Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Adil Yargılanma ve İtibar Hakkına Ulaşım Açısından Bireyin Aftan Yararlanmayı Reddetme Hakkı

Oğuzhan Güzel,Zehra Odyakmaz

“Af”; suç teşkil eden fiiller için ceza vermek hakkını ortadan kaldıran, verilmiş olan cezaların kısmen veya tamamen infazını önleyen, bazen de kamu davasını düşüren veya mahkûmiyeti bütün sonuçlarıyla birlikte yok sayan bir kamu hukuku işlemidir. Affın tanımından da anlaşılacağı üzere af iki şekilde ortaya çıkmaktadır: Bunlardan biri, mahkûmiyet hükmünü ve kamu davasını ortadan kaldıran genel af, diğeri de sadece cezayı etkileyebilen özel aftır. Genel ve özel affın ortak özelliklerinden biri de affın mecburîliği prensibidir. Affın mecburîliği meselesi, aftan yararlanmayı reddetme hakkının tanınıp tanınmayacağı tartışmalarını doğurmuştur. Bu tartışmalar özellikle genel af üzerinde yoğunlaşmıştır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve anayasal ilkeler ışığında bireye genel aftan yararlanmayı reddetme hakkı tanınmalıdır. Bu doğrultuda “affı kabul etmeme” hakkı, genel bir hüküm olarak ceza kanunlarına ilâve edilmeli; bu mümkün olmazsa aftan faydalanmayı reddetme hakkı her af kanununda yer almalıdır. Genellikle affın çıkmasını isteyenlerle affın çıkarılmamasını isteyenler arasında bir dengenin kurulması gerekmektedir. En önemli denge unsuru; kişinin affı reddetme imkânına sahip kılınmasıdır. Bu çalışmada bireyin aftan yararlanmayı reddetme hakkı; Anayasa Hukuku açısından da ele alınacak ve insan hakları, kanun önünde eşitlik, temel hak ve özgürlükler, kişinin dokunulmazlığı, maddî ve manevî varlığı, hak arama hürriyeti, âdil yargılanma hakkı ve savunma hakkı, ailenin ve özellikle çocukların korunması konularına değinilecektir. Affı kabul etmeme hakkının hüküm altına alındığı Türkiye’de çıkarılmış af kanunlarından da bahsedilecektir.

Af, İtibar Hakkı, Hak Arama Hürriyeti, Aftan Yararlanmayı Reddetme Hakkı.

Amnesty is a public law act which removes the right to penalize criminal acts, partly or totally prevents the execution of given penalties, and sometimes dismisses the public prosecution or ignores the conviction with all its consequences. As can be understood from the definition, amnesty appears in two ways. One of them is the amnesty that removes conviction and public prosecution and the other one is the pardon that may affect only the punishment. One of the common features of amnesty and pardon is the principle of obligatoriness of amnesty. The matter of obligatoriness has given rise to discussions on whether to grant right to reject benefit from amnesty or not. These discussions have been intense in terms of especially amnesty. In the light of the Universal Declaration of Human Rights and constitutional principles the right to reject benefit from amnesty should be granted to the individual. Accordingly, the right “not to accept amnesty” should be included as a general provision in the criminal laws. If it is not possible, the right to reject benefit from amnesty should take place in each amnesty law. Generally a balance needs to be set between those who want for amnesty and who does not. The most important element of balance is to make the individual have an option to reject the amnesty. In this study; individual’s right to reject benefit from amnesty in terms of constitutional law will also be examined from the point of view of human rights, equality before the law, fundamental rights and freedoms, personal inviolability, material and spiritual existence, right to legal remedies, right to fair trial and right to defence, protection of family, especially protection of children. Turkish amnesty laws -in which the right to reject benefit from amnesty has taken place- will also be listed.

Amnesty, Right to Dignity, Right to Legal Remedies, Right to Reject Benefit From Amnesty.

GİRİŞ***

Türkiye Cumhuriyeti’nde çıkarılmış olan af kanunlarının sıklığı incelendiğinde bundan sonra da belli aralıklarla af kanunlarının çıkarılacağı anlaşılmaktadır.

Toplumda affın çıkarılmasını isteyenlerle, affın çıkarılmasını istemeyenlerin hangi sebeplerle bu fikirde olduklarının araştırılması sosyologların görevidir.

Ancak bundan sonra da; toplumda af beklentisinin oluştuğu, cezaevlerinin dolduğu gibi gerekçelerle yeni af kanunlarının çıkarılması muhtemelen düşünülecektir.