Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yeni Ceza Muhakemesi Kanunu’na Göre Basit Elkoyma

Doğan Gedik

İspat aracı olarak yararlı görülen eşyanın ya da müsaderenin konusunu oluşturan malvarlığı değerlerinin, zilyedinin rızası hilafına adliyenin eli altına alınması olarak tanımlanabilecek olan basit elkoyma, bir ceza muhakemesi işlemi olarak yeni Ceza Muhakemesi Kanunumuzun 123 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bir koruma tedbiri olması nedeniyle yargıdan önce bazı temel haklara müdahaleyi gerektiren elkoymaya, muhakemenin sağlıklı bir biçimde yapılmasını ve verilecek kararın yerine getirilmesini sağlamak amacıyla başvurulur. Bu nedenle bütün koruma tedbirleri gibi hem geçicidir hem araçtır. Ceza muhakemesi hukukumuzda, elkoymanın esasını oluşturan ve öğretide basit elkoyma olarak nitelendirilen bu koruma tedbiri dışında, postada elkoyma, basılmış eserlere elkoyma; taşınmaz, hak ve alacaklara elkoyma gibi elkoymanın özel türleri de bulunmaktadır. Bu çalışmanın konusunu ise, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri bağlamında basit elkoyma koruma tedbirinin incelenmesi oluşturmaktadır.

Delil Niteliğindeki Eşya, Devlet Sırrı, Elkonulamayacak Eşya, Elkonulan Eşyanın Elden Çıkarılması, Elkonulan Eşyanın İadesi, Elkonulan Eşyanın Muhafazası, Elkoyma Kararını Verme Yetkisi, Elkoyma, Muhafaza Altına Alma, Müsadereye Tabi Eşya.

I- Basit Elkoyma Kavramı ve Hukuki Niteliği

Muhakemede ispat vasıtası olan, yani delil olarak kullanılan eşyanın kaçırılması, muhakemenin doğru bir şekilde yapılmasını engeller. Bu bakımdan, bu çeşit eşyanın el altında bulundurulması gerekmektedir. Bunun gibi, bazı eşya da muhakeme sonunda müsadereye konu olabilecektir; bu eşyanın da muhakeme sonunda ortadan yok olması ihtimali varsa, onun da el altında bulundurulması gerekir. Kişi yanında bulundurduğu bu çeşit eşya veya malvarlığı değerlerini istem üzerine göstermek ve teslim etmekle yükümlüdür (CMK 124)1. Kişi bu çeşit, yani ispat aracı olan ya da müsadereye konu olan eşya veya malvarlığı değerlerini rızasıyla teslim ederse, muhafaza altına alınır; teslim etmezse, bunlara elkonulur (CMK m.123/CMUK m.86). İşte, bu çeşit eşyanın zorla zilyedin elinden alınması söz konusuysa buna “elkoyma/zapt”; zilyedinin rızasıyla adliye eli altında bulundurulması söz konusu ise, buna “muhafaza altına alma/koruma altına alma” denmektedir2.

Doktrinde, ispat vasıtası olarak faydalı görülen ya da müsadereye tabi eşya üzerindeki tasarruf yetkisinin zilyedinin rızası hilafına geçici olarak kaldırılarak, bu yetkinin adli makamlara devredilmesi (basit) “elkoyma ”; bu işlemin zilyedin rızasıyla yapılması da “muhafaza (koruma) altına alma” olarak tanımlanmaktadır3. Gerçekten de, zilyed delil niteliğindeki veya müsadereye tabi eşyayı rızası ile teslim ederse, yani tasarruf yetkisinin kaldırılmasına rıza gösterirse, elkoyma değil, “muhafaza altına alma ” söz konusudur. Halbuki, elkoymada zilyedin rızası yoktur; devletin zor kullanarak tasarruf yetkisini kaldırması söz konusudur (bkz. CMK 123/1-2 ve CMUK m. 86 -87)4.

Hemen belirtelim ki CMK’da, basit elkoymanın (m. 123 vd.) yanı sıra postada elkoyma, basılmış eserlere elkoyma, avukat bürolarında elkoyma, kaçaklara ilişkin elkoyma ve taşınmazlara, hak ve alacaklara elkoyma gibi elkoyma çeşitleri bulunmaktadır. Bütün bu elkoyma çeşitlerini içine alan bir tanım yapmak mümkün olmadığından; yukarıdaki tanım inceleme konumuzu oluşturan basit elkoymayı karşılayan bir tanımdır.