Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Ticareti Suçları

Trafficking of Drugs and Stimulants

Raif BIKMAZ

Uyuşuturucu ve uyarıcı maddelerin tüketimindeki artış ile birlikte, uyuşturucu ticareti insanlığın karşısında ciddi bir tehdit haline gelmiştir. Bu tehdit, BM başta olmak üzere, dünyadaki tüm ülkeleri ve uluslararası örgütleri önlem almaya ve birlikte hareket etmeye ve dolayısıyla bu tehditi etkili şekilde karşılamaya itmiştir. Bu noktada ülkemiz uluslararası antlaşmaları imza ederek bu karşılamaya katılmış ve uyuşturucu ticaretini, üretimden son tüketiciye satıma kadar, yüksek derecede hukuka aykırı görmüş ve en ağır şekilde cezalandırma yoluna, ceza kanunlarında ilgili değişiklikler ile gitmiştir.Türk Ceza Kanunu’nun 188 ve devamı maddelerinde uyuşturucu ticaretine karşı etkin cezalar öngörülmüştür. Türk Ceza Kanunu’nun 188/1 hükmünde uyuşturucunun imalinin, ithalatının ve ihracatının cezalandırılması öngörülmüştür, 188/3 hükmünde ise uyuşturucu satma, başkalarına uyuşturucu verme, uyuşturucu bulundurma, uyuşturucuyu nakletme ve uyuşturucu satin almayı kabul etme bir kül halinde cezaya tabi tutulmuştur. Uyuşturucu tacileri özellikle reşit olmayanları hedef aldığı için, buna uygun olarak uyuşturucunun reşit olmayana satılması ağırlaştırıcı sebep olarak öngörülmüştür. Uyuşturucu ticareti uluslararası kârlı doğasından ötürü terör ve suç örgütleri için önemli ve etkili bir finansman kalemi olmuştur, bu nedenle, diğer tüm nedenlerden bağımsız olarak, uyuşturucu ticareti ile mücadele terör ve suç örgütlerinin gelir ve finansman kaynaklarını keseceği için çok önemlidir. Türk Ceza Kanunu’nda uyuşturucu bağımlıları bakımından rahbilitasyon denetimli serbestlik birer tedbir olarak öngörülmüştür. Türk Ceza Kanunu’ndaki uyuşturucu ticaretine ilişkin hükümler uluslararası antlaşmalarla uyumlu, hatta birçok açıdan öncü kabul edilebilecek düzeydedir.

Uyuşturucu, Uyarıcı Maddeler, TCK m.188, Tek Sözleşmesi, Uyuşturucu Ticareti Cezaları Psikotrop Maddeler.

Correspondingly with the spread of use of drugs and other stimulants, drug trafficking became a genuine threat to the humanity. This threat made it absolutely necessary for all countries and international organizations of the world, especially for UN, to take precautions and cooperate and therefore to respond this threat with efficient opposition. In this matter our country, by ratifying the international treaties, also joined the opposition and made drug trafficking, from production stage to sale to the consumer, highly illegal and punishable with highest degree of imprisonment sentence by regulations in the penal code.In the article 188 of Turkish Penal Code and in the ensuing articles, efficient penalties are foreseen for drug trafficking. In the provision 188/1 of Turkish Penal Code production, import and export of drugs foreseen as punishable, in the provision 188/3 of Turkish Penal Code sale of drugs, giving drugs to others, being in possession of drugs, transport of drugs, accepting to buy drugs as a whole foreseen as punishable. Since drug traffickers and dealers targets especially minors, correspondingly sale of any kind drug to a minor is an aggravating circumstance. Because of the international profitable nature of drug trafficking, it is a crucial and effective financing option for terrorist and crime organizations, therefore, apart from other reasons, crusade against drug trafficking became vital since it will cut down finance and income of terrorist and crime organizations. In Turkish Penal Code, rehabilitation and supervised liberty are foreseen as measures for drug addicts. Provisions relating to drug trafficking in Turkish Penal Code are compatible with those in international treaties, as a matter of fact they could be seen as pioneer in many aspects.

Drug, Stimulant Matters, TCK art.188, Single Convention on Narcotic Drugs, Punishments of Drug Trafficking, Psychotropic Matters.

Giriş

İnsanlık tarihi boyunca, kişi ve toplum sağlığını tehlikeye atan, toplum düzenini bozan ve kişilerin iradelerini etkileyerek suç işlemeye teşvik eden durumlarla sürekli olarak mücadele edilegelmiştir. Bu amaçla kurallar ve normlar tesis edilmiştir. Toplumca belirlenen kuralları ihlal edenler toplum tarafından ayıplanarak ve devlet otoritesinin tesis edildiği durumlarda da cezalandırma yolu ile yaptırım uygulanmıştır.

