Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İkrarın Boşanma Hükmüne Etkisi

Bahattin ARAS

Türk Medeni Kanunu’nda yer alan, boşanma davalarında hakimin tarafların ikrarıyla bağlı olmaması kuralı, hakimi ikrarı dikkate almaktan men etmiş değildir. Sadece hakimi bu ikrarla bağlı tutmamıştır. Hakimin ikrarla bağlı olmaması ile onu dikkate alarak hüküm vermesi farklıdır. İkrarın mahkeme içinde veya mahkeme dışında olması önem taşımadığı gibi, Usul Kanunu’nun dolaylı olarak ikrar kabul ettiği durumlar da aynı şekilde hakimi bağlamaz. Anlaşmalı boşanmanın TMK’nın 166. maddesinin 3. fıkrasındaki düzenlemede vurgulandığı üzere, tarafların özgür iradeleri ile anlaşmalı boşanma davasını açtıklarının, hakim tarafından bizzat dinlenmeleri sureti ile tespit edilmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması halinde, tarafların ikrarının hakimi bağladığı ve hakimin bu ikrar doğrultusunda boşanmaya karar vereceği; ayrıca hakim tarafından TMK’nın 166/3 maddesindeki şartlara uygun boşanma talebi karşısında başkaca delil toplanmasına gerek olmadığı görülmektedir.

Boşanma, Ayrılık, İkrar, Anlaşmalı Boşanma, Protokol.

Giriş

Evlilik ve boşanma, toplum düzenini yakından ilgilendirdiği için, kanun koyucu bunların geçerliliğini bazı sıkı şartlara bağlamış, taraf iradelerine geniş bir yer vermemiştir. Evliliğin keyfi şekilde sona erdirilmesini önlemek için, Türk Medeni Kanunu’na usul kuralları konulmuştur.1 Mesela, taraflar kanunda düzenlenmiş boşanma ve ayrılık nedenleri ile bağlıdır.2 Ayrıca tarafların boşanmayı veya ayrılığı istemeleri kendiliğinden sonuç doğurmaz. Tarafların istemlerinin sonuç doğurabilmesi için hakim tarafından verilmiş bir boşanma ve ayrılık kararının olması gerekir. Hakimin kararı yenilik doğuran karar niteliğindedir.3

Yeni Türk Medeni Kanunu’nun 184. maddesinin 3. bendine göre tarafların boşanma davasının dayandırıldığı olayları ikrar etmiş olmaları hakimi bağlamaz. Yani hakim, bazı olaylar taraflarca kabul edilmiş olsa bile bu beyanlarla bağlı olmayıp, kendiliğinden araştırma ilkesi gereğince davanın dayandırıldığı olayları araştıracaktır.4

A- Genel Olarak İkrar

İkrar ; beyan sahibi taraflardan birinin, hasmının karara bağlanmasını istediği hakkın veya hukuki durumun meydana gelmesine esas teşkil eden ve hasmınca ileri sürülmüş bulunan maddi vakıaların tamamen veya kısmen doğru olduğunu bildirmiş olmasıdır.5 İkrar somut olaylarla ilgili olup, diğer tarafın talep sonucuna ilişkin değildir.6 Medeni yargılama hukukunda kesin deliler arasında yer alan ikrarın konusunu oluşturan olgular, taraflar arasında çekişmeli olmaktan çıkar. Bu nedenle, Alman ve İsviçre Hukuklarına paralel olarak doktrinde ikrarı deliller dışında inceleme eğilimi vardır.7