Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Anonim Ortaklığın Yönetim Kurulu Üyelerinin Kendilerine Verilen Yetkiler İçinde İşlem Yapma ve Yetkileri Veriliş Amaçlarına Uygun Kullanma Yükümlülükleri

Directors’ Duties to Act within Their Powers and to Act for the Purposes for which Conferred on Them

Sibel HACIMAHMUTOĞLU

Ultra vires ilkesi, yönetim kurulu üyelerinin ve yöneticilerin yetkilerini sınırlandırarak, pay sahiplerinin ve alacaklıların çıkarlarını koruma işlevini yerine getirmiştir. Ancak, ultra vires ilkesinin, tam anlamıyla olmasa da, Türk Ticaret Kanunu ile kaldırılması, onun işlevini yerine getirmek için yönetim kurulu üyelerinin kanun veya anasözleşme ile kendilerine verilen yetkiler içinde işlem yapmalarını sağlayacak bir düzenlemeye olan ihtiyacı da beraberinde getirmiştir. Böylece, bu makale ultra vires ilkesinin yönetim kurulu üyelerinin yetkilerini sınırlandırarak pay sahiplerinin çıkarlarını koruma işlevini kısaca açıkladıktan sonra, yönetim kurulu üyelerinin kanun veya anasözleşme ile kendilerine verilen yetkiler içinde işlem yapma ve yetkileri veriliş amaçlarına uygun kullanma yükümlülüklerini incelemiştir.

Makale Türk hukukunda yönetim kurulu üyelerinin kendilerine verilen yetkiler içinde işlem yapma ve yetkileri veriliş amaçlarına uygun kullanma yükümlülüğünü incelerken, Birleşik Krallık bu konuda oldukça geniş bir tecrübeye sahip olduğundan, İngiliz yazılı hukuk kuralları ile içtihat hukukunu kendisine örnek almıştır. Her ne kadar İngiliz hukukunda yönetim kurulu üyelerinin kendilerine verilen yetkiler içinde işlem yapma ve yetkileri veriliş amaçlarına uygun kullanma yükümlülükleri yeni pay ihraç yetkisi ile ilgili olarak ortaya çıkmışsa da, yönetim kurulu üyelerinin bu yükümlülükleri kendilerine kanun veya anasözleşme ile verilen diğer bütün yetkilerine uygulanabilir. Yeni pay ihracı Türk hukukunda nitelik olarak dış kaynaklardan sermaye artırımıdır. Halka açık olan ve halka açık olmayan anonim ortaklıklar kayıtlı sermaye sistemini benimseyebilirler. Türk ortaklıklar hukukunda kayıtlı sermaye sistemini benimseyen anonim ortaklıklar anasözleşmelerinde belirtilmiş olan kayıtlı sermaye tavanına kadar sermaye artırım yetkisini pay sahiplerinin yeni pay alma hakkını sınırlandırma yetkisiyle birlikte, anasözleşmelerine hüküm koymak koşuluyla yönetim kuruluna verebilirler. Yönetim kurulu üyeleri kendilerine anasözleşmede belirtilmiş olan kayıtlı sermaye tavanına kadar sermaye artırım yetkisi verildiğinde ne zaman ve hangi amaçla yeni pay ihraç ederek sermaye artırımına gidecekleri konusunda geniş bir takdir yetkisine sahiptirler. Bununla birlikte, yönetim kurulu üyelerinin anasözleşme ile kendilerine verilen sermaye artırımı yetkilerini kullanmaları, onların kendilerine verilen yetkiler içinde işlem yapma ve yetkileri veriliş amaçlarına uygun kullanma yükümlülükleri ile sınırlıdır. Böylece makale, yönetim kurulu üyelerinin kendilerine verilen yetkiler içinde işlem yapma ve yetkileri veriliş amaçlarına uygun kullanma yükümlülüklerini, yönetim kurulu üyelerinin yeni pay ihraç ederek sermaye artırımı yetkisi ile ilgili olarak incelemiştir.

Ultra Vires Doktrini, Yönetim Kurulu, Yönetim Kurulu Üyelerinin Yükümlülükleri, Kayıtlı Sermaye Sistemi, Pay Sahiplerinin Yeni Pay Alma Hakkı, Yönetim Kurulu Üyelerinin Yetkileri, Uygun Amaç, Yönetim Kurulu Üyelerinin Kendilerine Verilen Yetkiler İçinde İşlem Yapma Yükümlülükleri.

Since the ultra vires principle had been playing a role to limit the directors’ power to protect the interests of both shareholders and creditors, the abolishment of the ultra vires principle by the Turkish Commercial Code, while there are problems in achieving that result, introduces the need to regulate directors’ powers to enable them to act within their powers so as to protect the shareholder interests. Then, this article after showing the role of the ultra vires principle to limit directors’ powers to protect shareholder interests briefly, explains directors’ duties to act in accordance with the corporate constitution and to act for the purposes for which conferred on them.

