Sağlık Sektöründe Yolsuzlukla Mücadele Kanun Tasarısının Eleştirel Analizi
Gunnar DUTTGEPD,Hauke BRETTEL,Jan C. SCHUHR,Şermin UZUNKOL
2012 yılında Alman Federal Yüksek Mahkemesi’nin (BGH)1 Ceza Genel Kurulu, doktorların prg. 331 vd. AStGB2 uyarınca “memuriyet sıfatına haiz kişiler” olarak veya prg. 2993 uyarınca sigorta kurumlarının “temsilcisi” olarak nitelendirilmeleri önerisine karşı çıkmıştır. Kararın gerekçesi diğer Sağlık Mensuplarına’da (örn. serbest çalışan eczacılar gibi) uyarlanabilir. Bundan dolayı olarak Federal Hükümet- 18. dönem koalisyon anlaşmasında belirtildiği üzere-4 Ceza kurulunda açıkça teşvik etti gibi sağlık sektöründe Yolsuzlukla Mücadele Kanun tasarısını sunmuştur. Bu tasarı büyük bir ölçüde daha önce Uzmanlar tarafından sunulan tasarıya ve Federal Konsey’in 17. Dönemde hazırladığı kanun tasarısına dayanmaktadır.5 Bu teklif özünde Sağlık alanında rüşvetçilik ve rüşvet (ihbar edilen-) suçlarının (Al. CK. Tasarısı prg. 299a ve 299 b) yürürlüğe girmesini öngörmüştür. Bunların lafzı şu şekildedir:
“Prg. 299a Sağlık sektöründe rüşvet alma”
1)Her kim sağlık hizmeti mesleğini, bu mesleğin icrası veya mesleğin adının kullanımı için devlet tarafından organize edilmiş bir eğitim gerektiği takdirde, bu mesleğin icrası kapsamında kendisi veya bir üçüncü kişi için bir karşılık isterse, taahhüt ettirirse veya alırsa, ve bu reçete yazımı veya tıp araçlarının veya hastaların nakli veya inceleme malzemeleri
