehlike oluşturan bir husus tespit edildiğinde; bu tehlike giderilinceye kadar, hayati tehlikenin niteliği ve bu tehlikeden doğabilecek riskin etkileyebileceği alan ile çalışanlar dikkate alınarak, işyerinin bir bölümünde veya tamamında iş durdurulabilmektedir. Ayrıca çok tehlikeli sınıfta yer alan maden, metal ve yapı işleri ile tehlikeli kimyasallarla çalışılan işlerin yapıldığı veya büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde, risk değerlendirmesi yapılmamış olması durumunda risk değerlendirmesi yapılana kadar yine iş durdurulması mümkündür.İşin durdurulması yaptırımı ağır bir yaptırım olduğundan, bu yaptırıma karşı doğrudan yargı mercilerine başvurmak hakkı getirilmiştir. İşin durdurulması kararının mülki idare amirince yerine getirildiği tarihten itibaren altı (6) iş günü içinde, yetkili iş mahkemesinde bu karara itiraz edilebilecektir. Bu makalede 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gereğince uygulanan işin durdurulması yaptırımlarına karşı yargısal başvuru yolları ayrıntılarıyla ele alınmıştır.

6331 sayılı Kanun, İş Sağlığı ve Güvenliği, İşin Durdurulması, İdari Yaptırım, İş Mahkemesi.

The Occupational Health and Safety Act No. 6331, which has started to come into force gradually by being published at the Turkish Official Gazette at the date of 30.06.2012, has made a historic transformation in Turkey’s occupational health and safety legislation, and the dispersed legislation has been united. “Cessation of the business” is a special administrative sanction which is regulated by the Act No. 6331.According to the law, if a life-threatening matter for the employees is detected in the premises and in the workplace, or in the working methods and ways or in business equipment; then, by considering to the nature of the life-threatening matter and regarding the area and the employees which may be affected from the arising danger, a part or all of the work in a part or all of the establishment can be stopped, until the danger is eliminated. Additionally, in the workplaces which are classified in the very dangerous hazard class and which are mining workplace or a workplace where metal works or construction works are being done or a workplace where employees are working with hazardous chemicals or workplace where major industrial accidents might happen, if a risk assessment has not been done it is again to stop the work until the risk assessment is being done.As suspension of the business is a tough administrative sanction, the right to appeal directly to the court is given against the decisions on the suspension of the business in the workplace. From the date of the fulfillment of the decision on the suspension of the business by the civil administration, it is possible to appeal against the decision to the competent Labour Court within six (6) work days.In this article, the judicial appeal ways against the decisions on the suspension of the business in accordance with the Occupational Health and Safety Act No. 6331 is being discussed in detail.

Act no.6331, Occupational Health and Safety, Suspension of the Business, Administrative Sanction, Labour Court.

I. GİRİŞ

30.06.2012 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak aşamalı olarak yürürlüğe girmeye başlayan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunuyla birlikte, ülkemiz mevzuatında iş sağlığı ve güvenliği alanında tarihi nitelikte bir dönüşüm yapılmış, mevzuat dağınıklığı giderilerek mevzuat tekliği esasına geçilmiştir. Çeşitli işyerleri açısından farklı yürürlük tarihi belirlemiş olan 6331 sayılı Kanunun hükümlerinin yürürlüğe giriş tarihi 01.07.2016 tarihinde tüm işyerleri yönünden tamamlanacaktır.

Avrupa Birliği’nin 89/391 sayılı Direktifi (EEC, 1989) göz önüne alınarak, AB mevzuatıyla mümkün ölçüde paralellik oluşturacak şekilde tasarlanmıştır bulunan 6331 sayılı Kanun çalışanlara ve işverenlere kapsamlı ve geniş yükümlülükler getirmiş bulunmaktadır (Başbakanlık, 2012). İş sağlığının ve güvenliğinin uygulanması yönünden işverenler, işveren vekilleri ve ilgili taraflara çeşitli yükümlülükler getiren 6331 sayılı Kanun, hükümlerinin yerine getirilmemesi halinde 26’ncı maddesi uyarınca ilgililere idari para cezalarının uygulanmasını düzenlemiştir (Esen, 2015).

Öte yandan 6331 sayılı Kanunla düzenlenmiş özel bir idari yaptırım türü de “işin durdurulması” yaptırımıdır. Kanuna göre, işyerindeki bina ve eklentilerde, çalışma yöntem ve şekillerinde veya iş ekipmanlarında çalışanlar için hayati tehlike oluşturan bir husus tespit edildiğinde; bu tehlike giderilinceye kadar, hayati tehlikenin niteliği ve bu tehlikeden doğabilecek riskin etkileyebileceği alan ile çalışanlar dikkate alınarak, işyerinin bir bölümünde veya tamamında iş durdurulabilmektedir (T.C. Yasalar, 2012: m.25). Ayrıca çok tehlikeli sınıfta yer alan maden, metal ve yapı işleri ile tehlikeli kimyasallarla çalışılan işlerin yapıldığı veya büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde, risk değerlendirmesi yapılmamış olması durumunda iş durdurulabilmektedir (T.C. Yasalar, 2012: m.25).