Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Karar İncelemesi - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Aydoğdu / Türkiye Davası (Başvuru No: 40448/06) Karar Tarihi: 30.10.2016

Serkan SEYHAN

İncelemenin konusu olan kararda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, entegre sağlık kamu hizmetinin ve hastaneler arası etkili koordinasyonun sağlanması için gerekli önlemlerin alınmaması durumunda, eğer Devletin kabul edilebilir bir mazereti de yoksa 2. maddenin ihlalinin söz konusu olacağına karar vermiştir. Başvurucuların yenidoğan bebeğine, bir yandan sağlık kamu hizmetinde yaşanan yapısal problemlerin, öte yandan da sağlık çalışanları ve hastaneler arası koordinasyon eksikliğinin sonucu olarak gerekli acil müdahalelerde bulunulamamış ve yenidoğan bebeğin yaşam hakkı ihlal edilmiştir. Ayrıca ölüm sonrası Türk makamlarının yürüttükleri soruşturmalar da Mahkeme tarafından, özellikle 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’un öngördüğü soruşturma rejimi dolayısıyla AİHS m.2’nin garanti altına aldığı usuli koruma açısından yetersiz bulunmuştur.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Yaşam Hakkı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Etkili ve Entegre Kamu Hizmeti, Etkili Soruşturma, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun.

Dans le cadre du présent compte rendu sur l’arrêt “Aydoğdu / Turquie” (numéro de recours: 40448/06, date de l’arrêt: 30.10.2016) la Cour Européenne des Droits de l’Homme a décidé de ne pas prendre les mesures nécessaires afin de garantir un service public sanitaire intégré et ne pas organiser une coordination efficace entre les hôpitaux publics peuvent constituer une violation du droit à la vie au moins que le gouvernement ait des excuses acceptables. La Cour a conclu que la nouveau-née des requérants a été victime d’un manque de coordination entre les professionnels de la santé, combiné avec des dysfonctionnements structurels des services hospitaliers, en ce que, au mépris de son droit à la protection de sa vie, elle a été privée d’accès à des soins d’urgence adéquats. La Cour a conclu en outre que, dans la présente affaire, la réaction du système judiciaire turc face au décès en cause ne peut passer pour respectueuse des garanties inhérentes à ce droit surtout à cause des dispositions de la loi n° 4483 sur la poursuite des fonctionnaires et autres agents publics.

Convention de Sauvegarde des Droits de l'Homme, Droit a la Vie, Cour Européenne des Droits de l’Homme, Service Public Efficace et Intégré, Enquête Effective, Loi N° 4483 Sur la Poursuite des Fonctionnaires et Autres Agents Publics.

İKİNCİ BÖLÜM

I. OLAY

6 Mart 2005 tarihinde, saat 16.30 sularında, hamileliğinin 30. haftasında bulunan ve erken doğum belirtileri gösteren S. Aydoğdu (“başvuran”), İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nin yakınındaki Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne ("Atatürk Hastanesi") götürülmüştür. Obstetrisyen1 D.U., gecikmeden sezaryen yapılmasına karar vermiş ve sezaryen sonucunda, başvuran S. Aydoğdu’nun bir kızı dünyaya gelmiştir. Dosyaya eklenen farklı rapor ve tutanaklara göre, 970 gr ağırlığında ve 37 cm boyundaki yeni doğan bebeğin genel sağlık durumu, birinci dakikada "0" ve beşinci dakikada "6" Apgar2 skoruna karşılık gelmekteydi.

Hekimlere göre, küçük kız, hyalin membran hastalığına ("HMH") bağlı olarak solunum güçlüğü çekmekteydi ve bu sendrom, yoğun bakım kuvözleri ve yenidoğan mekanik ventilasyon sistemleri gibi özel teknik cihazlar desteğiyle acil bir tedavi uygulanmasını gerektirmekteydi. Oysa Atatürk Hastanesi’nde bu tür imkânlar bulunmamaktaydı. Saat 18.00 sularında, söz konusu prematüre bebek, ambulans ile derhal Doktor Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne ("Behçet Uz Hastanesi") sevk edilmiştir.

Saat 18.30 sıralarında, kuvözlerin ve mekanik ventilasyon donanımının bulunduğu yoğun bakım ünitesinde bir yer olmadığından, yeni doğan bebek, Behçet Uz Hastanesi’nin yenidoğan servisine almak zorunda kalınmıştır. Bu sırada, bebekte siyanozun görülmesi ve bebeğin kendiliğinden nefes alamaması sebebiyle, durumunun "kötü" olduğu belirtilmiştir. Hekimler, bu arada olay yerine ulaşan başvuran E. Aydoğdu’yu, yenidoğan servisinin gerekli bakım ve tedavileri sağlayacak bir durumda olmadığı, ancak ilgilinin yeterli donanıma sahip olan bir başka hastane bulması halinde, bebeğin bu hastaneye sevk edilebileceği konusunda uyarmışlardır.