Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Arap İnsan Hakları Mahkemesi: Birleştirici Bir Güç Olarak İnsan Hakları

Arab Court of Human Rights: Human Rights as a Unifying Power

Muhammed Beheşti AYDOĞAN

Son yıllarda kurulması gündeme gelen Arap İnsan Hakları Mahkemesi ile ilgili olarak Arap Birliği 2014 yılında Esas Statü’yü imzaya açmıştır. Temel amacının dış güçlerin insan hakları konusunda Arap devletlerinin iç işlerine karışmasını engellemek olduğunu düşündüğümüz bu Mahkeme’nin Esas Statüsü’nü şu ana kadar imzalayan bir Arap Birliği üyesi ülke olmamıştır. Yaptığımız incelemede önce bu statünün ortaya çıkış sürecini Arap Birliği kararları üzerinden kronolojik olarak ele aldık. Daha sonra çalışmamızın asıl kısmını oluşturan Esas Statü’de Mahkemenin yapısına, muhakeme sürecine ve hâkimlere dair hususların incelenmesine geçtik. Burada bireysel başvurunun olmayışı gibi temel eksiklerin olduğunu gördük. Bunun dışında hâkimlerin azil süreci gibi bazı hususlarda Esas Statü’ye yöneltilen eleştirilerin haksız ve erken olduğunu, bu eleştirilerin yapılması için Mahkeme’nin tüzüğünün yayınlanmasının beklenmesi gerektiğini ifade ettik. Son olarak da Mahkeme’nin kurulup kurulmayacağı ve kurulursa kurulacağı coğrafyadaki insan hakları sorunlarına çözüm üretip üretemeyeceği hususlarının farklı açılardan -özellikle de sahip olduğu ulusal kimlik üzerinden – bir değerlendirmesini yaptık.

Arap İnsan Hakları Mahkemesi, Esas Statü, Arap Birliği, İnsan Hakları, Arap Baharı.

Arab League opened in 2014 the Statute of Arab Court of Human Rights for signing, which became the main topic of conservation in recent years. None of Arab League member states have signed the Statute of this Court until today, whose main purpose is to prevent external powers from interfering in the internal affairs of Arab states about human rights. First, we looked at the process through which the Statute emerged through the decisions of Arab League chronologically. Then we moved to the examination of the structure of the Statute, the judgment process, and the matters pertaining to the judges, which makes up the main part of our study. Here, we saw main deficiencies, for instance, the absence of the individual application. Also, we expressed that the criticisms that are orientated towards to the Statute in some issues like the process of judges’ dismissal are unfair and early and must be waited for publication of the rules of the Court. Finally carried out an evaluation of whether the Court will be established and whether it will provide a solution in regards to human rights in the region it is established from different perspectives -particularly over the perspective of national identity.

Arab Court of Human Rights, Arab League, The Statute, Human Rights, Arab Spring.

GİRİŞ

Bu çalışmamızın amacı, insan haklarının korunmasında kurumsallaşmanın en önemli aktörü olan insan hakları mahkemelerinin yeni bir örneğinin kuruluş adımlarını incelemektir. Arap Birliği 2014’te Arap İnsan Hakları Mahkemesi’nin1 Esas Statüsü’nü2 kabul ederek Arap İnsan Hakları Mahkemesi’nin kurulması için çok önemli bir adım atmıştır. Bu belgenin onaya açılmasını takiben belge hakkında değerlendirmeler yapılmaya başlanmış, bu değerlendirmeler neticesinde içerdiği eksiklikler de ortaya çıkmıştır. Bu eksiklikler, kimi kesimlerde, bu haliyle belgenin yetersiz olduğu ve Arap dünyasında insan haklarının korunması ile ilgili olarak herhangi bir işleve sahip olamayacağı kanaatinin oluşmasına neden olmuştur. Ancak Esas Statü hakkındaki genel eleştirel kanaate rağmen, bu belge gereğince kurulacak Mahkeme’nin bir umut ışığı oluşturduğunu düşünen kesimler de yok değildir.

Makalemizde Esas Statü’yü üç açıdan incelemeyi tercih ettik. Bunların ilkinde Esas Statü’nün ortaya çıkış sürecini tarihi açıdan inceledik. Burada daha çok Arap Birliğinin ilgili kararlarından yararlandık. Ayrıca Esas Statü’nün yürürlüğe girişi, onay-kabulü ve Esas Statü’de değişikliğe ilişkin hususlar da bu kısımda ele aldık. İkinci olarak Esas Statü’nün muhtevası teknik açından incelendi. Bu kısmı “Mahkeme ve muhakemeye dair” ve “hâkimlere dair” şeklinde başlıklandırdık. Burada Esas Statü’yü, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi3 belgeleri ve Afrika Adalet ve İnsan Hakları Mahkemesi4 Statüsü ile karşılaştırmalar yaparak inceledik. Bu noktada bir hususu hatırlatmamız gerekmektedir. AFAİHM, Afrika Birliği’nin, bünyesindeki “Afrika İnsan ve Halklar Hakları Mahkemesi” ve “Afrika Adalet Mahkemesi”ni birleştirerek oluşturduğu yeni bir mahkemedir. Bu mahkemenin statüsü 2008 yılında Afrika Birliği üyesi devletlerin onayına açılmıştır ancak henüz yeterli sayıda devlet tarafından onaylanmadığından, mahkeme çalışmaya başlamamıştır.5 Biz daha yürürlüğe girmemesine rağmen, karşılaştırmamızı Afrika İnsan ve Halklar Hakları Mahkemesi’nin kurulmasına dair ek protokol6 üzerinden değil de, Esas Statü’nün hazırlanmasında yararlanıldığını düşündüğümüz bu yeni statü üzerinden yaptık. Bu inceleme sırasında yer yer Esas Statü ile ilgili farklı platformlarda dile getirilen eleştirilere de yer verdik. Son olarak da Mahkeme’nin geleceği bakımından bir değerlendirme yaparak makalemizi bitirdik.

Çalışmamız için kaynak araştırması yaparken Esas Statü ile ilgili olarak bugüne kadar çok az çalışma yapıldığını gördük. Konuya dikkat oluşturabilmek için yöneldiğimiz çalışmada biz de daha çok Arap Birliği kararlarını ve Esas Statü’nün kendisini kaynak olarak kullandık. Konuyla ilgili yapılan iki çalışmadan da faydalanmaya gayret ettik. Bunlardan ilki Milletlerarası Hukukçular Komisyonu tarafından 8 Nisan 2014’te yayınlanan eleştirel rapor7, ikincisi ise Salem Alshehri tarafından 2016 Ocak ayında yayınlanan “An Arab Court of Human Rights: The Dream Desired” adlı makaledir8. İkincisinden pek faydalandığımızı söyleyemesek de, ilkinin Esas Statü hakkındaki yer yer abartılı bir üslupla yapılmış eleştirilerinden faydalanmaya çalıştık ve bunlardan bazılarına Esas Statü’nün teknik açıdan incelendiği kısımda yer verdik.