Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Sahtecilik İddiasında Ceza ve Menfi Tespit Davasının Bekletici Sorun Sayılması

I. Genel Olarak

Bir davada taraflardan birinin, kendisi tarafından düzenlendiği iddia edilen bir belgedeki (senetteki) yazı veya imzayı inkâr etmesi ve bunu mutlak bir def’i olarak ileri sürmesi uygulamada sahtecilik iddiası olarak adlandırılmaktadır.1 Sahtecilik iddiasının mahkemece nasıl ve hangi yöntemlerle araştırılıp inceleneceği HUMK m. 308-318 maddelerinde düzenlenmiştir.

İspat araçlarına gelince: Sahtecilik savının niteliği, delil serbestliğini gerekli kılmaktadır. Nitekim Yargıtay 11. HD’nin 16.03.1995 tarihli ve 367/2016 sayılı kararında bu husus şöyle ifade edilmiştir:

“Davacı, kura sırasında adına çekilen fişe aykırı tutanak düzenlendiğini ileri sürerek sahtecilik iddiasında bulunmuştur. Sahtecilik iddiasının her türlü delille ve tanıkla ispatı mümkündür.2 Bu itibarla, davacının gösterdiği tanıkların dinlenmesi gerekirken, davanın mahiyetinden söz edilerek tanık dinletme isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.”