Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yeni Türk Ticaret Kanununa Göre Ticaret Şirketlerinin Temel Özellikleri

Soner ALTAŞ

Kamuoyunun uzunca bir süredir beklediği Türk Ticaret Kanunu Tasarısı 13 Ocak 2011 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nca kabul edildi. Kabul edilen yeni Türk Ticaret Kanunu, ticaret şirketlerine yönelik önemli değişiklik ve yenilikler içermektedir. Bu değişikliklerden birisi, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununda öngörülen “ultra vires” ilkesinin kaldırılmasıdır. Yine, yeni TTK, tek ortaklı anonim ve limited şirketlere izin vermektedir. Bu çalışmada, yeni Türk Ticaret Kanununun ticaret şirketlerine ilişkin düzenlemeleri üzerinde durulmaktadır.

Yeni Türk Ticaret Kanunu, Ticaret Şirketler, Ultra Vires, Tek Ortaklı Anonim Şirket.

1. Giriş

Bilindiği üzere, 27 Kasım 2008 tarihinde temel kanun olarak görüşmelerine başlanılan ve ilk 76 maddesi Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda kabul edildikten sonra kalan maddelerinin görüşmelerine ara verilen Türk Ticaret Kanunu Tasarının kalan bütün maddeleri, 13 Ocak 2011 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nca, bazı değişikliklerle çok hızlı bir şekilde kabul edildi. Yeni Türk Ticaret Kanunu (YTTK)1, özellikle Şirketler Hukuku alanında köklü değişiklikler ve yenilikler içermektedir.

Bu yeniliklerinden birisi, uygulamada sıkça eleştirilen ve çağdaş ekonomilerin yıllar önce mevzuatlarından çıkardığı “ultra vires” ilkesinin terk edilmesidir. Oysa, 6762 sayılı TTK’nın 137’nci maddesinde “Ticaret şirketleri hükmi şahsiyeti haiz olup şirket mukavelesinde yazılı işletme mevzuunun çevresi içinde kalmak şartıyla bütün hakları iktisap ve borçları iltizam edebilirler.” denilerek, ticaret şirketlerinin hak ve borç ehliyeti, şirket sözleşmesinde yazılı işletme konusu ile sınırlandırılmıştır. Buna karşılık, yeni TTK’nın 125’inci maddesinin ikinci fıkrasında “Ticaret şirketleri, Türk Medenî Kanununun 48’inci maddesi çerçevesinde bütün haklardan yararlanabilir ve borçları üstlenebilirler.” denilmektedir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu2nun 48’inci maddesinde ise “Tüzel kişiler, cins, yaş, hısımlık gibi yaradılış gereği insana özgü niteliklere bağlı olanlar dışındaki bütün haklara ve borçlara ehildirler.” hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla, yeni TTK’nın yürürlüğe girmesi ile birlikte, ticaret şirketleri, sözleşmelerinde yazılı işletme konularına bağlı ve sınırlı olmaksızın, insana özgü niteliklere bağlı olanlar dışında bütün haklardan yararlanabilecek ve borçları üstlenebileceklerdir. Yasa henüz Resmî Gazete’de yayımlanmamış olmakla birlikte, ilgili kesimler getirilen değişikliklerin neler olduğu konusunda büyük merak içerisindedirler. Dolayısıyla, bu çalışmamızda, yeni Türk Ticaret Kanununun ticaret şirketlerine ilişkin düzenlemelerine genel anlamda değinilecektir.

2. Yeni Türk Ticaret Kanununa Göre Ticaret Şirketleri ve Türleri

Halihazırda yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 18’inci maddesinin birinci fıkrasında “Ticaret şirketleriyle, gayesine varmak için ticari bir işletme işleten dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince hususi hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi amme hükmi şahısları tarafından kurulan teşekkül ve müesseseler dahi tacir sayılırlar.” denilmiştir. Yeni Türk Ticaret Kanununun 16’ncı maddesinin birinci fıkrasında ise “Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticarî bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticarî şekilde işletilmek üzere Devlet, il, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan, kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar.” denilmektedir.