Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ticari Defterlerin Sahibi Lehine Delil Olmasında Dayanak Belgelerin İbrazı

Hakan Yıldırım

Türk Ticaret Kanunu (TTK) m. 18/1 hükmü uyarınca tacirler açısından bir yükümlülük olarak belirlenen ticari defterlerin tutulması, TTK m. 64 vd. ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. “Ticari defterlerin ispat kuvvetini” düzenleyen 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu (eTK) m. 82-86 hükümleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na alınmamış, bazı farklılıklar dışında, esas itibariyle paralel bir şekilde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 222’de düzenlenmiştir. Ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılırken, bunların dayanağını teşkil eden belgelerin de ibrazının gerekip gerekmediği doktrinde tartışmalıdır. Kanunda bu hususta açık bir hüküm mevcut değildir. Doktrindeki bir görüşe göre, defter kayıtlarının dayanağı olan belgelerin mevcut olmaması halinde defterler delil olarak kullanılmazlar. Aksi görüşe göre defterlerin delil kuvvetini böyle bir şarta bağlamaya kanunun lafzı ve ruhu uygun değildir. Bu çalışmamızda her iki görüş de Yargıtay kararları ile birlikte ele alınarak, tartışmaya ilişkin bir değerlendirmeye yer verilmiştir.

Ticari Defterler, Delil, İspat Gücü, Ticari Defterler ve Belgeleri Saklama Yükümlülüğü.

According to Turkish Commercial Code (TCC) Art. 18/1 commercial code keeping is an obligation for merchants. This matter is regulated detailed in TCC Art. 64 et. al. Abolished Turkish Commercial Code (N. 6762) Art. 82-86 which regulated “Evidence power of commercial books” have not taken into the Turkish Commercial Code (N. 6102). These provisions can be found with some differences in Civil Procedure Law (N. 6100) Art. 222 et. al. The necessity of submission of the documents which constitute the basis for commercial books when these books are used as evidences in favor of the owner is controversial. There is no explicit provision about this matter in the Code. According to an opinion in the doctrine when the documents which constitute the basis for commercial books are not existed these books cannot be used as evidences. According to a contrary opinion it is not appropriate to the letter and spirit of law subjecting evidence power of commercial books to this condition. In this study both of these two opinions are examined with decisions of the Supreme Court of Appeals and we came to a conclusion about this controversial matter.

Commercial Books, Evidence, Conclusive Force, The Obligation of Keeping Commercial Books and Documents.

GİRİŞ

TTK’nın Ticari İşletme kitabının en çok değişikliğe uğrayan kısmı, yeni getirilen hükümler dikkate alındığında ticari defterlerle ilgili hükümlerdir1. Gerek 6762 sayılı TK gerekse 6102 sayılı TTK2 ticaret defterlerinin tutulmasına özel önem vermiş ve bu yükümlülüğe aykırı davrananlar için hukuki ve cezai sorumluluk öngörmüştür. Ticari davalarda ispat açısından önemli bir yere sahip bulunan ticari defterlerin, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK m. 222’deki düzenlemeler ile birlikte önemi daha da artmıştır.

Ticari defterlerle ilgili hükümler, TTK’nın birinci kitabının beşinci kısmında 64 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Ticari defterlerin delil olması, eTK’nın aksine, TTK’da değil, HMK’da düzenlenmiştir (HMK m.222)3. Kanunun Genel Gerekçesine göre bunun sebebi: “Artık pek çok ülkenin kanununda yer almayan ve ispat hukukunun ilkeleriyle de pek bağdaşmayan ticari defterlerle ispat usulüne son verilmiştir4. Ticari defterler, doğal olarak, mahkemenin takdirine bağlı delil olma niteliklerini korumaktadır5”. Gerekçeden de anlaşılacağı üzere ticari defterler kesin delil olmaktan çıkarılmış6 ve takdiri delil olarak kabul edilmiştir7.

Fakat HMK’da ticari defterlerle ispat konusu, esas itibariyle eTK’nın 82-86 maddeleri dikkate alınarak hükme bağlanmıştır. Ticari defterler, belirli şartların varlığı halinde, ticari uyuşmazlıklarda, ispat aracı olarak kullanılabilir. Bu durumda ticari defterler, sahibi veya halefleri lehine delil olabileceği gibi aleyhine de delil olabilir. Ticari defterlerin sahibi lehine delil niteliğini taşıyabilmesi için, kanuna uygun tutulmuş olmalı ve kanunda aranan diğer koşulların mevcut olması gerekir. Eğer bu koşullar mevcut değilse defterlerin ancak aleyhe olan kısımları nazara alınır.