Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Şahsi Tedavi İçin Yurt Dışından 
İlaç Getirilmesi

Bringing Medicine From Abroad for Personal Treatment

Mert NARMAN

Devredilemeyen ve vazgeçilemeyen temel haklardan olan yaşama hakkının sağlanması Devletin Anayasal ve yasal görevleri arasında bulunmaktadır. Buna göre, ilgilinin hastalanması halinde tedavisinde kullanılması gereken ilaca, en kısa sürede, makul fiyata, en az bürokratik işlemle ulaşmasının temini zorunludur. Kişilerin tedavilerinde kullanılması zorunlu olan ilaçlar ülke piyasasında henüz ruhsatlandırılmamış olabilir. Diğer bir durum ise, ruhsatlandırılmış olan ilaç Ülke piyasasında bulunmayabilir. Ancak bu ilaçların da hastaya ulaştırılması belirtildiği gibi Devletin Anayasal ve yasal görevidir. İlaca ayrılan sınırlı bütçe, buna karşın her geçen gün artan ilaç kullanımı, konunun denetiminin zorluğu gibi pek çok neden hastanın ilaca zamanında ve yeteri kadar ulaşmasını zorlaştırabilmektedir. Bunun önüne geçmek amacıyla ilaçların, üretimi, satışı, ithali, ruhsatlandırılması, piyasaya arzı veya verilen ruhsat ve izinlerin iptali konularında yetkili ve görevli olan Sağlık Bakanlığı tarafından Yurt Dışından İlaç Temini ve Kullanımı Kılavuzu yayınlanmıştır.

Şahsi Tedavi, İlaç, Ecza Depoları.

The right to life, which is a fundamental right that cannot be transferred and cannot be abandoned, is among the constitutional and legal duties of the State. According to this, in case of illness of the concerned person, it is necessary to use a minimum of bureaucratic procedure and a reasonable fee as soon as possible. Medicines that are indispensable for the treatment of people may not yet be licensed in the local market. In another case, the licensed drug may not be available in the local market. However, as it is stated delivering these drugs to the patients is the Constitutional and legal duty of the State. In spite of the rising drug consumption, the limited budget of the government and difficulties in public supervision can be complicated for the patient to reach the drug in time and convenience. To overcome this problem, the Ministry of Health, which is authorized and responsible for the production, sale, importation, licensing, supplying to the market and cancellation of licenses and permits issued, has published a Guide to Supply and Use of Drugs from Abroad.

Personal Treatment, Medicine, Pharmacy Stores, Drug Warehouse.

Anayasa'nın 17’nci maddesinin birinci fıkrasında; herkesin, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu hükme bağlanmış; 56’ncı maddesinin birinci fıkrasında, "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkında sahiptir."; üçüncü fıkrasında da, "Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler." hükmüne yer verilmiş; böylece 56’ncı madde ile söz konusu 17’nci madde hükmü tamamlanarak, Devlet; herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içerisinde sürdürmesini sağlamakla görevlendirilmiştir.

Anayasa'nın 65’inci maddesinde ise, devletin sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, ekonomik istikrarın korunmasını gözeterek mali kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirileceği öngörülmüştür. Böylece, Anayasa'nın 56’ncı maddesiyle bireylere tanınan "hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürme hakkı"nın sağlanması için gerçekleştirilecek düzenlemeler bakımından Devlet görevlendirilmekte, 65’inci maddeyle de bu göreve kimi sınırlamalar getirilmektedir. Ancak, 56’ncı maddeyle tanınan hak, Anayasa'nın 17’nci maddesinde düzenlenen "yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma hakları" ile bağlantılı olup; Devletin, ekonomik ve sosyal alandaki görevlerini yerine getirirken yapacağı düzenlemelerde yaşama hakkını ortadan kaldıran, tehlikeye düşüren ya da kısıtlayan kurallar getiremeyeceği açıktır.

Anayasa'da sosyal bir hak olarak düzenlenen sağlık hakkı, toplumun ve bireylerin sağlık açısından güvenliğinin sağlanmasını ifade eder. Bu niteliğinden ötürü sağlık hakkı, günümüzde sosyal devlet ilkesinin bir unsuru olarak kabul edilmektedir. Sosyal devlet, bütün vatandaşlarını hastalıklar dahil çeşitli risklere karşı korumak ve bu amaç için gerekli düzenlemeleri yapmakla yükümlüdür. Sağlık hizmetinin yerine getirilmesinde, bu hizmetin özelliği ve insan yaşamının önemi nedeniyle, hizmetin kalitesi ön planda yer alır.1