Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Hukukumuzda 
Suçluların Geri Verilmesi

Necati MERAN

Yabancı bir ülkede işlenen veya işlendiği iddia edilen suç nedeniyle hakkında ceza kovuşturması başlatılan veya mahkûmiyet kararı verilmiş olan bir yabancının, talep üzerine, kovuşturmanın yapılabilmesi veya hükmedilen cezanın infazı amacıyla, geri verilebilmesi hususuna ilişkin Türk mevzuatı, Yargıtay kararları ışığında incelenmiştir.

Suçluların Geri Verilmesi, Mülkilik İlkesi, Geri Verme Koşulları, Geri Verme Talebi.

I. Giriş

Yabancıların geri verilmesi, bir devletin ülkesinde bulunan ya da oraya kaçmış olan bir sanık veya hükümlünün, yargılanması veyahut cezasının çektirilmesi amacıyla yetkili Devlete iadesidir.1

TCK’nın 18’inci maddesinin 1’inci fıkrasında,2 yabancı bir ülkede işlenen veya işlendiği iddia edilen suç nedeniyle hakkında ceza kovuşturması başlatılan veya mahkûmiyet kararı verilmiş olan bir yabancının, talep üzerine, kovuşturmanın yapılabilmesi veya hükmedilen cezanın infazı amacıyla, geri verilebilmesi öngörülmüştür. Suç işlediği, yargı kararıyla kesin olarak saptanıncaya kadar herkes masumdur. Geri verme kurumu, yalnızca suç işlemişleri değil; yargılanacak olan ve hakkında ceza kovuşturması başlatılmış olan yabancı kişileri de kapsamına aldığından, suçluların geri verilmesi yerine suç işlediği iddia olunan yabancının geri verilmesi ifadesinin kullanılması daha yerinde olmuştur.3

II. Yabancıların Geri Verilmesinin Hukuki Esası

Yabancıların geri verilmesi, Uluslararası Ceza Hukukunun karşılıklı yardım vasıtalarından en önemlisidir. Geri vermenin altında yatan amaç, hiçbir devlet ülkesinin suç işlemiş kişiye sığınak oluşturmaması ve suç eylemlerinin cezasız kalmamasıdır. Başka bir ifadeyle, geri vermenin temelinde toplumsal yarar ve adalet vardır.4