Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ücretin Düşük Gösterilmesinin 
İş Akdine Etkisi

Effect of Low Salary Declaration on Employment Contract

Ali Kemal Terzi

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4. Maddesinin 1/a bendine göre sigortalı sayılabilmek için aynı Kanunun 3. maddesinde tanımlanan hizmet akdinin gerçekleşmesi gerekmektedir. Sigortasız yani “kayıt dışı” çalıştırılmadan sonra çalışanların en büyük sorunu, asgari ücretten yüksek ücret aldığı halde, düşük ücret veya asgari ücret üzerinden sigortalı gösterilmektir. 5510 sayılı Kanuna göre, işçilerin hangi ücret üzerinden maaş alıyorlarsa SGK kurumuna da bu ücret üzerinden bildirilmeleri yasal bir yükümlülüktür. Ancak bu husus, genel olarak ilk başlarda işçiler ve işverenlere tarafından pek önemsenmemektedir. Düşük ücret gösterimi işçiler açısından, emeklilik maaşlarında kendini gösterirken, işveren açısından ise, idari yaptırım ve cezalar olarak karşılarına çıkmaktadır.

Fiili Çalışma, Sigortalılık, Hizmet Akdi, Asgari Ücret, Elden Ödeme.Jel Kodları: J3, J5, J6

The labor contract defined under the Article 3 of the Social Insurances and General Health Insurance Law no 5510 should be executed in order to be deemed as an insured according to the paragraph 1/a of Article 4 of the Law in question. Besides uninsured, namely “unregistered” employment, the biggest problem of the employees is insurance declaration on the basis of minimum wage or of a salary lower than they receive. It is a legal obligation to declare exact salaries of the employees to SGK (Social Security Institution) according to the Law no 5510. However this issue isn’t taken into consideration seriously neither by employers or employees. Law salary declaration takes effect on retirement pensions for the employees and employer’s face with administrative sanctions and fines.

De Facto Employment, Insurance, Labor Contract, Minimum Wage, Payment in Person.Jel Codes: J3, J5, J6

Giriş

Çalışma hayatında kayıtdışı, yani sigortasız çalışma hali dışında karşılaşılan sosyal güvenlik sorunlarının başında, asgari ücretten daha yüksek maaş alan çalışanların ücretlerinin asgari ücret üzerinden gösterilmesi konusu gelmektedir. İşverenin personel maliyetlerinden indirim olarak düşündüğü bu durum, işçi açısından da bir an önce iş hayatına girmek istemesi sebebiyle ilk aşamalarda göz ardı edilebilmektedir. İşverenler, bordrolara yansıtmadıkları ödemeleri çalışanlara elden ödeyerek yasal yükümlülüklerden kaçınmaktadır. Bu durum, yani fiili ücret, kaydi ücret farklılıkları, işçi-işveren açsısından şikâyet konusu olduğu ya da yargı aşamasına geldiği zaman iş akdinin fesih durumu ile karşıya kalınabilmektedir. Bu durumda, kaydi-fiili ücret farklılıkları, ilk başta pek önemsenmezken, sonraki süreçte başta emeklilik, işsizlik ödeneği, kıdem ve ihbar tazminatı gibi birçok ücret ödemelerinde kendini göstermektedir. Asgari ücret altındaki ödemeler ise, daha çok kayıtdışılık durumunda karşılaşılmaktadır. Bu durumda ücretler elden ödenmekte olup, çalışanların sigortalılığı bile yapılmamaktadır. Bu makalemizde, çalışma hayatında yüksek ücret almalarına rağmen, asgari ücret üzerinden sigorta primleri gösterilen işçilerin iş akitlerini feshetmeleri durumunda, bu durumun haklı bir fesih nedeni oluşturup oluşturmayacağı ilgili mevzuat çerçevesinde irdelenecektir.

1. Çalışma Hayatı ve Sigortalılık

Çalışma hayatı, işçiler ve işverenler açısından hakları ve yükümlülükleri beraberinde getirmektedir. 5510 sayılı Kanunun 7’nci maddesi, kişilerin çalışmaya başlama ile sigortalılık haklarından ve yükümlülüklerinden yararlanacağını belirtmektedir. Madde hükmündeki çalışmaya başlama deyimi, sigortalılığın başlangıcında fiili çalışmanın zorunlu olduğunu ortaya koymaktadır.1 Fiili çalışma olmadan sigortalılık söz konusu olamaz.2 İşyerinde fiili olarak çalışmayan, yani çalışmaya başlamayan birinin sigortalı sayılmasına ve sigortalı haklarından ve yükümlülüklerinden yararlanmasına imkân bulunmamaktadır.

Anayasamızın 55’inci maddesinde, “Ücret emeğin karşılığıdır” denilerek, ücretin tanımı yapılmış ve devamında, “Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır” tanımlaması ile ücret güvence altına alınmıştır.