Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ödünç Verme Hakkı ve Kamuya Ödünç Verme Lisansı Kapsamında E-Kitaplar

Lending Right and E-Books in the Context of Public Lending Right License

Zehra ÖZKAN

Ödünç verme hakkı Türk hukukunda Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda 2001 yılında yapılan değişiklik ile birlikte yayma hakkı kapsamında yasal zemine kavuşmuştur. Bununla birlikte Türkiye’de kamuya ödünç verme lisansı henüz düzenlenmemiştir. Hal böyle olunca PLR lisansı olarak bilinen bu lisansın e-kitapları kapsayıp kapsamadığı tartışmalarının henüz başlamadığını söylemek mümkündür. Oysa bu konu PLR sisteminin benimsendiği devletlerde tartışılmaya başlanmış ve son olarak Hollanda’dan gelen başvuru üzerine 2016 yılında Avrupa Birliği Adalet Divanı konuya ilişkin bir ön karar vermiştir. Çalışmada ödünç verme hakkı ve lisansı hakkında genel bilgi verilmesinin ardından, e-kitapların kamuya ödünç verme lisansı kapsamına girip girmediğine yönelik tartışmalara yer verilmiştir.

Fikri Haklar, Yayma Hakkı, Kamuya Ödünç Verme Hakkı, Kütüphaneler, Kamuya Ödünç Verme Lisansı (PLR), E-Kitaplar.

Lending right accepted in Turkish Law in 2001 by the Amendment in Turkish Law no. 5846 on Intellectual and Artistic Works. However, public lending right license has not been regulated in Turkey. Therefore the discussions on whether the PLR license cover the e-books or not has not found place in Turkish law unlike Europe and the countries which implement PLR system. Recently European Court of Justice made a decision on this subject upon the application of Dutch court. After giving general information on lending right and public lending license, the discussion on the e-books and public lending right license is mentioned in the article.

Copyright, Distribution Right, Public Lending Right, Libraries, Public Lending Right License, E-Books.

I. Giriş

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK)’nda ödünç verme hakkı, yayma hakkı kapsamında, eser sahibinin inhisari hakları arasında yer almaktadır. Ayrıca, kiralama ve kamuya ödünç verme hakkı, FSEK’te tükenme hakkının istinası olarak düzenlenmiştir. Dolayısıyla, bir eserin hak sahibinin rızasıyla satılmış olması durumunda, kiralama veya kamuya ödünç verme hakkı tükenmeyecek, eserin kiralanabilmesi ve kamuya ödünç verilebilmesi için hak sahibinin rızası gerekecektir. Kamuya ödünç verme hakkı özellikle kütüphaneler bakımından önem arz etmektedir. Türk hukukunda kamuya ödünç verme istisnası kabul edilmiş olmadığından, kütüphanelerin, koleksiyonlarındaki eserleri ödünç verebilmeleri için hak sahiplerinden izin almaları gerekmektedir. AB üye devletlerinin çoğunda kamuya ödünç verme bir istisna olarak düzenlenmiş olduğundan, Kiralama ve Kamuya Ödünç Verme Direktifi uyarınca hak sahiplerine, kamuya ödünç vermenin karşılığı olarak bedel ödenmektedir. Bahse konu bedel, kamuya ödünç verme hakkı lisansı çerçevesinde toplanmaktadır. E-kitap teknolojisi ve e-kitapların yayıncılık sektöründeki payının artmasıyla beraber, e-kitapların ödünç verilmesinin, yasal düzenlemeler uyarınca ödünç verme olup olmadığı ve dolayısıyla hak sahiplerine bedel ödenip ödenmeyeceği tartışmaları gündeme gelmiş ve Avrupa Adalet Divanı’nın yakın zamandaki bir kararıyla konu biraz da olsa netlik kazanmıştır. Çalışmada da ödünç verme hakkı, AB düzenlemeleri ve Türk hukukunda kütüphanelerin ödünç verme hizmetleri bahse konu hak kapsamında ele alındıktan sonra, ABAD kararı ve e-kitaplara ilişkin tartışmalara değinilmiştir.

II. Ödünç Verme Hakkının Tarihi Gelişimi ve Avrupa Birliği Düzenlemeleri

Kamuya ödünç verme hakkının gelişimi 20. yüzyılda kamu kütüphanelerinin gelişimiyle paralel olmuştur. Önceleri belirli bir ücret veya ücretli üyelik karşılığında kitap ödünç vermek suretiyle hizmet veren özel kütüphaneler, kamu kütüphanelerine oranla daha fazla ön planda iken, 20. yüzyılda durum değişmeye başlamıştır. Zamanla, hem özel kütüphanelerin sayısı azalmış hem de ücretsiz kitap ödünç veren kamu kütüphaneleri devlet tarafından desteklenmeye başlamıştır. Özellikle II. Dünya Savaşından sonra devletlerin kamu kütüphanelerinin sayısını artırma ve destekleme politikaları sonucunda özel kütüphaneler iyice önemsiz bir konuma gelmiştir. Pek tabii ki kamu kütüphanelerine verilen destek sonucunda, ödünç verilen kitap sayısında da küçümsenmeyecek bir artış olmuştur. Bu da eser sahiplerinin, eserlerinin artan kullanımı nedeniyle bedel talep etmelerine yol açmıştır. Kanunkoyucular bu talep karşısında önceleri sessiz kalmış olsalar da, zamanla kamuya ödünç verme hakkı, ya münhasır bir hak olarak ya da bedel hakkı olarak ulusal mevzuatlarda yer bulmaya başlamıştır1.

Konuya ilişkin ilk yasal düzenlemeler İskandinav ülkelerinde yapılmaya başlamıştır. Gerçekten de 1946 yılında Danimarka, 1955 yılında İsveç ve 1961 yılında Finlandiya yasal düzenlemelerin öncüleri olarak hukuk tarihinde yer almıştır. 1970’lerde ise Hollanda (1971), Almanya (1972) ve İngiltere (1979/1982) bu gelişimi takip etmiştir. Bu noktada Almanya örneğine ayrıca değinmek gerekmektedir. Zira, Almanya kamuya ödünç verme hakkını fikri haklar mevzuatına derç eden ilk ülke olarak karşımıza çıkmaktadır2. Zamanla diğer devletlerde de bu yönde bir gelişim izlenmiştir. Ancak 1980’lerin sonuna gelindiğinde Avrupa Ekonomik Topluluğu üye devletlerinin ulusal hukuklarında, bu hususta ciddi farklılıklar oluştuğu görülmektedir. Öncelikle bu hakkı İrlanda ve İtalya gibi, ne münhasır hak ne de bedel hakkı şeklinde düzenlemeyen devletler bulunmaktadır. İspanya gibi bazı devletlerde ise yayma hakkı, münhasır bir hak olarak düzenlemiş olmakla birlikte, kamuya ödünç verme hakkının uygulaması söz konusu olamamıştır. Belçika’da bu hak, yayma hakkı kapsamında düzenlenirken, Yunanistan’da, Fransa’da ve Lüksemburg’da droit de destination yetkisi3 kapsamında düzenlenmiştir. Ödünç verme hakkını düzenleyen devletlerde de eser sahiplerinin, medyanın ve kütüphanelerin türleri bakımından farklılıklar kendisini göstermektedir4. Dolayısıyla, 1980’lerin sonunda Avrupa Ekonomik Topluluğu üye devletlerinin ulusal hukuklarında kamuya ödünç verme hakkı parçalanmış bir görünüm arz etmekteydi.