Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

TTK m. 636/3 ile TTK M. 640 Hükümleri Arasındaki İlişkiye Dair Bir İnceleme

Enquiring About The Relationship Between The Number of Article 636/3 and 640

İsmail Özgün KARAAHMETOĞLU

6102 sayılı TTK ile Kanun’daki birçok hukuki müessesede değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikler özellikle şirketler hukuku alanında kendini göstermektedir. Türkiye’de sayısal anlamda üstünlüğe sahip limited şirketlerin, anonim şirketlerden ayrılan birçok yönü olduğu gibi benzeştiği noktalar da vardır. Bunlardan birisi de, limited şirkette eskiden beri var olan; ancak anonim şirkete yeni getirilen haklı sebeple fesih müessesesidir. Nitekim limited şirkette bu hukuki kurumun varlığı şirketten çıkma, çıkarılma ve çıkmaya katılma şeklindeki yardımcı hukuki müesseselerle desteklenmişken, ayrıca haklı sebeple fesih kurumuna yer verilmesi, bunlar arasındaki ilişkiyi daha da arttırmıştır. Bu bağlamda TTK m.636/3 ile TTK m.640 hükümleri arasındaki maddi ve usulü bağlantı haklı sebep noktasında farklı ve eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirilmeye tabi tutulacaktır. Ancak anonim şirketten ayrı olarak limited şirketteki düzenlemenin, anonim şirkete kıyasla aksayan yönlerinin olup olmadığı da bu değerlendirme sırasında değerlendirilecektir.

Limited Şirket, Haklı Sebeple Fesih, Haklı Sebeple Şirketten Çıkarılma.

Within the number of 6102 Turkish Commercial Code have been modificated quite a few in the structure of legal institutions. Those amendments have been made especially in company law. Limited liability company having numerical superiority in Turkey has been differentiated from joint-stock company as well as the common points. One of them is beforehand having been available exclusively to limited liability company is known termination with a valid reason in law. However, the institution being partly made in coming provision for each join-stock company is the centre of interest. Hence, withdraw from partnership, the existence of this institution is undergirded by the institutions like withdrawing from the partnership, the right of squeeze out participate to the right of withdrawing from the partnership. Also stated following institutions have been made a relationship between the institutions called termination with a valid reason in law. In this regard, the material and proceeding relationship between the number of article 636/3 and 640 have been evaluated in a particular and critical point of view. During these evaluation, apart from the joint stock company, the regulation about limited liability company has been evaluated in the halting part of them.

Limited liability Company, Termination With a Valid Reason, The Right of Squeezeout.

GİRİŞ

6102 sayılı TTK’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte kanunun metni üzerinde lafza ve ruha tesir edecek birçok yeni düzenleme yapılmıştır. Bu düzenlemelerden özellikle anonim şirketlere ilişkin TTK m.531 hükmü uyarınca haklı sebeple şirketin feshine dair açılacak davaya yeni bir hukuki müessese olarak kanun koyucu tarafından yer verildiği görülmektedir1. Ancak bu hükmün karşılığı diğer ticaret şirketlerinde olduğu gibi özellikle konumuz açısından önem teşkil eden limited şirketlerde sığ bir düzenlemeden öteye geçememiştir. Kanun koyucu getirdiği yeni düzenleme ile şirketin haklı sebeple feshi konusunda tartışılan birçok konuyu (misalen payın gerçek değerinin ne şekilde hesaplanacağı konusu vb.) hâkime takdir yetkisini kullanırken yardım edici kıstaslar sunarak çözümlemeye çalışmıştır. Anonim şirketlerde azınlığa tanınan bu hak; limited şirketlerde ortaklara bireysel hak olarak verilmiştir2. Bunun dışında anonim şirkette haklı sebeple fesih dolayısıyla duruma uygun başka bir çözüm önerisi olarak ortağın çıkarılması öngörülmüşse de3 bunun limited şirketten farklı olarak istisnai bir düzenleme teşkil ettiğini belirtmek icap eder4. Zira anonim şirketlerde pay sahipliği sıfatının kaybı sınırlı hallere münhasır olarak (payın devri, birleşme, şirketin tasfiyesi, payın itfası ve sermaye ödeme borcunun yerine getirilmemesi dolayısıyla ıskat) gerçekleşir5. Oysaki limited şirketlerde ortağın çıkması6, çıkmaya katılma ve hatta çıkarılması7 ayrı hükümler halinde düzenlenmiştir8. Bu noktada konumuz açısından önem arz eden husus iki müstakil düzenleme (TTK m.636/3 ile TTK m.640) arasındaki ilişki ve bu çerçevede anonim şirkette haklı sebeple fesih noktasında ayrılan yönlerin farklı bir bakış açısıyla ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu sayede düzenlemelerin yerindeliği ve hükümler arası bir hiyerarşinin olup olmadığı da incelenecektir.

