Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Kötü Muameleye (Şiddete) Maruz Kalan Kadın Reaksiyonunun Meşru Savunma Hukukundaki Yansımaları

The Reflections of Self- Defense Law of the Reaction of Women Exposed to Maltreatment (Violence)

Cengiz Apaydın

“Kötü muameleye maruz kalan kadın sendromu” şiddete maruz kalan kadınların yaşadığı bir çaresizlik olup, kadına karşı şiddetle mücadele konusunda devletin pozitif yükümlülüklerini yerine getirmemesinin bir sonucudur. “Kötü muameleye maruz kalan kadın sendromu” hukuka aykırılığı ortadan kaldırmayıp, fiilin haksızlık ve kusur içeriğini önemli oranda azaltan ve bu nedenle kanun koyucunun faili cezalandırmaktan kaçınması sonucunu doğuran bir mazeret nedeni olmalıdır. Meşru savunma ise bir hukuka uygunluk nedeni olup meşru savunmanın varlığı halinde hukuka aykırılık ve buna bağlı olarak fiilin haksızlığı ortadan kalkmaktadır.

Kötü Muameleye Maruz Kalan Kadın Sendromu, Hukuka Uygunluk Nedeni, Meşru Savunma, Mazeret Nedeni, Kadına Karşı Şiddet.

“Maltreated Women Syndrome” is a helplessness experienced by women exposed to violence and it is the result of failure of the state to accomplish its positive obligations in the matter of fight against violence against women. “Maltreated Women Syndrome” must be a cause of excuse which decrease considerably the tortuousness and fault of the act without remove the illegality and which, therefore, results in avoidance of law maker to punish the offender. On the other hand, the necessary defense is a cause of legality, so that illegality and thus the tortuousness of the act is eliminated in case of presence of self-defense.

Maltreated Women Syndrome, Cause of Legality, Self Defense, Cause of Excuse, Violence Against Women.

Giriş

Meşru savunma hukukunda "yenilik" yapmak gerekmekte olup, bu ceza hukuku savunmasının kapsamını mevcut sınırlara kıyasla genişletmek ve daha kapsamlı güç (özellikle ölümcül güç) kullanımını meşrulaştırmak olarak yorumlanmamalıdır. Ceza hukukunda meşru savunma, kişinin kendisine ya da üçüncü kişiye uygulanan şiddetin savunulmasında sık sık başvurulan bir kavramdır. Bu tip bir savunmanın kullanılması beraberinde bir takım belirsizlikleri de ortaya koyar ki bu belirsizlikler aynı zamanda bu kavramın niteliklerini ve sınırlarını oluşturmaktadır. Meşru savunma, kutsal kitaplar dahil her zaman her yerde kabul edilmiş bir hukuka uygunluk nedenidir. Çağdaş ceza hukukunda da, meşru savunma durumunda bulunup da kanuni tipe uygun bir fiil işleyen kişinin bu eyleminin cezalandırılmayacağı konusunda kuşku yoktur. Meşru savunma, yasal düzenlemelerden ve uygulamasından anlaşılacağı üzere, belirsiz ve unsurlarının oluşup oluşmadığı açısından problemli bir kavramdır.

İstismarcı eşlerin kurbanları tarafından öldürüldüğü, saldırının gerçekleşmemesi veya gerçekleşmesinin kesin olmaması nedeniyle geleneksel anlamıyla meşru savunmanın çoğunlukla uygulanamayacağı olay tiplerini inceleyerek, bu olaylarda kötü muameleyi alışkanlık haline getirmiş olan kocanın (partnerin-saldırganın), pasif haldeyken öldürülmesi durumunda, meşru savunma tespiti yapılıp yapılmayacağı meşru savunma hukukunun en problemli alanlarından biridir. Mevcut bir saldırı olmadığında, meşru savunmada sınırın aşılmasından veya mazur görülebilecek bir heyecandan da söz edilemez. Aksini kabul etmek, ölümcül kuvvet kullanılması sahasını son derece genişletir. Hukuka uygunluk nedeni olan meşru savunmanın koşullarından olan saldırının güncelliği (Amerikan hukukundaki karşılığı yakın tehlike) kavramını geniş olarak kabul etmek, meşru savunmanın, meşru savunma durumuna sebebiyet vermemiş, haksız bir saldırısı mevcut olmayan ve olayın farkında bile olmayan aktörlere de merhametsizce genişletilmesine yol açabilir. Bu durum, meşru savunmanın, hem kişisel hem sosyal fonksiyonuna aykırılık oluşturacaktır. Meşru savunma hali dışında hiç kimse, kasıtlı olarak devam eden suç teşkil eden eylemleri nedeniyle öldürülemez.

1. Genel Olarak

Ev içi şiddet bağlamında şu eylemler sayılabilir: Dövme, evlilik içi tecavüz, ensest, aile fertleri tarafından fahişeliğe zorlanma, cinsiyet seçici kürtaj ve kadın sünnetidir1. Kadının yaşamında baskın bir role sahip olan, kendisine karşı fiziksel ve psikolojik şiddete başvuran erkeğe, reaksiyon göstermesinin genel adına, “kötü muameleye maruz kalmış kadın sendromu” denir2. Kadına karşı şiddetin en yaygın olanı aile içi şiddettir3. Bu yorumlama aile içi veya ev içi şiddete ilişkindir. Daha özellikli olarak, göz önünde bulundurulan konu şudur: Aylar yahut yıllar boyunca istismara maruz kalıp, istismarcılarını (yoğunlukla erkek) öldüren şiddet mağdurlarını (yoğunlukla kadınlar) ceza hukuku ne biçimde ele almalıdır? İstismar kurbanının istismarcısını uyurken veya maç izlerken veya yemek yerken öldürmesi gibi “yüzleşilmeyen cinayetler” kötü muameleye maruz kalmış kadın reaksiyonu alanına girmektedir4. Kötü muameleye (istismara) maruz kalmış kadın sendromunun babası Dr. Lenore Walker, ilişkide kötü muamelenin döngüsünü şöyle tarif etmiştir; Döngü, başlangıçta sakin, daha sonra ciddi bir şiddet eylemine dönüşecek olan küçük şiddet eylemleri, daha sonra şiddet eylemini gerçekleştiren kişinin çoğunlukla samimi pişmanlığını içerir ve döngü süreci böyle işlemeye devam eder. Dr. Walker'ın iddiasına göre, sendromun bir parçası, şiddet mağdurunun psikolojik rahatsızlıklar yaşamaya başlaması ve böylece kötü muamelede bulunan kişiden ayrılamamasıdır5. Walker’a göre, kötü muameleye maruz kalma halinde, hangi evrenin ne kadar süreceği belli değildir ve evreler birbiri ardına döngü misali devam ederler. Kötü muameleye maruz kalmış kadın, sürekli olarak kendisini, her an gerçekleşebilecek bir saldırının içinde kabul eder. Ayrıca kadının savunması, saldırı ile orantılıdır. Çünkü geçmişte yaşanmış kötü muamele örnekleri, kadının şiddeti öngörebilme ve saldırıyı değerlendirebilme yeteneğini köreltmiştir6.