The article, in explaining directors’ duties to act in accordance with the corporate constitution and to act the purposes for which conferred on them in Turkish company law, draws on English legal rules and common law cases, as the UK has broad experiences on directors’ duties to act within their powers. Even though directors’ duties to act within their powers mainly have existed in relation to the issue of new shares in English company law, they can apply all powers given by the corporate constitution to the directors. The issue of new shares is the increase of corporate capital in nature capital in Turkish law. All public limited companies, either ones offering shares or those which do not offer shares to the public, can adopt the registered capital system in Turkish company law. Companies adopting the registered capital system can confer the power to issue new shares to the extend the registered capital, together with the displacing shareholder pre-emtive rights with the condition that the company’s articles of association includes the relevant provision. Corporate directors have the broad power to decide when and with which reason to raise capital by issuing new shares in the registered capital system when the power to increase capital given to them by the company’s articles of association. However, the directors’ power to raise capital is subject to directors’ duties to act within their powers. The article therefore in applying the power to raise capital by issuing new shares, examines directors’ duties to act in accordance with the corporate constitution and to act for the purposes for which conferred on them in Turkish law.

Ultra Vires Doctrine, The Board of Directors, Directors’ Duties, The Registered Capital System, Shareholders’ Pre-Emtive Rights, Directors’ Powers, Proper Purpose, Directors’ Duties to Act within Their Powers.

I. GİRİŞ

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK)1, ticaret ortaklıklarına ilişkin 124(2). madde ve anonim ortaklığa ilişkin 371. madde hükümleri Avrupa Birliği (AB) ortaklıklar hukukuna ilişkin 1. Yönergesi2 doğrultusunda, ultra vires ilkesini kaldırmayı hedefleyen bir düzenleme getirmiştir. TTK’nın hem 371. madde hükmünde, hem 371. madde hükmünün gerekçesinde3 ultra vires ilkesinin kaldırılmasıyla birlikte, ortaklıkla işlem yapan üçüncü kişiye karşı ortaklığın, işletme konusu dışında yapılan işlemlerle de bağlı olacağı4; ancak ortaklığın işletme konusu dışında yapılan işlemlerden dolayı yönetim kurulu üyelerine rücu hakkının saklı olduğu ifade edilmiştir5. Oysa, ultra vires ilkesinin kaldırılmasıyla birlikte, onun yönetim kurulu üyelerinin yetki dışı işlemlerine karşı ortaklığın ve pay sahiplerinin çıkarlarını koruma işlevini yerine getirecek olan düzenleme ortaklığın rücu hakkı değil, yönetim kurulu üyelerinin kendilerine verilen yetkiler içinde işlem yapma ve yetkileri veriliş amaçlarına uygun kullanma yükümlülükleridir. Ultra vires ilkesinin kaldırılmasıyla birlikte, Türk hukukunda da yönetim kurulu üyelerinin yetkilerinin ortaklıkla işlem yapan üçüncü kişilere karşı kural olarak sınırlandırılması mümkün olmayacağından; ortaklığın ve pay sahiplerinin çıkarlarının korunması işlevini yönetim kurulu üyelerinin kendilerine verilen yetkiler içinde işlem yapma ve yetkileri veriliş amaçlarına uygun kullanma yükümlülükleri yerine getirecektir. Bu, Türk hukukunda da, yönetim kurulu üyelerinin kendilerine verilen yetkiler içinde işlem yapma ve yetkileri veriliş amaçlarına uygun kullanma yükümlülüklerinin düzenlenmesini gerektirir.

Bu çalışmanın konusunu yönetim kurulu üyelerinin kendilerine verilen yetkiler içinde işlem yapma ve yetkileri veriliş amaçlarına uygun kullanma yükümlülükleri oluşturmaktadır. Buna göre önce tarihi gelişim içinde ultra vires ilkesinin değişen işlevi kısaca ele alınmış, daha sonra ultra vires ilkesinin kaldırılmasıyla birlikte bu ilkenin işlevini yerine getirecek olan ve bu nedenle Türk hukukunda da düzenlenmesi gereken yönetim kurulu üyelerinin kendilerine verilen yetkiler içinde işlem yapma ve yetkileri veriliş amaçlarına uygun kullanma yükümlülükleri incelenmiştir. Bu yükümlülük açıklanırken ultra vires ilkesinin İngiliz hukukunda AB ortaklıklar hukukuna ilişkin 1. Yönergesi6 doğrultusunda kaldırılmasıyla birlikte, bu ilkenin işlevini yerine getiren yönetim kurulu üyelerinin kendilerine verilen yetkiler içinde işlem yapma ve yetkileri veriliş amaçlarına uygun kullanma yükümlülükleri örnek alınmıştır.

