Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Kamu Kurumları ve Belediyelerin Vergisel Yükümlülüklerinin Yerine Getirilmemesi Nedeniyle Doğan Zararın Kamu Zararı ve Haksız Fiil Bağlamında Değerlendirilmesi

The Evolution in the Context of Public Damage and Tort, Damages Arise as a Consquence of Default on Public Institutions and Municipalities’ Tax Obligation

Aynur CİDECİGİLLER,Gülden Şişman

.

GİRİŞ

5018 Sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 71. maddesi çerçevesinde “kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır”.

Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik madde 6/1-g gereğince kamu zararının belirlenmesinde; Kamu idaresinin yükümlülüklerinin mevzuatına uygun bir şekilde yerine getirilmemesi nedeniyle kamu idaresine faiz, tazminat, gecikme zammı, para cezası gibi ek malî külfet getirilmesi, hususu da kamu zararı bağlamında değerlendirilmiştir. Bu çerçevede kamu kurumları ve belediyelerin vergi mükellefi olmalarından kaynaklanan vergisel ödevlerin yerine getirilmemesi halinde doğacak zararın rücuunda hangi hükümlerin uygulanacağı hususunun irdelenmesi gerekmektedir. Uygulanacak hükümlerin tespiti zamanaşımı süresinin de belirlemede etkili olacaktır. Bu bağlamda kamu kurumları ve belediyelerin vergisel yükümlülüklerini yerine getirmeyen kanuni temsilcinin neden olduğu zarar kamu zararı ve haksız fiil kapsamında ayrıntılı olarak ele alınması gereken bir hususudur. Ancak konu ile ilgili yargı kararlarının yok denecek kadar az oluşu ve doktrinde bu konuya ilişkin ayrıntılı bir çalışmanın olmayışı konuyu irdeleme noktasında sıkıntılara neden olmaktadır.

I. KAMU KURUMLARI VE BELEDİYELERİN VERGİ MÜKELLEFİYETİNE İLİŞKİN YASAL DÜZENLEMELER

Kamu kurumları ve belediyeler kamu hizmeti yönünün ağır basması nedeniyle vergi mükellefi olarak düşünülmeyen kuruluşlar olmakla beraber kamu hizmeti niteliğinden ziyade kâr amacı taşıyan birçok faaliyetleri vardır1. Aynı zamanda bu faaliyetleri nedeniyle mal edinmeleri de mümkündür. Söz konusu faaliyetleri ve mal edinimleri nedeniyle kamu kurumları ve belediyeler vergi mükellefidir. Bu husus Anayasa başta olmak üzere ilgili mevzuatla da açıkça düzenlenmiştir.