Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Finansal Kiralama Bedelini Ödemede Temerrüde Düşen Kiracıya Karşı Kiralayanın Seçimlik Hakları ve Hukuki Sonuçları

Mehmet KARACA

(İKİNCİ BÖLÜM)

ÖZET:

Finansal kiralama sözleşmesi; tam iki tarafa borç yükleyen ve kullanımın devri amacı güden “sui generis” bir sözleşmedir. Kiracının, finansal kira bedelini ödemede temerrüde düşmesi durumunda kiralayanın seçimlik hakları, sadece Finansal Kiralama Sözleşmesi Kanununun 25. maddesinde düzenlenen sözleşmenin feshi ve fesihle uyumlu olumlu zararının istenebilmesi seçimlik hakkından ibaret değildir. Kiralayan, kira bedelini ödemede temerrüde düşen borçlusuna karşı aynı zamanda Borçlar Kanunu madde 106-108’de sayılan seçimlik haklarını da kullanabilir. Bu çerçevede kiralayan, borçlusundan sözleşmenin aynen ifası ile birlikte gecikme tazminatının ödenmesini isteyebileceği gibi ifa yerine olumlu zararının tazminini de seçmiş olabilir. FKK m. 25’te düzenlenen fesih ve fesihle uyumlu zarar hesaplanırken değişim teorisinin, BK m. 106-108’e göre ifa yerine olumlu zararın tazmini hesaplanırken ise fark teorisinin uygulanması gerekmektedir. Böylece kiralayanın, fesih sebebiyle hem malını iade alması hem de malın bedelini borçlusundan talep etme imkânı ortadan kaldırılmış olmaktadır. Kanaatimizce FKK m. 25’in lafzı, bu şekilde yapılacak düzeltici bir yorumla hukuk mantığına daha uygun olan adilane bir çözüme ulaştırılmış olacaktır.

Anahtar Kelimeler: Finansal kiralama sözleşmesinin hukuki niteliği, kiracının temerrüdü, kiralayanın seçimlik hakları, sözleşmenin aynen ifası ve gecikme tazminatı talebi, fesih ve fesihle uyumlu tazminat talebi, ifa yerine olumlu tazminat, değişim teorisi, fark teorisi, düzeltici yorum.

1. Kiralayanın Seçimlik Hakları Ve Hukuki Sonuçları

Finansal kiralayan, ifa için verilen son süreyi de verimsiz geçiren kiracıdan sözleşmenin aynen ifasını ve gecikme tazminatını talep edebilir. Sözleşmenin aynen ifasını ve gecikme tazminatını isteyen kiralayanın, kendi karşı edimini ifaya devam etmesi gerekmektedir1. Bu halde kiralayan, vadesi gelip de ödenmeyen kiralama bedellerini temerrüt faiziyle (BK m. 103) isteyebileceği gibi bunu aşan munzam zararını da (BK m. 105) somut ve ciddi delillerle ispat etmek şartıyla kiracıdan isteyebilir. Kiracının temerrüt faizi ödemesi, gecikmede kusurlu olması şartına bağlı değildir2. Hatta kiralayanın, bu temerrüt faizini talep edebilmesi için zarara uğraması da şart değildir. Ancak belirttiğimiz gibi munzam zararın istenebilmesi, borçlunun gecikmede kusurlu olması ve alacaklının da uğradığı bu fazla zararı somut ve ciddi delillerle ortaya koyabilmesi şartına bağlıdır.