Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türkiye’nin Ceza Hukuku Tarihinde Zina Suçu

Adultery Crime in Turkey’s Criminal Law History

Müberra KORKMAZ

İnsanlık tarihi kadar eski olan zina, yakın geçmişe kadar çoğu toplum tarafından çeşitli inanış ve gerekçelerle, kadın aleyhine cinsiyetçi bir yaklaşımla cezalandırılmıştır. Türk hukuk tarihine baktığımızda da aynı şekilde zinanın, en başından beri bir suç sayılarak cezalandırıldığı görülmektedir. Zina suçundaki kadın aleyhinde cinsiyet ayrımcılığına yol açan hükümler, ancak Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde Batı’dan etkilenilerek kadın hareketlerinin ağırlık kazanması neticesinde eleştirilmeye başlanmıştır. Fakat gerek Osmanlı’nın son dönemlerinde gerek Cumhuriyet döneminde uzun müddet, zina meselesi tam anlamıyla kadın-erkek eşitliğini sağlayacak ve aile onurunu koruyacak şekilde çözüme kavuşturulamamıştır. Bu çalışmada zinanın ceza hukuku alanından çıkarılarak Türk hukukundaki varlığının aile hukuku ile sınırlandırılması aşamasına nasıl gelindiği incelenmeye çalışılmıştır.

Zina, Cinsiyet Ayrımcılığı.

Adultery crime, as old as human history, has been punished by most societies for a variety of beliefs and justifications, a sexist approach against women until recently. When we look at the history of Turkish law, it is also seen that the adultery crime has been punished as a crime from the very beginning. Provisions that led to gender discrimination against women committed for adultery have only been criticized in the recent times of the Ottoman Empire for being influenced by the West and gaining the weight of women’s movements. But, neither in the recent periods of the Ottoman Empire nor in the Republican Period has long been a solution to the problem of adultery, to ensure equality of women and men and to protect the family dignity. In this study it was attempted to examine how the process of marriage of crime was removed from the field of criminal law and that its existence in Turkish law was limited to family law.

Adultery Crime, Sex Discrimination.

GİRİŞ

Zina, kelime olarak “aralarında evlilik bağı olmayan kişiler arasındaki cinsel ilişki”1 anlamına gelmektedir. İnsanlık tarihi kadar eski olan bu ilişki, yüzyıllar boyunca kocanın karısı üzerindeki egemenlik (mülkiyet) hakkına, Tanrı’ya, evlilik kurumuna, aileye, topluma, bu değerlerden birkaçına ya da hepsine karşı işlenmiş bir suç olarak kabul edilmiş ve cezalandırılmıştır.2

Tarihsel süreç içerisinde ilk zamanlar, yalnız “kadın suçu” olarak görülen zina, zamanla kocanın da işleyebileceği bir suç olarak kabul edilmiş ise de kocanın zinası, kadınınki yanında sönük kalmış; zina yapan kadına erkekten çok daha fazla tepki gösterilmiştir.

Modern Batı hukukunun temelini oluşturan Roma hukukunda, kocanın karısı üzerindeki yetkisi sınırsız olup zina, sadece kadının işleyebileceği bir suç olarak kabul edilmiş; cezalandırma yetkisi ise genellikle kocaya ya da aile içerisindeki diğer erkeklere tanınmıştır. Hıristiyanlık ile birlikte zina, büyük bir suç olarak görülmüş ve işleyenler ağır yaptırımlarla cezalandırılmıştır.3 Roma hukukundan geniş ölçüde esinlenen Fransız hukukunda da, 18. yüzyılın sonlarına kadar zina, sadece kadına özgü bir suç olarak kabul edilmiştir. Sonraki dönemde, kadın ile birlikte zina yapan kocanın cezalandırılması uygun bulunmuşsa da; yakın geçmişe kadar çoğu Batı hukuk sisteminde, düzenlemeler koca lehinde olmuştur.4