Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Hak Arama Özgürlüğü ve Meslek Birlikleri Üzerinden Hak Takibi: Anayasa Mahkemesinin FSEK Madde 41/12 Hükmüne İlişkin İptal Kararına Dair Bir Tenkit

Mustafa ATEŞ

ÖZET:

Bu makalede, fikri hakların kolektif yönetimi ve takibi için FSEK’te özel olarak düzenlenen eser sahipleri meslek birliklerinin hukuki mahiyetine kısaca temas edildikten sonra, Anayasa Mahkemesinin hak arama özgürlüğünü, anayasal temeli olmadan kısıtladığı gerekçesiyle bu Kanunun 41/12 maddesiyle ilgili olarak verdiği 4.3.2010 tarihli ve E. 2007/33, K. 2010/48 sayılı iptal kararına ilişkin değerlendirme yapılmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Hak Arama Özgürlüğü, Fikri ve Sınai Haklar, Eser, Meslek Birlikleri, Fikir ve Sanat Eseri Sahipleri, Bağlantılı Hak Sahipleri.

I. Giriş

Anayasa Mahkemesi, Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun (FSEK) 41’inci maddesinin 12’nci fıkrasıyla ilgili olarak hak arama özgürlüğü bakımından ilginç bir iptal kararına imza atmıştır.

Karara konu olay kısaca şu şekildedir: İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesine açılan davaya konu olayda davacılar kendilerine ait müzik eserlerinin, davalıya ait televizyon kanalında yayınlanan bir programda izinsiz olarak fon müziği biçiminde kullanıldığından bahisle, eser hakkına tecavüzün men ve ref’i ile bu kullanım nedeniyle maddi ve manevi tazminat ödenmesini talep ve dava etmişlerdir. Yapılan yargılama sırasında davalı vekilince, davacıların MESAM meslek birliği üyesi olmaları ve yetki belgesi vermeleri nedeniyle dava açma haklarının bulunmadığı iddiasıyla aktif husumet itirazında bulunulmuştur. Bunun üzerine adı geçen Mahkeme de 5846 sayılı Yasanın 41’inci maddesinin 12’nci fıkrasının Anayasanın “Hak Arama Hürriyeti ” başlıklı 36’ncı maddesine aykırı olduğu kanaatiyle iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmuştur. Başvuru kararında, mahallerde kullanılan veya iletimi yapılan eser, icra, fonogram, yapım ve yayınlar üzerinde hak sahibi olan ve üyesi olduğu meslek birliğine yetki belgesi veren kişilere, bunların kullanımı ya da iletiminden kaynaklanan ödemeleri talep hakkının tanınmayarak bu yetkinin yalnızca üye olunan meslek birliğine verilmesinin, hak sahiplerinin Türk mahkemeleri önünde bizzat dava açamamalarına yol açtığı ve bireysel hak arama hürriyetini kısıtladığı belirtilerek kuralın Anayasanın 36’ncı maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Yerel Mahkeme aykırılık gerekçesini Anayasanın 36’ncı maddesine dayandırmakla birlikte, Yüksek Mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ilgililer tarafından ileri sürülen gerekçelere dayanmaya mecbur olmadığı, taleple bağlı kalmak kaydıyla başka gerekçe ile de Anayasaya aykırılık kararı verebileceğini hükme bağlayan 2949 sayılı Kanunun 29’uncu maddesi uyarınca, itiraz konusu kuralı belirtilen maddeyle birlikte Anayasa’nın 13’üncü maddesi yönünden de incelenmiştir.