Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İradeyi Gösteren Fiillerle Kredi Açma Sözleşmesinin Kurulması

The Establishment of the Loan Contract With a Concludent Behavior

Burak Özen

Kredi açma sözleşmesinin iradeyi gösteren fiillerle kurulup kurulmayacağı tartışmalıdır. Kurulabileceği görüşünü benimsiyoruz. Uygulamada karşılıksız çek keşide edilmesi durumunda bu tarzda kurulmuş bir kredi açma sözleşmesinin varlığı kabul edilmektedir. Buna karşılık müşteriye yanlışlıkla veya mükerrer olarak yapılan ödemelerin kredi kullandırma olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. İradeyi gösteren fiillerle sözleşmenin kurulabilmesi, kredi açma sözleşmelerinin esaslı unsurları bakımından bir mutabakatın varlığını gerektirir.

Kredi Açma Sözleşmesi, İradeyi Gösteren Davranış, Öneri, Kabul, Karşılıksız Çek, Mükerrer Ödeme.

The formation of a loan contract through the concludent behaviour is a controversial issue. We adopt the opinion that the mentioned contract could be formed by way of concludent behaviour. The existance of such formed loan contract is accepted in the event of drawing an overdraft cheque in practice, However wrongful or repeated payments to the customer is admitted not as loan contracts. In order for a contract to be formed through concludent behaviour neccessitates reconciliation on the essential elements of a loan contract.

Loan Contract, A Concludent Behavior, Offer, Acceptance, Overdraft Cheque, Repeated Payment.

I. GİRİŞ

Kredi açma sözleşmesinin hukuki niteliğiyle ilgili tartışmalar, bu sözleşmeyi konu alan çalışmalarda ağırlıklı bir yer tutar. Hukukî nitelik konusundaki tartışmaların kaçınılmaz sonucu, bu sözleşmenin kurulmasına, sözleşmeden doğan borçların ifa edilmesine veya edilmemesine ve sözleşmenin sona ermesine ilişkin hemen her noktada farklı görüşlerin ortaya çıkması olmuştur. Bu sözleşmeden borç doğup doğmayacağı bile ayrı bir tartışma konusudur. Bu çalışmada, kredi açma sözleşmesiyle ilgili bütün bu tartışmalar gündeme getirilmeyecek, tartışmalı belirli bir konu üzerinde durulup, bu konuyla bağlantılı bazı sorunlara değinilecektir. Üzerinde özel olarak durulacak konu, kredi açma sözleşmesinin örtülü irade açıklamalarıyla kurulup kurulamayacağıdır. Uygulamada bu konu etrafında dönen çeşitli sorunlarla karşılaşılmaktadır. Bir banka üzerine karşılık olmadığı halde çekilen çek, söz konusu banka tarafından ödendiği takdirde, keşideciye kredi kullandırılmış olacağı ve bankanın kredi işlemlerinde genel olarak uygulanan orana göre faize hak kazanacağı iddia edilmektedir. Bunun gibi, banka tarafından hesabına yanlışlıkla ve mükerrer olarak geçen tutarı kullanan müşterinin, kendisine açılan bir krediyi kullanmış sayılacağı ve kredi işlemlerinde mutat olarak uygulanan orana göre faiz ödeyeceği ileri sürülmektedir. Benzer iddialarla banka tarafından bir kişiye yanlışlıkla ödeme yapılan bütün olaylarda karşılaşıldığını söyleyebiliriz.

Kredi açma sözleşmesinin hukukî niteliği konusunda ileri sürülmüş görüşlere değinilmeyecekse de, tartışacağımız konuya bir zemin oluşturmak amacıyla bu konuda ne düşündüğümüzü ortaya koymak isteriz. Kredi açma sözleşmesinin kurulmasıyla birlikte, banka, belirli bir limit dâhilinde krediyi müşterisinin kullanımına hazır hâlde bulundurmayı taahhüt eder. Müşteri, belirlenen kredi limitini aşmayacak şekilde yapacağı taleplerle, kendisine tahsis edilen krediyi kullanabilecektir. Banka müşterinin kredi talebini karşılamak zorundadır. Bankanın bu yöndeki borcu, kredi açma sözleşmesinin yapılmasıyla doğmuştur. Kredi limiti dolduktan sonra, müşterinin yapacağı geri ödemelerle kredi kullanma hakkını tekrar canlandırabileceği kararlaştırılabilir. Kredi açma sözleşmesi, müşteriye kendisine tahsis edilen limit dâhilinde kredi kullanma hakkını vermekle birlikte, onu bu yönde bir borç altına sokmuş değildir. Şu halde, banka açısından tahsis edilen limit dâhilinde krediyi müşterisi için hazır bulundurma borcu mevcut olmakla birlikte, müşteri açısından kredi kullanma borcundan bahsedilemez. Müşteri tahsis edilen krediyi fiilen kullandığı takdirde, kararlaştırılan karşılığı (faiz gibi) ödeyecektir. Bankanın kullanıma hazır bulundurduğu krediyi fiilen kullanmayan müşterinin, belli bir miktarda provizyon ödeyeceği kararlaştırılabilir. Bu provizyon çok defa tahsis edilen kredi limitinin belli bir oranı göz önünde tutularak belirlenir.

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, kredi açma sözleşmesinin karşılıklı borçlar doğuran sürekli bir borç ilişkisine vücut vereceği söylenebilir. Bankanın krediyi müşterinin emrine amade bulundurma borcuyla müşterinin provizyon ödeme borcu karşılıklılık ilişkisi içerisinde olduğu gibi, bankanın kredi kullandırma borcuyla müşterinin faiz ödeme borcu bakımından da karşılıklılık ilişkisi söz konusudur. Sürekli bir borç ilişkisi kuran kredi açma sözleşmesi, belirli bir süreye bağlanmış olabileceği gibi belirsiz bir süre için akdedilmiş de olabilir. Sözleşmenin kurulmasıyla birlikte banka için kredi kullandırma borcu doğmuşsa da, bu borcun somut kapsamının belli olduğu ve muaccel bulunduğu söylenemez. Borcun somut kapsamını müşterinin kredi talebi belli edecektir. Gerçekten de, müşteri kredi limitinin tamamını bir seferde kullanma yoluna gitmeyebilir. Bankanın kredi kullandırma borcu, müşterinin limit içinde kalmak kaydıyla yaptığı talep kadarıyla somutlaşıp muaccel hâle gelir. Belirli bir limite kadar nakdi ve nakdi olmayan her türden krediyi kullanma olanağını müşteriye veren bir genel kredi açma sözleşmesi mevcut olduğu takdirde, müşterinin talebi banka tarafından kullandırılacak kredini türünü de (nakdi veya nakdi olmayan kredi) belirleyecektir. Böylelikle müşterinin kredi talebinde bulunması, bankanın kredi açma sözleşmesiyle üstlendiği, ne var ki, içeriği henüz belli olmayan edimin belirlenmesini ve muaccel hâle gelmesini sağlayan yenilik doğuran bir hakkın kullanılması mahiyetini taşımaktadır.