Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Rekabet Kurulunun Vermiş Olduğu Karara Karşı, Kurulun Kendisine Başvurulması, Dava Açma Süresini Durdurur mu?

Hasan DURSUN

ÖZET:

Danıştay’ın görüşüne göre Rekabet Kurulunun vermiş olduğu karara karşı, kararın gözden geçirilmesi amacıyla tekrar kendisine başvurulması (istitaf başvurusu), dava açma süresini durdurmaz. Bir başka deyişle, Danıştay, söz konusu Kurulun kararlarına karşı, yalnızca, dava açma süresi içerisinde dava yoluna gidilebileceğini öngörmektedir. Danıştay, bu görüşüne dayanak olarak 7.12.1994 tarihli ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 55’inci maddesini göstermektedir. Kanımızca, 4054 sayılı Kanunun 55’inci maddesi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 11’inci maddesinin uygulama yetisini ortadan kaldırmadığı için, Danıştay’ın görüşü hatalıdır.

Anahtar Kelimeler: Üst makama başvuru, aynı makama başvuru (istitaf), İYUK 11. madde.

Giriş

Danıştay Onuncu Dairesi, başlıktaki soruyu olumsuz olarak yanıtlamaktadır. Danıştay’a göre, Rekabet Kurulunun vermiş olduğu karara yapılan itiraz, 2577 sayılı Kanununun “üst makamlara başvuru” başlıklı 11’inci maddesi uyarınca incelenemez. Danıştay’ın, bu görüşü benimsemesine yol açan olay, şu şekilde gelişmiştir:

Telekomünikasyon piyasasında, 4054 sayılı Kanunun ihlal edilip edilmediği, soruşturma açılması gerekip gerekmediğini belirlemek amacıyla ön araştırma yapılması yolunda Rekabet Kurulu tarafından bir karar verilmiş, bu karar doğrultusunda Rekabet Kurulu raportörleri tarafından X Mobil İletişim Araçları ve Satıcıları İşadamları Derneğine yerinde inceleme yapılmak üzere gidilmesi üzerine söz konusu dernek, raportörlerin yerinde inceleme yapmasına izin vermemiştir. Bu iznin verilmemesi üzerine, Rekabet Kurulu, 16.11.1998 tarihli ve 569-358 sayılı kararıyla söz konusu şirket hakkında inceleme yapmalarına engel olunması nedeniyle görevin yerine getirilmesini sağlamak ve araştırmayı tamamlamak üzere davacı şirket adına eksik, yanlış veya yanıltıcı bilgi verildiği gerekçesiyle 4054 sayılı Kanunun 16’ncı maddesinin 1’inci fıkrasının (b) bendi uyarınca para cezası ve kararın tebliği tarihinden başlamak ve engellemeyi sona erdirecek bir inceleme yapılmasını temin edici davet vuku bulmadığı sürece yürütülmek üzere aynı Kanunun 17’nci maddesinin 1’inci fıkrasının (d) bendi uyarınca beher gün için süreli para cezası verilmiştir. Bu kararın, davacı şirkete yazıyla tebliğ edilmesi üzerine davacı şirket tarafından 24.11.1999 tarihinde Rekabet Kurumuna itirazda bulunulmuş; Rekabet Kurulu ise itirazı 2577 sayılı Kanunun 11’inci maddesi kapsamında değerlendirerek 4054 sayılı Kanununun 17’nci maddesinin 1’inci fıkrasının (d) açısından yapılan itirazın reddine, aynı Kanunun 16’ncı maddesinin 1’inci fıkrasının (b) bendi yönünden itirazın kabulüne karar verilmiştir. Kurulun bu kararı üzerine, davacı şirket, söz konusu kurul kararının itirazın reddine ilişkin kısmının iptali için Danıştay’da dava açmıştır. Danıştay ise 14.11.2002 tarihli ve E. 2000/1111, K. 2002/4362 sayılı kararıyla Rekabet Kurulunun verdiği karara yapılan itirazın 2577 sayılı Kanunun 11’inci maddesi uyarınca inceleme olanağının bulunmadığını ifade ederek dava konusu işlemin davacıya yönelik kısmının iptaline oy çokluğu ile karar vermiştir.1 Danıştay’ın bu görüşünün isabetsizliğini gösterebilmek için, öncelikle konu hakkında öğretide yer alan görüşlerin incelenmesi uygun olacaktır.