Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Sözleşme Ekonomisinin Bozulmasıyla İlgili Kuramların Türk Hukuku’ndaki Uygulamaları ve Yeni Türk Borçlar Kanunu’nda Asırı İfa Güçlüğü

Applications of Theories Regarding Supervening Disequilibrium in Contractual Obligations in Turkish Law and Excessive Hardship in the New Code of Obligations

Ahmet Cemil Yıldırım

Özellikle uzun süreli sözleşmelerde sözleşme yapıldıktan sonra meydana gelen olaylar, sözleşmenin öngördüğü edimler dengesini bozabilir. Toplumun tamamını etkileyen, savaş, doğal afet veya ekonomik kriz gibi olayların meydana gelmesiyle çok sayıda sözleşmenin edimler dengesinin bir anda bozulması mümkündür. Yakın tarihinde pek çok ekonomik kriz ve devalüasyon yaşamış olan ülkemizde de sözleşmenin dengesinin bozulmasıyla ilgili kuramlara sıklıkla ihtiyaç duyulmuştur. Her ne kadar Borçlar Kanunumuzda bu konuyla ilgili genel bir düzenleme yoksa da mahkeme kararlarında mukayeseli hukuktaki kuramların bu boşluğu doldurmak amacıyla kullanıldığını görmekteyiz. Bu amaçla kullanılan kuramlardan özellikle “işlem temelinin çökmesi” ve “uyarlama” kuramlarıyla ve istisna sözleşmelerine özgü bir düzenleme olan BK 365/II maddesinin uygulamasıyla ilgili Türk Mahkemeleri’nde oluşan içtihat, ülkemizin ekonomik koşulları neticesinde olağanüstü gelişmiştir. Bu çalışmada bu kuramların uygulaması incelenecek ve Türk Borçlar Kanunu Tasarısı’nın konuyla ilgili düzenlemesi bu içtihatlar ışığında değerlendirilecektir.

İşlem Temelinin Çökmesi, Uyarlama, Borçlar Kanunu 365/II, Aşırı İfa Güçlüğü,

Events subsequent to the conclusion of the contract may alter the equilibrium of contractual obligations, especially in long-term contracts. Equilibrium of many contracts may be suddenly disturbed by an event that affects the whole society such as war, natural disasters or economic crisis. In our country that experienced economic crisis and devaluations in its recent past, the need for theories regarding supervening disequilibrium is often felt. Although the Code of Obligations (C.O.) does not include a general provision regarding this issue, we may observe that in court decisions different theories in comparative law are used to fill this gap. As regards these theories, “collapse of the foundation of transaction”, “adaptation” and the application of art. 365/II of the C.O. in particular, Turkish Courts have a well-established case-law that was developed because of economic conditions of this country. In this paper, the applications of these theories will be studied and the provisions of the Draft Code of Obligations regarding this issue will be examined in the light of the case-law.

Collapse of Foundation of Transaction, Adaptation, Code of Obligations 365/II, Hardship,

Giriş

Sözleşme, yapıldığı andaki koşulları yansıtan bir fotoğraf gibidir.1 Sözleşmenin temelini teşkil eden koşullar sürekli bir değişim halindedir, fakat mecburen belli bir andaki görünümüyle sözleşmeye yansır. Sözleşme yapıldıktan sonra ortaya çıkan gelişmeler nedeniyle sözleşmenin dayandığı koşulların değişmesi, sözleşmede tarafların hedefledikleri ekonomik edimler dengesini de değiştirir. Özellikle uzun süreli sözleşmelerde bu şekilde sözleşmedeki edimler dengesinin bozulması durumuyla sıkça karşılaşılır.

Yirminci Yüzyıl, ticaretin küreselleşmeye başladığı yüzyıl olmakla beraber savaşlar, doğal afetler, siyasi ve ekonomik krizler gibi etkenler yüzünden sözleşmelerin dayandığı koşulların da sıkça ve yaygın olarak değiştiği bir yüzyıl olmuştur. Sözleşmeleri değişen koşullara uyarlama ihtiyacı ulusal ve uluslarüstü düzeyde sözleşmede edimlerin dengesinin bozulmasıyla ilgili çok sayıda kuramın ve düzenlemenin doğmasını sağlamıştır. Temellerini rebus sic stantibus ilkesinden alan bu kuram ve düzenlemeler bir bakıma Borçlar Hukuku’nun Yirminci Yüzyıl’daki en büyük kazanımlarından biridir. Bu çalışmanın amacı bu kuramlarla ilgili bir mukayeseli hukuk çalışması sunmak değil, yalnız bu konuyla ilgili Türk Hukuku’ndaki uygulamaları göstermek ve onların ışığında yeni Borçlar Kanunu’nun “aşırı ifa güçlüğü” başlıklı 138. maddesini değerlendirmektir. Ancak mukayeseli hukukta sözleşme ekonomisinin bozulmasıyla ilgili kuramların ayrıntılı olarak incelendiği çok sayıda çalışma mevcuttur.2

Bu kuramları başlıca iki başlıkta gruplandırmak mümkündür: Sözleşmede edimlerin dengesini esas alan objektif kuramlar (uluslararası ticaret hukukundaki hardship, İtalyan Hukuku’ndaki eccessiva onerosità sopravvenuta, Fransız -İdare- Hukuku’ndaki imprévision kuramları buna örnektir) ve sözleşme yaparken tarafların dikkate aldıkları koşulların değişmesi olgusunu esas alan sübjektif kuramlar (Alman Wegfall der Geschäftsgrundlage, İngiliz frustration of purpose kuramları gibi).3