Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Halka Açık Anonim Şirketlerde Zorunlu Pay Alım Teklifi

Mandatory Takeover Bids in Publicly-Held Corporations

Ozan ORAN

Türk Hukukunda Zorunlu Pay Alım Teklifi, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (SerPK) ile SerPK’nın 26/I’inci maddesi kapsamında yayınlanan II-26.1 sayılı Pay Alım Teklifi Tebliğ hükümleri kapsamında düzenlenmektedir. Buna göre, halka açık ortaklıklarda yönetim kontrolünü sağlayan payların veya oy haklarının iktisap edilmesi hâlinde diğer ortakların paylarını satın almak üzere teklif yapılması zorunludur.

Çalışmamızda, ilk olarak pay alım teklifinde bulunma zorunluluğunun doğduğu haller ayrıntılı bir şekilde ele alındıktan sonra, pay alım teklifinde bulunulmasına ve pay alım teklifinde bulunma zorunluluğundan muafiyete ilişkin usul ve esaslar incelenecek olup ayrıca zorunlu pay alım teklifinde bulunma yükümlülüğünün ihlali halinde ne çeşit yaptırımların söz konusu olabileceği üzerinde durulacaktır.

Sermaye Piyasası Hukuku, Halka Açık Ortaklıklar, Pay Alım Teklifi Zorunluluğu, Oy Hakkı, Yönetim Kontrolü.

Mandatory Takeover Bids in Turkish Law is regulated under Capital Markets Code (CMC) No. 6362 and Communiqué on Takeover Bids No. II-26.1 (Communiqué) issued in reliance upon Article 26/I of CMC. Accordingly, in the event that shares or voting rights entitling the control of management have been acquired in publicly-held corporations, it is mandatory to make an offer in order to purchase the shares of other shareholders.

In this study, while primarily discussing the cases where obligation to make a takeover bid does arise in detail, we shall examine procedures and principles regarding the execution of mandatory takeover bids and the exemption from the obligation of making takeover bids. We shall also examine what kind of sanctions can be applied in the event of failure to the obligation of making takeover bid.

Capital Markets Law, Publicly-Held Corporations, Mandatorty Takeover Bids, Voting Rights, Control of Management.

Günümüzde sermaye oranları çok yüksek miktarlara ulaşan halka açık anonim şirketlere ait hisseleri satın alan yatırımcılar, birikimlerini halka açık anonim şirket sermayesine katarak bu büyük sermaye yapısının oluşumuna hizmet etmektedirler. Yatırımcılar, bir halka açık anonim şirket hissesini satın alırken, ekonomik durumundan yönetim yapısına kadar birçok kriteri göz önüne alırlar. Ancak özellikle azınlıkta kalan pay sahiplerinin yönetime katılma veya müdahale imkânları oldukça zayıf olmakta iken, yaptıkları yatırımların kaderi ise büyük ölçüde anonim şirketin iyi yönetilerek kâr etmesine bağlıdır. İşte bu sebeplerle bir halka açık anonim şirkette yeni bir yönetim kontrolünün varlığı halinde, azınlıkta kalan pay sahiplerinin korunması, bu pay sahiplerinin yatırımlarının ekonomik durumu korunmak şartıyla onlara ilgili anonim şirkette oluşan yeni durumu değerlendirerek ortaklıktan çıkma imkânı verilmesi menfaatler dengesinin korunması açısından önemlidir.

Bu kapsamda 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun (SerPK)1 26’ncı maddesinde, halka açık ortaklıklarda yönetim kontrolünü sağlayan payların veya oy haklarının iktisap edilmesi hâlinde, yönetim kontrolünü iktisap edenlerin, diğer ortakların paylarını satın almak üzere pay alım teklifinde bulunmasının zorunlu olduğu açık bir şekilde kabul edilmiştir. Bu doğrultuda, pay alım teklifinde bulunmasına ve pay alım teklifinde bulunma zorunluluğundan muafiyete ilişkin usul ve esasların belirlenmesini teminen Çağrı Yoluyla Ortaklık Paylarının Toplanmasına İlişkin Esaslar Tebliği2 (mülga Tebliğ) uygulamasında gözlemlenen eksiklikler de göz önüne alınarak Pay Alım Teklifi Tebliği3 (Tebliğ) çıkarılmıştır.

Çalışmamız, SerPK’nın 26’ncı maddesi ile Pay Alım Teklifi Tebliği kapsamında düzenlenen zorunlu pay alım teklifi müessesesini konu edinmekte olup konu, doktrindeki tartışmalar yanında uygulama örnekleriyle irdelenerek Pay Alım Teklifi Tebliği’nin yürürlüğe girmesiyle mülga Tebliğ uygulamasında gözlemlenen hangi sorunların giderildiği, Tebliğ’in olumlu ve eksik yönlerinin neler olduğu irdelenerek değişiklik önerileri sunulmaya çalışılacaktır. Diğer yandan çalışmamız, Pay Alım Teklifi Tebliği hükümleri dışında diğer tebliğlerde yer alan pay alım teklifinde bulunma zorunluluğun ortaya çıktığı halleri doğrudan konu edinmemekte olup, bunlara, Pay Alım Teklifi Tebliğ hükümleri ile bağlantılı olduğu ölçüde karşılaştırmalı olarak değinilmekle yetinilecektir.