Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Hukukunda Dava Sebebine Göre
 Davalıların Tamamı Hakkında Ortak
 Yetkiyi Taşıyan Mahkemenin Yetkisi 
Üzerine Bazı Düşünceler

Some Thoughts on Venue of the Court Which Carries Common Venue
About All Defendants as to Ground of Action in Turkish Law

Emre KIYAK

Mahkemelerin yer itibariyle yetkisini belirleyen yetki kurallarını, medeni kanun veya borçlar kanunu gibi maddi hukuk düzenlemelerinde görmek mümkün olmasına rağmen, bu konu üzerine temel kuralların medeni usul kanunlarında düzenlendiği açıktır. Bu kurallar, açık ve anlaşılır olmalıdır ki, böylelikle yeknesak bir hukuk uygulamasını destekleyebilsin.

Bu çalışmanın konusu, birden fazla davalının olduğu durumda dava sebebine göre tüm davalılar hakkında ortak yetkiyi taşıyan mahkemeyi belirleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 7’nci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesidir. Çalışmanın kapsamı, bu düzenlemenin günümüze dek öğreti ve mahkeme uygulaması tarafından nasıl anlaşılıp kullanıldığı hakkında bilgi vermek ve konu üzerine yazar görüşlerinin aktarılması ile sınırlandırılmıştır.

Medeni Usul Hukuku, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, Yetki Kuralları, Ortak Yetkili Mahkeme.

Although it is possible to find venue rules, which determine the courts’ territorial matter jurisdiction, in subjective law regulations such as civil law or obligation law, it is clear that the ground rules on this matter has been regulated under civil procedure laws. These rules must be clear and eloquently and thus they can contribute a uniform law practice.

The subject of this study is the second sentence of first paragraph of 7th article of Civil Procedure Code No. 6100 (HMK) which specifies the court that carries common venue about all defendants as to ground of action under the situation that there is more than one defendant. The scope of the study is limited to give information about how this regulation has been understood and used thus far by doctrine and court practice and also forwarding author opinion on the subject.

Civil Procedure Law, Civil Procedure Code No. 6100, Civil Procedure Code No. 1086, Rules of Venue, Court with Common Venue.

Giriş

Yetki kuralları, mahkemelerin yer itibarıyla bir davaya bakabilme kabiliyetlerini gösteren kuralları ifade etmektedir. Bu kuralları, hakkında kesin bir yetki kuralı bulunmayan tüm hukuk davaları için geçerli olan genel yetki kuralı (HMK m. 6), yine bu davalar için davacıya, davasını genel yetki kuralında belirtilen mahkeme dışında, başka bir mahkemede açabilmesine imkân sunan özel yetki kuralları ile son olarak, gerek genel yetki kuralını gerek özel yetki kurallarını bertaraf eden ve davanın, sadece kuralda belirtilen mahkeme (veya mahkemelerde) açılabileceğini düzenleyen kesin yetki kuralları olmak üzere üçe ayırmak mümkündür1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 7’nci maddesinin, “Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır” şeklindeki birinci fıkrası, davalının birden fazla olması hâlinde yetkili mahkemenin nasıl belirleneceğini göstermektedir. Bu çalışmanın konusu ise, anılan düzenlemenin, “Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır” şeklindeki ikinci cümlesi ile sınırlıdır. Belirtmek gerekir ki, bu düzenleme mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda (HUMK), yürürlüğe girdiği tarihten beri mevcut idi. Düzenlemenin mülga Kanundaki karşılığı, 9’uncu maddenin ikinci fıkrasının, “Şu kadar ki, kanunda dava sebebine göre davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belli edilmiş ise, davaya o mahkemede bakılır” şeklindeki ikinci cümlesi idi2. Yine 1948 ve 1952 tarihli Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu tasarılarında 10’uncu maddenin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi, 1955, 1959 ve 1971 tarihli tasarıların 11’inci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi ve son olarak 1993 tarihli Tasarının 3’üncü maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi, esasa ilişkin herhangi bir değişikliğe gidilmeksizin bu düzenlemeye ayrılmıştır3.

Düzenlemenin benimsenmesine yönelik bu ısrarlı tutum, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılacağına ilişkin yetki kuralının nasıl algılanıp uygulanacağına yönelik bir yeknesaklığı beraberinde getirmemiştir. Bu çalışmanın amacı, (HMK) 7’nci maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesinin nasıl anlaşılıp uygulanacağına yönelik geçmişten gelen öğretinin ve uygulamanın genel bakış açısını ortaya koyduktan sonra mevcut belirsizliklere ışık tutmaya çalışmaktır. Belirtilen amaç doğrultusunda çalışmada, HMK m. 7/1-c. 2 düzenlemesi iki boyuttan ele alınacaktır: Dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkemenin belirtilmiş olmasının ne anlama geldiği ve böyle bir mahkemenin yetkisinin kesin olup olmadığı.

A. Dava Sebebine Göre Davalıların Tamamı Hakkında Ortak Yetkiyi Taşıyan Mahkeme

Birden fazla davalının olması halinde, davanın, bunlardan birinin yerleşim yerinde açılabileceği genel kuralının (HMK m. 7/1-c. 1) istisnalarından birini teşkil eden, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkemenin belirtilmiş olması ihtimalinden ne anlaşılması gerektiği belirgin değildir. Burada net bir şekilde belirli olan bir husus var ise, o da, anılan düzenlemede kanunda tabirinin tercih edilmiş olması sebebiyle taraflar arasındaki yetki sözleşmesi ile kararlaştırılan mahkemenin HMK m. 7/1-c. 2 kapsamında değerlendirilemeyeceğidir4. Net gibi görünen, fakat fikrimizce net olmayan husus ise, dava sebebine göre kanunda davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkemenin belirtilmiş olmasından ne anlaşılması gerektiğidir. Öğretide bu düzenlemenin (HMK m. 7/1-c. 2) uygulanmasına misal olarak verilen örneğin genellikle haksız fiilin birden fazla kişi tarafından işlenmesi halinde, bu fiili işleyenlere karşı (birlikte) açılacak davalarda, haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinin ortak yetkili mahkeme haline gelmesi şeklinde olduğunu ifade etmek mümkündür5.