Uyuşturucu ve uyarıcı maddeler uzun bir süre toplum sağlığını tehdit etmiştir. Hatta insanlara uyuşturucu verilerek suikast düzenleme yoluna giden örgütler de olmuştur. 20 yüzyılın başlarına kadar sınırlı bir şekilde uyuşturucu madde ile verilen mücadele Çin tarafından uyuşturucu maddelerin yasaklanması ve ülkeye girişinin engellenmesi nedeni ile İngiltere ile Çin’in savaşmasına neden olmuş ve Hong Kong savaş tazminatı olarak Çin tarafından İngiltere’ye bırakılmıştır. Uyuşturucu maddelerin yaygınlaşması ve toplum sağlığını ciddi anlamda tehdit etmesi, devlet düzenini bozacak düzeye gelmesi gibi nedenlerle ülkesel bazda yapılan düzenlemelerin yanında, uluslar arası konferanslar ve toplantılara konu olmuş, pek çok uluslar arası sözleşme imzalanmıştır.

Ülkemizde, uyuşturucu maddeler ile mücadele ciddiye alınmış hatta Türk Ceza Kanununda uyuşturucu madde ticareti ile ilgili olarak ağır cezalar ön görülmesi sebebi ile konu Anayasa Mahkemesi’ne taşınmıştır. Anayasa Mahkemesince, dünyaya örnek olacak kararı ile “Türk Devletinin uyuşturucu maddeler ile ilgili suçlar için öteki devletler tarafından daha ağır ceza ön görmesi, Türk Devletini dolayısıyla Türk vatandaşını küçültücü değil, tam tersine hiçbir ayrım gözetilmeksizin tüm insanların sağlığının korunmasında gösterdiği duyarlılık nedeni ile övülmeye değer bir davranış sayılmalıdır." şeklindeki görüşü ile uyuşturucu maddeler ile mücadelenin önemi vurgulanmıştır.1

Halen yürürlükte olan 5237 Sayılı TCK’nın 188, 189, 190, 191, 192 maddelerinde uyuşturucu maddeler ile ilgili suçlar için ön görülen yaptırımlar düzenlenmiştir. Mevcut yazımızın konusu TCK 188. maddesinde düzenlenen uyuşturucu madde temini (ticaret monu yapılması) konusu detayları ile irdelenerek incelenecektir.

1. Uyuşturucu ve Uyarcı Madde Kavramı ve Tanımı

Uyuşturucu maddenin tanımı noktasında, ceza yasamızda yapılan açık bir tanım bulunmamaktadır. Genellikle uyuşturma özelliğine sahip maddeler olarak tanımlanabilmektedir. Hatta 1961 tarihli Tek Sözleşmesi ile 1971 tarihli Psikotrop Maddeler Sözleşmesinde kapsamlı bir tanım verilmemiştir.

Uyuşturucu kelimesi Yunancada "nake" kavramından gelmektedir. Uyuşturucu madde geniş anlamda duygusuzluk, ilgisizlik veya uyku hissi veren bütün maddeler ve ilaçlar için dar anlamda ise morfin, kokain, afyon ve esrar gibi maddeler için kullanılmaktadır.2

Uyuşturucu maddeler Dünya Sağlık Örgütünce (WHO) tarafından yapılan tanıma göre; merkezi sinir sistemini etkileyerek fiziksel veya ruhsal bağımlılık yaratan bitkisel yada sentetik bütün maddeler uyuşturucu madde kapsamında değerlendirilmiştir.3

Uyuşturucu maddelere dair 1961 tarihli Tek Sözleşmesinin birinci maddesinde; kenevir, kenevir bitkisi, kenevir reçinesi, koka ağacı, koka yaprağı, ekim, uyuşturucu madde, kaçakçılık, ithal, ihraç, imal, afyon, tıbbi afyon, afyon haşhaşı, haşhaş kellesi, haşhaş sapı müztahzar, istihsal, stok, ülke, istihlak gibi kavramlar tanımlanmış olup bu bitkilerin üretimi ticareti ile mücadele edilmesi öngörülmüştür.

1971 tarihli Psikotrop Maddeler Sözleşmesinde de ekli listelerde sayılı sentetik maddeler uyuşturucu madde kapsamına alınmıştır.

Uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin alınması ile alışkanlık ve bağımlılık yapan insan vücudu üzerinde hem psikolojik hem de fizyolojik etkiler doğuran ve kontrolü güçleştiren, doğal ve sentetik maddeler olarak ifade edilebilir.

2. Uyuşturucu ve Uyarıcı Maddelerle Mücadele Mevzuatı

Uyuşturucu maddelerin uluslar arası boyutta ticaretinin yaygınlaşması ülke ekonomilerinin ve güvenliğinin tehdit eder boyuta gelmesi nedeni ile uluslar arası düzeyde yapılan Lahey Konferansı ile başlayan pek çok toplantı ve ikili sözleşmelere konu olmakla beraber halen yürürlükte olan ve uluslar arası düzeyde uyuşturucu ile mücadeleyi de öngören ve daha önceki uluslar arası sözleşmeleri de ortadan kaldıran sözleşmeler yapılmış olup tavizsiz bir şekilde mücadele yapılması öngörülmüştür.

Ülkemiz uyuşturucu maddeler ile ilgili olarak uluslararası düzenlenen protokol ve sözleşmeyi imzalayarak taraf olmuştur. bunlardan en önemlileri de 1961 Tek Sözleşmesi ile 1971 tarihli psikotrop maddeler sözleşmesidir.4