Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Birlikte İstihdam Kavramı

Öcal Kemal EVREN

ÖZET:

Ekonomik ve teknolojik gelişmelerin ve çeşitlenmelerin belirleyiciliği altında ortaya çıkan, bir yönünü işçinin bir yönünü ise birden fazla işverenin oluşturduğu ve henüz yasal bir karşılığı bulunmayan birlikte istihdam kavramı, bir işçinin aynı hizmeti, birbiri ile yönetimsel, ticari veya sözleşmesel bir bağı bulunan birden fazla işverene, bölümlenemez ve ölçümlenemez bir şekilde sunması esasını içermektedir. Birlikte istihdamın iş sözleşmesi devam ederken eşit işlem yapma borcu ile işverenler açısından, işverenin talimatına uyma gereği ile işçiler açısından bir takım yükümlülükler doğurduğu, iş sözleşmesi sona erdikten sonra ise doğumu feshe bağlı işçilik haklarının ödenmesi konusunda işverenlerin birlikte sorumlu olmasını gerekli kılan ve iş güvencesi söz konusu olduğunda işçi sayısının belirlenmesinde tüm işverenlerin işçilerinin hesaba dahil edilmesini zorunlu hale getiren işlevleri olduğu görülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Birlikte İstihdam, Birlikte Sorumluluk, Holding, Grup Şirketi, İş Sözleşmesinin Feshi.

Giriş

Çalışma hayatı ve bununla beraber çalışma ilişkileri, ekonomik ve teknolojik gelişmelerin etkisiyle devamlı olarak değişmekte ve çeşitlenmektedir. Bunun yanında çalışma (iş) hukukunun da aynı gelişme ve çeşitlenme hızına sahip olması beklenmektedir. Ancak bu durum her zaman mümkün olamamaktadır. Zira yasalar genellikle uzun dönemde değişmeyecek doğruları ve durumları tanımlamak ve hakları korumak için yapılmışlardır. Bu noktada devreye yargı kararları ve akademik çalışmalar girmekte, özellikle iş hukuku, yargı kararlarının ve bilimsel çalışmaların zaman zaman etkin rol oynadığı bir hukuk alanı olarak göze çarpmaktadır.

Bu kapsamda ele alınabilecek bir konu da birlikte istihdam kavramıdır. Gelişen ve çeşitlenen firma ihtiyaçları bağlamında ortaya çıkan birlikte istihdam kavramı henüz iş hukuku sistemimiz içinde tanımlanmış bir konu değildir. Ancak yargı kararları ile konu bir sonuca ulaştırılmaktadır. Yine bu konuda bilimsel çalışmaların da yeterli olmadığı görülmektedir.