Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu ile 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Taksitle Satışlara İlişkin Hükümlerinin Değerlendirilmesi

Hakan Acar

Türk Hukukunda tüketicilerin taraf olduğu taksitle satışlar hem 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda, hem de önceki 4077 sayılı ve yeni 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da düzenlenmiştir. Bu makalede mevcut düzenlemelerden aynı konuda hüküm getirenler mukayeseli olarak ele alınmış ve aralarında bir çatışma olup olmadığı incelenmiştir. Bu makalenin amacı 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda taksitli satışlar hakkında getirilen düzenlemelerin TKHK’daki tüketici işlemi olarak nitelendirilen taksitli satışlara ne ölçüde uygulanabileceğini tespit etmektir. Gerçekten TBK’nın taksitli satışlara ilişkin bazı düzenlemeleri tüketiciyi koruma amacını taşıyan 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’dan bazı konularda daha ileri hükümler getirmiştir.

Tüketicinin Korunması, Satış Sözleşmesi, Taksitle Satışlar

Installment contracts concluded by consumer is adjusted in the new Turkish Code Obligation number 6098 and the old and new Consumer Protection Law number 4077 and 6502. In this article these adjustments are examined whether the contradictions among the articles of these laws exist or not. The purpose of this article is to define in which extend articles of Code of Obligations on Instalments Contract can be applied to consumer contracts. It can be easily said that, the adjustments on instalment contracts in the Code of Obligation put the rules more protective than the rules in the Consumer Protection Law.

Consumer Protection, Sales Contract, Instalments Contract.

GİRİŞ

Bu çalışmada 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda (TBK) taksitli satışlar hakkında getirilen düzenlemelerin Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’daki (TKHK) tüketici işlemi olarak nitelendirilen taksitli satışlara ne ölçüde uygulanabileceğini tespit etmektir. Bu makale kapsamında yapmış olduğumuz incelemede tüketicilerin taraf olduğu taksitle taşınır mal satışı ve hizmet ifasına ilişkin 6502 Sayılı TKHK, 6098 Sayılı TBK ve 4077 sayılı TKHK hükümleri incelenmiştir. Bu değerlendirmede taksitle satışlara ilişkin hükümlerin tamamı değil, TKHK ve TBK’daki aynı konuda düzenleme getiren hükümler dikkate alınmıştır. Bunun sebebi taksitle satışların bütün hükümlerinin incelenmesinin bir makalenin kapsamını aşacak yoğunlukta olmasıdır. Bu şekilde bir yol izlememizin sebebi, aynı konuda farklı düzenleme getiren iki kanun hükümleri arasında bir çatışma olup olmadığının tespitidir. Gerçekten genel kanun niteliğindeki TBK’nın taksitli satışlara ilişkin bazı düzenlemeleri özel kanun niteliğindeki ve tüketiciyi koruma amacını taşıyan 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’dan1 bazı konularda daha ileri hükümler getirmiştir. Ancak daha sonra 4077 Sayılı TKHK, 6502 Sayılı TKHK ile yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni TKHK’da ise birçok konuda TBK’daki düzenlemelere paralel değişiklikler yapılmıştır. Esasen TBK m. 263/son’a bakıldığında TBK’nın getirmiş olduğu düzenlemelerin birçoğunun tüketicileri korumak gayesiyle getirildiği anlaşılmaktadır. Bu hükme göre, tüketici işlemi niteliğinde olmayan taksitli satışlara sadece m. 259/2, m. 260/1 ve m. 261 uygulanacaktır. Dolayısıyla bu üç hüküm dışındaki düzenlemelerin asıl gayesi tüketicilerin korunmasıdır. Bu üç hükmün aynı zamanda tüketici işlemlerine de tatbik edileceği açıktır. Ama bunların dışındaki diğer hükümler sadece tüketicilerin taraf olduğu taksitli satışlar hedeflenerek hazırlanmıştır. Yani tüketicilerin korunması amaçlı özel hüküm niteliğindedir. Kanaatimizce tüketici işlemlerini düzenleyen hükümlerin genel kanun niteliğindeki TBK’da yer alması isabetli olmamıştır. Doğru olan taksitle satışlara ilişkin hükümlerin genel anlamda tüketicileri koruma gayesiyle çıkartılan TKHK içinde yer almasıydı. Aynı konuyu içeren iki farklı kanun hükmünün bulunması beraberinde yorum ve çatışma sorunlarını getirmektedir. Herhangi bir çatışma olmasa ve iki kanunda yer alan hükümlerin birlikte uygulanması mümkün olsa bile uygulayıcılar açısından zaman kaybı ve hangi kanunun hangi hükmünü tatbik edecekleri konusunda tereddütlere yol açmaktadır. Bu ise kanunlaştırma tekniği açısından istenilen bir durum değildir.

I. HER İKİ KANUNUN BİRLİKTE UYGULANMASI SORUNU

Özel kanun niteliğindeki TKHK ile genel kanun niteliğindeki TBK’nın taksitli satışların tüketicinin korunmasını hedefleyerek getirmiş olduğu özel hükümler birlikte nasıl uygulanacaktır? Bu durumda hukuk kurallarının çatışmasına ilişkin genel prensiplere göre aynı konudaki birden fazla kanunun uygulanmasının nasıl olacağı tespit edilebilecektir. Dolayısıyla öncelikle yapılması gereken, bu iki Kanun hükümleri arasında bir çatışma olup olmadığına bakılmasıdır. Aynı konudaki iki farklı Kanun hükmü arasında bir çatışma olmadığı kanaatine varılması durumunda iki düzenlemenin birlikte uygulanması söz konusu olacaktır2. Ancak aynı konuyu tanzim eden iki farklı hükmün birlikte uygulanmasının mümkün olmaması, dolayısıyla birbiriyle çatışması halinde ise kanaatimizce tüketiciyi daha iyi koruyan hükmün uygulanması yerinde olacaktır3.

Ancak burada dikkat çeken bir husus TBK’nın taksitle satışlara ilişkin hükümlerinin özel kanun niteliğinde olması buna karşın her türlü tüketici işlemini kapsama alan TKHK’nın bu niteliğiyle genel kanun özelliğine sahip olduğudur. Gerçekten borç ilişkileri açısından genel kanun niteliğinde olan TBK’nın, tüketicinin korunmasını birinci derecede hedefleyen taksitle satışlara ilişkin hükümleri sadece taşınır satışlarını kapsadığı için, tüketicinin taraf olduğu satış sözleşmesi ile beraber hizmet sağlamayı amaç edinen her türlü sözleşmeyi ve bazı taşınmazları konu alan TKHK’ya göre özel hüküm olarak kabul edilmelidir. Bu nedenle her iki kanundaki hükümlerin çatışması halinde özel kanun hükümlerinin uygulanmasına öncelik tanıyan lex specialis prensibine göre taşınır satışlarına münhasır olmak üzere, TBK hükümleri uygulanacaktır4. TBK’nın taksitle satışlara ilişkin hükümlerinin ise TKHK kapsamındaki taşınır satışı dışındaki diğer taksitle satışlara doğrudan uygulanması söz konusu olmayacaktır. Dolayısıyla her iki kanunda aynı konuda birbiriyle çatışan hükümler olması durumunda TBK sadece taşınır satışlarıyla sınırlı olmak üzere TKHK’dan önce uygulanabilecektir. TBK ile getirilen ancak TKHK’da hakkında hüküm bulunmayan konularda ise, TBK hükümleri doğrudan uygulama alanı bulacaktır5.