Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Kabahatlerde Soruşturma Usulü

Doğan GEDİK

ÖZET:

Ülkemizde idari işlemlerin tesisinde uygulanması gereken ilke, esas ve usulleri belirleyen genel bir idari usul kanunu bulunmadığı gibi kabahatler alanında genel kanun niteliğinde olan 5326 sayılı Kabahatler Kanunu da kabahatler için yapılacak soruşturma ve karar alma usulüne ilişkin bir düzenlemeye yer vermemiştir. Bu çalışmada, yasal düzenleme yetersizliği karşısında kabahatlere ilişkin soruşturmanın nasıl yapılacağına, daha doğrusu nasıl yapılması gerektiğine ilişkin cevaplar aranmış; bu bağlamda Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin idarenin işlemleri karşısında bireylerin korunması amacı ile almış olduğu tavsiye kararında öne çıkan ilkeler ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının yanı sıra yargısal ve bilimsel görüşlerden yola çıkılarak kabahat soruşturmasının genel çerçevesi ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: İdari usul, İdari yaptırım, İdari yaptırım kararı. Kabahat soruşturması, kanunilik karinesi, Re’sen icra edebilme, Savunma hakkı.

I. Kabahatler İçin Yapılacak Soruşturma ve Karar Alma Usulüne İlişkin Yasal Düzenlemenin Bulunmaması ve Çözüm Arayışı

Türkçe sözlükte “usul” sözcüğü, bir amaca ulaşmak için izlenmesi gereken yol, yöntem, tarz anlamına gelmektedir1. Ülkemizde henüz idari işlemlerin tesisinde uygulanması gereken ilke, esas ve usulleri belirleyen genel bir idari usul kanunu bulunmamaktadır. Bununla birlikte, mukayeseli hukukta olduğu gibi ülkemizde de idarenin faaliyetlerinin tek bir kanunla, yani bir idari usul kanunu ile düzenlenmesi yönünde bir akım mevcuttur2. Bu konuda, bir an önce kanunlaşması arzulanan "Genel İdari Usul Kanun Tasarısı" bulunduğunu da belirtelim3.

Genel olarak kabul gören bir tanıma göre, idari usul, idari işlemlerin yapılışına ilişkin kurallar bütünüdür. İdari usul, idarenin, bireysel işlemleri tesis ederken uygulamak zorunda kaldığı genel usul kurallarını içermekte olup bireysel işlemlerin tesisinden önceki hazırlık aşaması faaliyetlerini, işlem makamlarının yetkilerini, muhatapların hukuki durumunu (yetkilerini ve ödevlerini), işlemin şeklini, işlemin idarece değiştirilme ve ortadan kaldırma hâlleri ile bunun prosedürünü, işleme karşı ilgililerin başvuru yollarını kapsadığı söylenebilir. İdarî usulün amacı ise, idarenin kamu yararını hızlı ve etkin bir şekilde gerçekleştirebilmesi için gerekli hukuki şartların sağlanması ile idari kararların tarafsız ve dikkatli bir araştırmaya/soruşturmaya dayandırılması suretiyle kamu hizmetinden yararlananların haklarının ve menfaatlerinin güvence altına alınmasıdır4.