Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının İtiraz Yetkisi ve Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuruda Kabul Edilebilirlik Şartlarına Etkisi

The Objection of Supreme Court of Appeals Prosecutor and Effect to the Admissibility Criteria of Individual Application to the Constitutional Court

Nazmiye Güveyi

Ceza muhakemesinde adil bir yargılama neticesinde maddi gerçeğe ulaşmak önemlidir. Hatalı ya da hukuka aykırı kararların söz konusu olması halinde ise, hukuk devletinin bir gereği olarak kanun yolları öngörülmektedir. Olağanüstü kanun yolları ise bu kapsamda yer almaktadır. Çalışma dâhilinde ceza muhakemesinde yer alan olağanüstü kanun yollarından bir tanesi olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi öncelikle incelenmektedir. Çalışmanın devamında ise doktrinde yer alan bahse konu kanun yolunun hukuki niteliği, bu kanun yoluna başvurunun mümkün olduğu kararlar gibi tartışmalı hususlar da ele alınmaktadır. Ardından çalışmada, söz konusu kanun yolunun Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda kabul edilebilirlik şartlarına etkisine değinilmektedir.Kişilerin hak ihlallerine karşı bireysel başvuru yolu, bir hukuki çare olarak hukuk sistemimizde yerini almıştır. İnsan haklarının korunması için getirilen bireysel başvuru kurumunun kabul edilebilirlik şartları da bireysel başvurunun işlevselliğine ve dolayısıyla insan haklarının korunmasına hizmet etmektedir. Kabul edilebilirlik aşaması hak ihlallerinin giderilmesi bakımından önemlidir. Bu bakımdan hak ihlalleri için bireysel başvuruda bulunurken olağanüstü kanun yolu olarak kabul edilen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazı, hem kanun yollarının tüketilmesi hem de süre bakımından önem arz etmektedir. Özellikle bahsi geçen kanun yolunun bireysel başvuru için tüketilmesi gereken bir kanun yolu olarak kabul edilmemesine koşut olarak, bireysel başvuru için aranan 30 günlük süreye dikkat etmek gerekmektedir.

Yargılama, Kanun Yolları, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının İtirazı, Ceza Muhakemesinde Olağanüstü Kanun Yolları, Bireysel Başvuruda Kabul Edilebilirlik Şartları.

It is important to reach the cold fact as a result of a fair trial in criminal procedure. In case of misjudgment or unlawful decisions, as a requirement of the rule of law legal remedies are foreseen. The extraordinary legal remedies are also included in this scope. Within the scope of study, the objection of Supreme Court of Appeals Prosecutor which is one of the extraordinary legal remedy in criminal procedure is examined first. Controversial issues within the doctrine such as the legal nature of this remedy, court decisions that application to this remedy is possible are also discussed in the study. Then, the effects of the mentioned legal remedy to the admissibility criteria of individual application to the Constitutional Court are discussed.Individual application against violations of the rights of the people took place in our legal system as a remedy. Admissibility criteria of organization of individual application brought for the protection of human rights also serves individual application’s functionality and thus the protection of human rights. The admissibility phase is important to eliminate violations. In this respect when making individual application, the objection of Supreme Court of Appeals Prosecutor which is accepted as the extraordinary remedy has an impact both in terms of exhaustion of remedies and duration. Especially mentioned remedy which shouldn’t be consumed for the individual application, it is necessary to pay attention to the 30-day period sought for individual applications.

Judgment, Legal Remedies, the Opposition of the Chief Public Prosecutor at the Supreme Court, Extraordinary Legal Remedies on Criminal Procedure, the Admissibility Criteria of Individual Application.

Giriş

Ceza muhakemesinin temel amaçlarından biri de adil bir yargılama neticesinde maddi gerçeğe ulaşmaktır. Ancak ceza muhakemesi sonucunda her zaman maddi gerçeğe ulaşılamayabilir. İnsan faktörü de göz önüne alındığında, hatalı kararların veya hukuka aykırı kararların verilebilmesi ihtimaline karşı ceza muhakemesinde olağanüstü kanun yollarına yer verilmektedir. Nitekim yargı makamlarının kararlarının bağlayıcılığına koşut olarak ancak başka bir yargı makamı tarafından hataların veya hukuka aykırılıkların incelenmesi söz konusu olabilmektedir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi de Yargıtay ceza daireleri tarafından verilen kararlardaki aykırılıkların giderilmesine bir çare olmak üzere Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında ayrı bir madde olarak olağanüstü kanun yolları arasında düzenlenmektedir. Bununla birlikte temel hak ve özgürlüklerin ihlallerine karşı bireysel başvuru yoluna da şartların varlığı halinde gitmek mümkündür.

Çalışma kapsamında öncelikle, ceza muhakemesinde olağanüstü kanun yolları genel olarak ele alınmaktadır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazının Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında olağanüstü bir kanun yolu olarak düzenlenmesi sebebiyle, mezkûr kanun yolunu kavrayabilmek için olağanüstü kanun yollarına çalışmaya zemin oluşturma gayesiyle değinilmektedir. Ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazı irdelenmektedir. Bu kapsamda söz konusu kanun yolu, gerek niteliği gerekse bu kanun yoluna konu edilebilen kararlar bakımından doktrindeki görüşler dâhilinde ele alınmaktadır. Devamında çalışmaya konu kanun yolunun Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda kabul edilebilirlik şartlarına etkisi üzerinde durulmaktadır. Bu doğrultuda, çalışma konusu bakımından önem arz eden süre ve kanun yollarının tüketilmesi şartları üzerinde durularak çalışma neticelendirilmektedir.

I. Genel Olarak Ceza Muhakemesinde Olağanüstü Kanun Yolları

Türk Hukuku açısından suç dolayısıyla yapılan iddia, savunma ve yargılama olmak üzere üç farklı faaliyeti kapsayan ceza muhakemesinde; soruşturma ve kovuşturma olmak üzere başlıca iki evre bulunmaktadır1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m.2/1-e’ye göre soruşturma, suç şüphesinin öğrenilmesi ile başlayıp iddianamenin kabulüne kadar geçen evreyi kapsamaktadır2. CMK m.2/1-f’ye göre ise kovuşturma, iddianamenin kabulünden hükmün kesinleşmesine kadar süren bir evreyi ifade etmektedir.