1. TTK M.636/3 HÜKMÜNÜN ÖZELLİKLERİ VE UYGULAMA ALANI

TTK’nın beşinci bölümü’nde “Sona Erme ve Ayrılma” başlığı altında genel anlamda “Sona Erme Sebepleri ve Sona Erme Sonuçları” alt başlığına ilişkin 636. maddenin üçüncü fıkrasında, her ortağın limited şirketin haklı sebeple feshine ilişkin dava hakkı, TK m.504/2.fıkra temelde aynı ancak daha ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. TTK m.636/3 uyarınca; “Haklı sebeplerin varlığı halinde, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.9”. O halde her ortağın, bireysel ve vazgeçilmez nitelikte şirkete ortak olmaktan kaynaklanan şirketin haklı sebeple feshine ilişkin dava hakkı vardır. Hükmün gerekçesine de bakıldığında görülecektir ki; şirketin kişisel niteliği göz önünde tutularak ortağa tanınan bu hakkın TTK m.531 hükmüne paralel olduğu belirtilmişse de payların değerinin hesaplanması noktasında ‘karar tarihine en yakın tarihteki’ ibaresinin10 alınmadığı dikkat çekmektedir11. Oysaki hâkime bu noktada geniş bir takdir yetkisi tanıyan (TMK m.4) hükmün en azından bu çerçevede yardımcı bir kıstas getirmesi yerinde olurdu. Ayrıca usulü boyutla davada alınacak harcın tespitinde pay bedelleri esas alınamaz12. Zira dava harcı anonim şirketin fesih davasında alınan harçtır13.

Haklı sebeple fesih davası adından da anlaşılacağı üzere ancak mahkeme kanalıyla çözümlenebilecek ve yargılama sırasında itiraz konusu olamayacak ortaksal bir talep hakkıdır14. O halde bir ortağın ya da davacı dışındaki diğer ortakların bir araya gelerek tek taraflı irade beyanı üzerine limited şirketin haklı sebebe dayalı feshi talebi hüküm ve sonuç doğurmaz. Zira buna, ne hüküm ne de hükmün altında yatan gaye izin verir. Şöyle ki; anonim şirketten farklı olarak limited şirkette kişisel unsurların (sermaye şirketi olmasına rağmen) ağır basması yalnızca ortakların arasında değil aynı zamanda özel anlamda alacaklılar, işçiler vb. üçüncü kişilerin menfaati ya da genel anlamda kamunun menfaatinin korunmasını gerektirir15. Bu yüzden anonim şirkette azınlığa tanınan bu hak çoğunluğun karşısında bir savunma mekanizması işlevinin yanı sıra şirketin yönetim ve temsilinde ortaya çıkabilecek birtakım aksaklıkları (karar alamama vb.) önleme amacı da gütmektedir16. Nitekim limited şirkette çoğunluk ilkesinin geçerli oluşu ekonomik menfaatler dengesinin çoğunluk pay sahibi tarafına doğru kayması şeklinde gerçekleşir. Tabiidir ki; bazı hallerde (her iki olasılıkta da)şirketin bir an önce feshedilmesi şirketin haklı sebebe dayalı olarak uğradığı zararın hem ortaklar hem alacaklılar açısından müstakbel malvarlığının tasfiye payına bağlı olarak azalması da engellenecektir17. O halde haklı sebeple fesih davası her ortağın kanuni hakkı olması dolayısıyla hakkın kötüye kullanılması yasağıyla karşılaşabilir18. Bu nedenle hâkime tanınan geniş takdir yetkisi çerçevesinde taraflar arasında makul bir menfaat dengesinin kurulması şarttır19. Böylece hâkim tarafından verilen karar ya tespit niteliğinde davanın reddine (yalnızca davanın taraflarını bağlar) ya da davanın kabulü neticesinde (davacı ya da davalı fark etmeksizin tüm pay sahiplerini bağlar) duruma uygun düşen ve kabul edilebilir bir çözümün üretilmesine20veyahut da son çare olarak inşai nitelikte şirketin feshine ilişkindir21. Bunların dışında şirketin organ eksikliği ve genel kurulun toplanamaması nedeniyle veyahut da şirketin kuruluşuna aykırılık hallerinde de ortaklığın feshini gerektiren birçok hükmün varlığını da ayrıca belirtmek gerekir22.