Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İş Hukuku Çerçevesinde Mobbing Kavramı

Dilek DULAY

ÖZET:

İşyerlerinde, fiziksel şiddetten daha yaygın olarak cinsiyet ve hiyerarşi farkı gözetmeksizin sıklıkla karşımıza çıkan; her bireyin ve çalışanın maruz kalma riski olduğu mobbing olgusu, öteden beri varlığını sürdürmesine rağmen bilinmezlikten gelinmiş, açığa çıkarılmaktan kaçınılmış ve hukuk sistemimizde de tam olarak yerini alamamıştır. Rahatsız etme, sıkıntı verme, psikolojik şiddet, taciz anlamına gelen ‘mob’ kökünün eylem biçimi olan mobbing, bir veya birkaç kişi tarafından diğer bir kişiye yönelik olarak düşmanca ve ahlak dışı yöntemlerle sistematik bir biçimde uygulanan psikolojik terördür.

Anahtar Kelimeler: Duygusal taciz, psikolojik taciz, psikolojik terör, yıldırma, işyerinde zorbalık.

Tanım ve Kavram

1960’lı yıllarda bazı hayvan davranışlarını tarif etmek için etholog Konrad Lorenz tarafından kullanılan mobbing kavramı; sonraki yıllarda İsveç’li bilim adamı Paul Heinmann tarafından çocukların okullarda birbirine karşı davranışları çerçevesinde incelenmiş ve bu kavram ‘bir grup çocuğun, tek bir çocuğa karşı yıkıcı hareketlerini’ açıklamak için kullanılmıştır. Mobbing kavramı, duygusal taciz anlamında ilk olarak, 1984 yılında İsveç’te ‘İş hayatında güvenlik ve sağlık’ konulu bir raporun içinde, Leymann tarafından ortaya atılmıştır.

Dr. Leymann tarafından yapılan mobbing tanımı şu şekildedir: ‘Mobbing duygusal bir saldırıdır. Bir veya birkaç kişi tarafından diğer bir kişiye yönelik olarak düşmanca ve ahlak dışı yöntemlerle sistematik bir biçimde uygulanan psikolojik bir terördür. ‘Mobbing kavramını iş ilişkileri çerçevesinde ele alan Leymann, işyerinde mobbingi sadece kavramsal boyutta değil; bu davranışın niteliklerini, ortaya çıkış sürecini, etkilenen kişileri ve doğurabileceği psikolojik sonuçları da ele alarak geniş bir biçimde incelemiş ve birçok Avrupa ülkesinde bu kavramın yayılmasına öncülük etmiştir.1