Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Kişilik Hakkının Medya Yoluyla İhlalinde Manevi Tazminat Miktarının Belirlenmesi

Determining the Amount of Non-Pecuniary Damage for Violation of Personal Right by Media

Hülya ATLAN

İstikrarın ve belirliliğin sağlanması gibi temel hukuk ilkeleri karşısında manevi tazminatın objektif değerlendirme ölçütleriyle belirlenmesi gereği ortadadır. Buna yönelik somut adımların atılmasındaki zorluk, manevi tazminatın sübjektif kriterlerle tayin edilmesinin gerekçesini oluşturamaz. İhlalin türünün ve ağırlığının önceden tespit edilmesi, objektivitenin sağlanmasında bir çıkış noktası olabilir. Beden bütünlüğünden farklı olarak diğer kişilik değerleri yönünden ihlalin ağırlığını önceden belirlemek, çok çeşitli sonuçlarla karşılaşılabileceğinden oldukça güç olabilir. Bu güçlük, söz konusu kişilik değerlerinin medya yoluyla ihlal edildiği haller yönünden aşılabilir. Gerçekten, kişilik hakkına medya yoluyla gerçekleşen müdahalelerde ihlalin objektif ağırlığını belirlemek, özellikle yayının yayıldığı alanın tespitiyle mümkün kılınabilir. Bu konuda getirilecek öneriler, manevi tazminatın, ihlalin ağırlığı temelinde objektif olarak belirlenmesini olanaklı gören yeni eğilimin yol göstericiliğiyle şekillenebilir. Bu eğilime göre, objektif kriterlerin öncülüğünde herkes için uygulanabilecek asgari düzeyde bir manevi tazminat miktarı belirlenmeli, toplam manevi tazminat miktarı bundan sonra hakimin takdirine bırakılmalıdır. Manevi tazminatın belirlenmesinde bu anlayışa dayanılması, manevi tazminat yönünden istikrarı tesis etmeye yardımcı olacaktır.

Medya, Kişilik Hakkı İhlali, Manevi Tazminatın Belirlenmesi, İki Aşamalı Hesaplama Yöntemi, Taban Manevi Tazminat.

In the direction of basic legal principles such as stability and the provision of certainty, it is necessary that the non-pecuniary compensation should be determined by objective evaluation criteria. The difficulty in taking concrete steps towards this cannot justify the assignment of non-pecuniary compensation to subjective criteria. Pre-determination of the type and gross breach of the violation can be a starting point in ensuring objectivity. Unlike personal integrity, predicting the gross breach of the violation in terms of other personality values ​​can be quite difficult, since a wide variety of consequences can be encountered. This difficulty can be overcome by the way in which the personality values ​​are violated by the media. Indeed, the determination of the objective gross breach of the violation in the interventions through the media on the personality can be made possible, in particular by determining the area in which the publication is spread. Suggestions to be made in this regard can be shaped by the guidance of the new tendency, in which the compensation of non-pecuniary damage can be objectively determined on the basis of the gross breach of the violation. According to this tendency, the lowest limit of non-pecuniary compensation which can be applied to everyone on the premise of the objective criteria should be determined and the total amount of non-pecuniary compensation must be left to the judge’s discretion thereafter. The reliance on this understanding of the determination of non-pecuniary compensation will help to establish the stability of the non-pecuniary damage.

Media, Violation of Personal Right, Determination of Non-Pecuniary Compensation, Two-Phased Calculation Method, Lowest Limit of Non-Pecuniary Damage.

Giriş

Kişilik hakkı ve basın özgürlüğü arasındaki hassas dengenin kişilik hakkı aleyhine bozulması, bu hakkın korunmasına ilişkin başvuru yollarının önünü açar. Bu yollardan birini de manevi tazminat talebi oluşturur. Sıkça başvurulan bir yöntem olmakla birlikte manevi tazminatın kapsamı konusunda cevap bekleyen esaslı sorular bulunmaktadır. Özellikle bir miktar para biçiminde hükmedilecek manevi tazminatın hangi esaslara göre belirleneceği, çözülmesi gereken bir sorun olarak güncelliğini korumaya devam etmektedir. Bu çalışma, medya yoluyla gerçekleşen kişilik hakkı ihlallerinde bir miktar para olarak talep edilen manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin bir yöntem sunmak amacıyla kaleme alınmıştır. Medya çoğu zaman ölüm ve beden bütünlüğü dışındaki kişilik değerlerine yönelik bir saldırı tehlikesi yarattığından çalışma, TBK m. 58 hükmüyle sınırlandırılmıştır.

Kişilik hakkının medya yoluyla ihlal edilmesinin kendine özgü bazı sonuçları olduğundan, ilk olarak kişilik hakkı ve medya arasındaki ilişki, medyanın tehdit edebileceği kişilik değerleri ve buna göre manevi tazminat talebinin hangi kanun hükmüne dayandırılacağı üzerinde durulmuştur. TBK m. 58 hükmüne göre tayin edilecek manevi tazminat miktarının belirlenmesinde yararlanılacak ilkeler, manevi zararın ve tazminatın objektif kriterlerle hesaplanabilirliği, hesaplama yöntemleri, bu yöntemlerden iki aşamalı hesaplama yönteminin esasları, çalışmanın devam eden kısmının içeriğini oluşturmuştur. Son olarak, kişilik hakkının medya yoluyla ihlaline özgü koşullar, iki aşamalı hesaplama yönteminin esaslarıyla sentezlenmiş ve hakime yol gösteren örnek niteliğindeki bazı çizelgelere yer verilmiştir.

I. Kişilik Hakkının Medya Yoluyla İhlalinde Manevi Tazminat

Meşruiyetini ifade özgürlüğü, daha dar anlamda basın özgürlüğüne dayandırarak faaliyet gösteren medyanın yayılma derecesi giderek artan bir seyir izlemektedir. Gerçekten, kitle iletişim araçları, “basın” kavramının sınırlarını aşan bir anlama bürünerek “medya” kavramının içerisine aktarılmıştır. Böylece sadece yazılı araçlar değil, görsel-işitsel araçlar ve internet de birer kitle iletişim aracı olarak sahneye çıkmıştır. Medyanın kapsama alanının bu şekilde genişlemesi, kişilik hakkının ihlal edilme tehlikesinin aynı oranda artmasını beraberinde getirir. Medyanın tehdidine daha fazla maruz kalabilecek olan kişilik hakkının ihlal edilip edilmediği, basın özgürlüğünün hangi halde bir hukuka uygunluk nedeni olarak değerlendirileceğine bağlıdır.