Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Organ ve Doku Ticareti Suçu

Ömer ÖMEROĞLU

ÖZET:

Fizyolojik özellikleri, doğuştan mükemmel insan yok gibidir. Her insan doğuştan solunum, dolaşım vb. sistemlerin ortalama kapasitesine sahip olmayabilir. Organlarda veya dokularda doğuştan gelen veya sonradan ortaya çıkan bozulmalar, organ ve doku naklini gündeme getirmiştir. Aslında insanlar eski çağlardan beri organ nakli konusunu düşünmüştür. Bununla birlikte, tıbbi ve teknolojik gelişmelerle bu konuda başarı sağlanabilmiştir. Bu başarı, organlara ve dokulara talebi arttırmıştır. Talep artışı, organ ve doku bağışı yetersizliğini kötüye kullanımları da beraberinde getirmiştir. Bu nedenle hukuk sistemleri, ceza yaptırımı getiren düzenlemelere yönelmiştir. Hukuk sistemimizde de 2238 sayılı Kanunla konu düzenlenmiş ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile organ ve doku ticareti suçu temel ceza kanunu içerisine alınmıştır.

Anahtar Kelimeler: Organ, doku, organ ve doku ticareti suçu.

ABSTRACT:

There is no perfect human inborn physiolocical properties. Every human may not have the capacity to the system avarage of congenital respiratory, circulatory etc. In organ and tissue, the inborn or subsequent deteriation has brought organ and tissue transplantation to the agenda. Since ancient ages people has actually thought about organ transplantation. However, medical and technonological developments in this regard has been made succesfully. Demand for organs and tissues increased with this. Increased demand and lack of organ and tissue donation has brought abuse. So the legal systems have made the arragements to bring criminal sanctions. Before ourlegal system is regulated this subject by the law no. 2238 after by the Turkish Penal Code (no. 5237) which is the basic law of the Turkish Criminal System.

Key Words: Organ, tissue, organ and tissue trading crime.

Giriş

İnsanlar çok eski çağlardan beri organ ve doku nakli üzerinde düşünmüştür1. Mitolojik gravürlerde bazı organ nakli tasvirlerine rastlanmaktadır2. Konu tarih boyunca devamlı güncelliğini korumuş ve tabiplerin ilgili odağı olmaya devam etmiştir3.