Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Kuzey Kanalının Hukukî Statüsüne Dair Kısa Bir İnceleme

A Short Essay Relating to the Legal Status of the
North Channel

Anıl Çamyamaç

Coğrafî açıdan bakıldığında boğazların farklı deniz alanlarını birbirine bağlamalarından ötürü, boğazlardan geçiş, Birleşmiş Milletlerin III. Deniz Hukuku Konferansındaki kilit konulardan biri olmuştur. Bu bağlamda, dünyanın en önemli deniz güçlerinden biri olan İngiltere (Birleşik Krallık) Fiji ile birlikte uluslararası seyrüseferde kullanılan boğazlara ilişkin 1982 tarihli Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesinin ilgili hükümlerinin oluşumundan sorumludur. Böylelikle, Birleşik Krallığın uluslararası seyrüseferde kullanılan kendi boğazlarından biri olan Kuzey Kanalındaki uygulamalarıyla konuyu değerlendirmek isabetli olacaktır.

Kuzey Kanalı, Uluslararası Seyrüseferde Kullanılan Boğazlar, 1982 tarihli Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi, Transit Geçiş, Birleşik Krallık.

Passage through straits was one of the key issues in the third United Nations Conference on the Law of the Sea, since straits, geographically speaking connect different parts of the sea areas. Hence, the United Kingdom as one of the most important maritime power in the World, is responsible together with Fiji from the provisions of the United Nations Convention on the Law of the Sea 1982 regarding the straits used for international navigation. So, it would be best to assess these provisions by analyzing their implementation by the United Kingdom in one of its own strait used for international navigation i.e. the North Channel.

The North Channel, Straits Used for International Navigation, United Nations Convention on the Law of the Sea, Transit Passage, the UK.

GİRİŞ

Boğazlar deniz ulaşımının ana damarlarını teşkil ederler, çünkü birçok deniz alanını birbirlerine bağlarlar.1 Bu yüzden de önemleri büyüktür. Deniz ulaşımının sağlıklı ve kesintisiz gerçekleşmesi, boğazlardaki geçiş serbestisinin korunmasına bağlıdır. Uzun bir müddet karasuları genişliğinin yaygın biçimde üç deniz mili olarak tespit edilmiş olmasının da doğal bir sonucu, birçok boğazda geçiş sorunu söz konusu olmamıştır; çünkü mutlaka arada geçiş serbestisinin süregeldiği bir açık deniz alanı varlığını korumuştur. Oysa, özellikle 1960’lı yıllarla birlikte bağımsızlıklarını yeni kazanan devletler 12 deniz mili genişliğinde karasuları belirleme eğilimi sergilemiş; böylelikle, daha önce ortasından açık deniz alanı geçen birçok boğaz tamamen kıyı devleti veya kıyı devletlerinin karasularıyla kapsanır hâle gelmiştir.2 Bu durum da, boğazlardan geçiş serbestisinin ortadan kalkacağı yönündeki endişeleri beraberinde getirmiştir. Başta Amerika Birleşik Devletleri3 ve SSCB olmak üzere4, büyük denizci devletler paket çözüm olarak 12 deniz millik karasuları genişliği kabûlünü boğazlardan geçiş serbestisine tâbi kılmaya çalışmışlar5, III. Deniz Hukuku Konferansında gerçekleşen bu çerçevedeki uzun soluklu tartışmalar sonucunda 1982 tarihli Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesinde boğazlardan “transit geçiş rejimi” temel geçiş rejim olarak ortaya konulmuştur.6

Bu kısa çalışmada, açık denizlerin en önemli serbestilerinden sayılan seyrüsefer serbestisini şiddetle savunan ve bu bağlamda karasuları genişliğinin azamî 12 deniz miline çıkartılmasıyla boğazlardan geçişe ilişkin özel düzenlemelerin benimsenmesi gereğini ortaya koyan büyük denizci devletlerden biri konumundaki İngiltere’nin kendi kıyılarını çevreleyen ve 12 deniz mili karasuları genişliğiyle birlikte bir anda İngiliz Karasularıyla kapatılmış hâle gelen Kuzey Kanalının (North Channel)7 hukukî statüsü kısaca özetlenmeye çalışılacaktır.8

I. KUZEY KANALINA İLİŞKİN COĞRAFÎ ÖZELLİKLER

Britanya (İngiltere) ve İrlanda Adaları arasında konumlanan yarı-kapalı bir deniz özelliği gösteren İrlanda Denizini (Irish Sea)9 kuzeyde Atlantik Okyanusuna bağlayan Kuzey Kanalı, sadece İngiltere ve İrlanda için değil, aynı zamanda uluslararası seyrüsefer için de önemli bir geçiş güzergâhı teşkil etmektedir.10