II. ULTRA VİRES İLKESİNİN İŞLEVLERİ

Ultra vires ilkesi İngiliz hukukunda anonim ortaklıkların devletin verdiği izinle kurulduğu dönemde, demiryolu inşası ve işletimi gibi özellikle devlet için önem arz eden alanlarda faaliyet gösteren ortaklıkların, kurulurlarken, devletin izin verdiği işletme konuları dışında faaliyette bulunmalarını önleme işlevini yerine getirmiştir. İngiliz hukukunda Ashbury Railway Carriage & Iron Co Ltd v Riche7kararıyla başlayan dönemde anonim ortaklık devletin verdiği izinle kurulup, izin verilen işletme konusu ile sınırlı olarak hak ehliyetini haiz bir tüzel kişi olarak ortaya çıktığından, işletme konusu dışında hukuki varlığa sahip olmayan, var olmayan tüzel kişinin yaptığı işlemler de hiç doğmamış ve yok hükmünde sayılmıştı8. Ortaklığın işletme konusu dışında yapılmış olan işlem, daha sonra pay sahipleri genel kurulunca oybirliği ile alınan kararla onaylansa (onansa) bile, geçerli hale getirilmesi mümkün değildi9. Ortaklığın hak ehliyeti işletme konusu ile sınırlı olduğundan, işletme konusu dışında yapılan işlem yapıldığı andan itibaren hiç kurulmamış, yok hükmünde sayılacak, yapıldığı andan itibaren işlemin her iki tarafı için de hak ve borç doğurmayacaktır; böylece işlemin her iki tarafı da işlemin geçersiz olduğunu ileri sürebilir10. Ultra vires ilkesinin ortaklığın hak ehliyetini sınırlandırdığı dönemde ortaklığın işletme konusu dışında yapılan (ultra vires) işlemin geçerli kılınabilmesi için ortaklığın, anasözleşmesinde11 belirtilen işletme konusunu, yapılan işlemi içerecek biçimde değiştirmesi, yeni işletme konusu ile devletin izninin alınmasının ardından işlemin yeniden yapılması gerekmekteydi. Ultra vires ilkesinin ortaklığın hak ehliyetini (ultra vires of the company) sınırlandırdığı dönemde ortaklığın işletme konusunun ortaklığın pay sahiplerinin oybirliği ile alacakları genel kurul kararıyla bile değiştirilememesi, pay sahiplerinin ve alacaklıların ortaklığın işletme konusuna göre ortaklığa katılmalarının ve yatırım yapmalarının sonucu olarak, ortaklığın malvarlığının bilerek risk aldıkları işler dışında kullanılmamasını isteme haklarının olması anlamına gelir. Böylece, ultra vires doktrininin ortaklığın hak ehliyetini sınırlandırdığı dönemde ortaklığın malvarlığının ortaklığın anasözleşmesinde belirtilmiş olan işletme konuları dışında kullanılmasını önleme işlevini de yerine getirdiği kabul edilmişti12. Türk hukukunda 6762 sayılı TTK’nın13 yürürlükte olduğu dönemde ultra vires ilkesi İngiliz hukukunda Ashbury Railway Carriage & Iron Co Ltd v Riche14 kararıyla ortaya çıktığı biçimde uygulanmış, ortaklığın işletme konusunun ortaklığın hak ehliyetini sınırlandırdığı kabul edilmiş ve bu nedenle ortaklığın işletme konusu dışında yapılan işlem yok hükmünde sayılmıştı15. Ortaklığın konusu dışında yapılan işlem yok hükmünde olduğuna göre böyle bir işlem hukuken hiç yapılmamış, ortaya çıkmamış olarak nitelendirildiğinden işlemin yapıldıktan sonra onaylanması işlemi geçerli hale getirmez. Bu nedenle Türk hukukunda da ortaklığın işletme konusu dışında yapılan işlemin geçerli kılınması için ortaklığın işlemi içerecek biçimde anasözleşmesini değiştirmesi, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan (Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’ndan) izin aldıktan sonra işlemin yeniden yapılması gerekmekteydi16. Türk hukukunda ultra vires ilkesinin ortaklığın hak ehliyetini sınırlandırdığı 6762 sayılı TTK’nın yürürlükte olduğu dönemde ortaklığın izinle kurulmasının ve hak ehliyetinin izin aldığı işletme konusu ile sınırlı olmasının devletin izlediği planlı ekonominin bir gereği olduğu da savunulmuştur17; buna dayanarak Türk hukukunda da ultra vires ilkesinin ortaklıkların devletin izin verdiği alanlarda faaliyet göstermelerini sağlama işlevini yerine getirdiğini kabul etmek gerekir.