Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Alman Hukukunda Soruşturma 
aşamasında Usule Aykırı Elde Edilen Deliller ve İtiraz Çözümü

Ufuk TOPRAK

Doksanlı yılların başında Alman Yargıtayı tarafından, davalarda delil sunumu ve de değerlendirilmesi kapsamında yeniden hukuk pratiğine uyarlanmış ve de Alman Ceza Usul Hukukunun uygulanmasında önemli bir yer edinmiş olan itiraz çözümü, ilk geliştirilmiş olduğu yıllarda olduğu gibi güncelliğini korumakta ve de tartışmalara konu oluşturmaktadır. Şu ana kadar Alman Yargıtayının içtihatlarıyla kendine hayat bulan itiraz çözümü hakkında Alman Yasa Koyucusu herhangi bir kanuni düzenlemeye de gitmemiştir. Almanya’daki itiraz çözümüne dair tartışmaların başında, itiraz çözümünün hukuka uygun olup olmadığı ve de itiraz çözümünün uygulanmasının sonuçlarının hangi çerçevede davalarda delil sunumu ve de değerlendirimi prosedürünü etkileyebileceğidir. Keza literatürde, sanığın ya da müdafinin, soruşturma esnasında hukuka aykırı şekilde elde edilmiş olan delillerin mahkemede görülen davalarda kullanılıp kullanılamayacağına etki edebileceği varsayımına dayanan itiraz çözümü, ciddi eleştirilere maruz kalmaktadır .

Bu makeleyle, itiraz çözümünün gelişimi, yasak delil yöntemleri de göz önünde bulundurularak ele alınacak; itiraz çözümünün Alman Ceza Usul Hukukunda kendine yer edinmesinin savunulabilirliği, pozitif ve negatif yönleriyle eleştirel bir bakış açısına tabi tutulacaktır.

Yasak Delil, Usula Aykırı Elde Edilen Deliller, İtiraz Çözümü

I. TANIM VE TARİHİ GELİŞİMİNE KISA BİR BAKIŞ

İtiraz çözümü, Alman Yargıtayının delillerin kazanılması ve de davalarda kullanılması kapsamında geliştirdiği, usule aykırı elde edilen delillerin (aşağıda belirtilen şekillerde), davalarda kullanılıp kullanılamayacağı hususlarında erken sonuç elde etmeyi amaçlayan teoridir. Bu teoriyi şu şekilde tanımlayabiliriz; itiraz çözümü, sanığın ya da müdafisinin, soruşturma aşamasında elde edilmiş, asıl davada kullanılmaları için mahkemeye sunulmuş delillerin kullanımının caiz olmadığı yolunda itirazının olması ya da açık bir şekilde bu tür delillerin kullanılabilirliğine onay vermemeleri halinde, bu delillerin asıl davada kullanılamaması halidir2.

İtiraz çözümünün tarihi gelişimine baktığımızda, itiraz çözümünün ilk olarak doksanlı yılların başında Alman Ceza Usul Hukukunun pratiğinde ciddi bir şekilde rol oynadığını, yalnız bu tarihten çok önce de itiraz çözümü benzeri uygulamaların pratikte uygulama alanı bulduğunu görmekteyiz. Delil ileri sürme hataları kapsamında sanığın bilgilendirilme hakkı ilkesine uyulmaması ve de bunun neticesinde elde edilen delillere davada itiraz edilmemesi durumunda, bu durum temyiz aşamasında da tartışma konusu yapılamıyordu. Alman İmparatorluk Mahkemesi, sanığın veya müdafisinin susmasını (itiraz etmemesini) usule aykırılığı düzeltebilme hakkından vazgeçme olarak değerlendiriyor ve de sanığın bilgilendirilme hakkının bundan vazgeçilebilir bir hak olmasından haraket ediyordu3. Bu kapsamda, literatürde iddia edildiği gibi, itiraz çözümüne 1992 yılından sonra BGH’nın verdiği kararların hayat verdiği, daha öncesinde itiraz çözümünün pratikte uygulama alanı bulmadığı tezi,4 Meyer-Großner ve Appl tarafından geri çevrilmektedir. Keza Alman İmparatorluk Mahkemesi, 1917 tarihinde vermiş olduğu bir kararında, sanığın ve müdafisinin haberi olmadan komiser tarafından yapılan tanık sorgusunun, mahkemede okunmasına (mahkemede tekrardan dinlenilmesi gerekirken) ne sanığın ne de müdafisinin itiraz etmemesini, hatalı şekilde alınmıs olunan tanık ifadesini kabul etmiş oldukları şeklinde yorumlamıştır5.

II. İTİRAZ EDİLMESİ GEREKEN DURUMLAR

İtiraz çözümü kapsamında müdafiye düşen önemli ödevlerden ilki, ceza usul hukuku çerçevesinde itirazı gerekli delil elde etme yöntemlerinin hangi durumlarda davada kullanımlarının caiz olmadığı durumları teker teker tespit ederek, bunları asıl duruşmada itiraz konusu yapmaktır. Bunun için de müdafinin hangi durumlarda itirazın gerekli olduğunu iyi bilmesi gerekmektedir. İtiraza konu teşkil edecek muhtemel durumları şöyle sıralayabiliriz: