Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar (TKHK M. 5)

Unfair Terms in Consumer Contracts (CPL art. 5)/ Missbraeuchliche Klauseln in Verbrauchervertraegen (Art. 5 VerbrSchG)

Ramazan AYDIN

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) m. 5 ve Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik) tüketici sözleşmelerindeki haksız şartları düzenlemektedir. Bu düzenlemelerle, aynı zamanda Sözleşmelerdeki Haksız Şartlara İlişkin AB Yönergesi de iç hukuka aktarılmaktadır. TKHK m. 5 f. 1’de haksız şartın tanımı yer almaktadır. Buna göre, müzakere konusu yapılmamış bütün sözleşme koşulları denetime tâbi tutulmakta ve böylece tüketici korunmaktadır. TKHK m. 5 ve Yönetmelik yürürlük denetimine ilişkin TBK m. 21 gibi bir hüküm öngörmemekle beraber, söz konusu TBK hükmü TKHK m. 5 ve Yönetmelik açısından icabı hâlinde tamamlayıcı bir hüküm olarak uygulanma kabiliyetini haizdir. TKHK m. 5 f. 4 c. 2’de tüketici sözleşmelerinde yer alan haksız şartların yorum denetimine ilişkin olarak belirsizlik ilkesi öngörülmektedir. Tüketici sözleşmelerindeki haksız şartlar açısından içerik denetimi de mümkündür. TKHK m. 5 f. 1’e göre, tarafların sözleşmeden doğan haklarında ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme şartları haksız şarttır. Yönetmeliğin ekinde yer alan listede sayılan şartlar haksız şart olarak kabul edilir. Keza saydamlık kuralına aykırı şartlar da haksız şarttır. Böyle bir tespit yapılmasının yaptırımı da TKHK m. 5 f. 2’ye göre, söz konusu şartın kesin hükümsüzlüğüdür. Hemen ekleyelim ki böyle bir hükümsüzlük hâlinde sözleşmenin haksız şartlar dışındaki hükümleri geçerliliğini korur. Ancak, geri kalan sözleşme kesin hükümsüz sayılan hükümler olmadan ayakta kalabilecek durumda olmalıdır.

TKHK m. 5, Tüketici Sözleşmeleri, Haksız Şartlar, Haksız Şartların Denetimi.

Der Art. 5 des Verbraucherschutzgesetzes (VerbrSchG) und die Verwaltungsverordnung (VerwVO) treffen Regelungen zu missbraeuchlichen Klauseln in Verbrauchervertraegen. Dadurch wird die Richtlinie über missbraeuchliche Klauseln in Verbrauchervertraegen in das türkische Recht übertragen. In Art. 5 Abs. 1 VerbrSchG wird der Begriff “missbraeuchliche Klausel” definiert. Danach werden alle missbraeuchlichen Klauseln, die nicht zwischen den Vertragsparteien ausgehandelt worden sind, kontrolliert. Somit ist der Schutz des Verbrauchersgewaehrleistet. Art. 5 VerbrSchG und die VerwVO enthalten keine dem Art. 21 TOGB entsprechende Bestimmung zur Geltungsregelung. Dennoch kann Art. 21 TOGB insoweit gegebenenfalls ergaenzend herangezogen werden. Art. 5 Abs. 4 Satz 2 enthaelt eine Unklarheitenregel für die Auslegung von missbraeuchlichen Klauseln in Verbrauchervertraegen. Hinzu kommt noch, dass die Inhaltskontrolle von missbraeuchlichen Klauseln in Verbrauchervertraegen möglich ist. Vertragsbedingungen, die entgegen dem Gebot von Treu und Glauben zum Nachteil des Verbrauchers ein Ungleichgewicht der vertraglichen Rechte und Pflichten der Vertragspartner verursachen, sind missbraeuchliche Klauseln (Art. 5 Abs. 1 VerbrSchG). Der Anhang der VerwVO enthaelt eine Liste derjenigen Klauseln, die für missbraeuchlich erklaert werden. Klauseln, die gegen das Transparenzgebot verstossen, sind missbraeuchlich. Die Rechtsfolge ist dabei ihre Unwirksamkeit (Art. 5 Abs. 2 VerbrSchG). Bei Eintritt dieser Rechtsfolgebehalten die übrigen Klauseln weiterhin ihre Geltung, wenn der Restvertrag auch ohne die missbraeuchlichen Klauseln bestehen bleiben kann.

Art. 5 Verbraucherschutzgesetz, Verbrauchervertraege, Missbraeuchliche Klauseln, Kontrolle von missbraeuchlichen Klauseln.

I. GİRİŞ

Genel işlem koşulları, endüstri devrimiyle birlikte, yani tarım toplumundan endüstri toplumuna geçiş süreciyle ortaya çıkmıştır1. Standartlaştırılmış mal ve hizmetlerin kitlesel üretimi ve tüketimi, genel işlem koşullarının aynı biçimde düzenlenmesine ve uygulanmasına sebebiyet vermiştir2. Bugün artık, başta bankacılık, sigorta ve ulaşım olmak üzere hemen hemen ekonominin her alanında genel işlem koşuları kullanılmaktadır. Dolayısıyla günümüzde, genel işlem koşulları modern ekonomik hayatın ayrılmaz bir parçasını oluşturmaktadır3. Genel işlem koşullarıyla arzu edilen, sözleşmenin yapılması sürecinin yeknesaklaşmasının, tipikleşmesinin ve standartlaşmasının sağlanması ve aynı zamanda sözleşme risklerinin taraflar arasında uygun biçimde dağıtılmasıdır4. Ancak, uygulamada daha ziyade ölçüsüz şekilde müşteri aleyhine gerçekleşen bir risk dağılımı göze çarpmaktadır5. Bu bağlamda genel işlem koşulları kullanan, sözleşme özgürlüğünü tek taraflı olarak karşı tarafın aleyhine kullanmaktadır. Böylece bir sözleşmede amaçlanan tarafların menfaatlerinin dengelenmesi hedefine ulaşılamamaktadır. Bu dengesizliğin giderilmesi ve sözleşmenin zayıf tarafının menfaatlerinin korunması için içerik denetimine gereksinim bulunmaktadır6. Bu yüzden, genel işlem koşullarına ilişkin normların koruma amacı, tek taraflı olarak yararlanılan sözleşme düzenleme özgürlüğünün kötüye kullanılmasını önlemektir7. Buna karşılık, Sözleşmelerdeki Haksız Şartlara İlişkin 93/13/AET Sayılı AB Yönergesi (Yönerge)8 normları özellikle tüketicinin korunmasını hedeflemektedir9. Avrupa Birliği Adalet Divanı’na (ABAD) göre, Yönergenin koruma sistemi, tüketicinin girişimciye oranla daha zayıf bir müzakere pozisyonunda bulunması ve daha az bir bilgiye sahip olması düşüncesine dayanmaktadır10. Ayrıca, söz konusu hükümler sosyal devlet ilkesinin de bir gereğidir11.

Genel işlem koşullarının içeriğinin denetiminde bizzatihi rekabet de yetersiz kalmaktadır, zira fiyat/kalite karşılaştırması yapan tüketici, kendisi için daha elverişli genel işlem koşullarını araştırmaz12. Dolayısıyla, genel işlem koşullarına ilişkin hükümler ekonomik açıdan piyasa mekanizmasının yetersiz kaldığı durumlarda dengeleyici bir fonksiyon icra eder13.

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK)14 m. 5 hükmü ve Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik)15, haksız şartları düzenlemektedir. Bu düzenlemeler sayesinde Yönerge iç hukuka aktarılmıştır. Ancak hemen şunu vurgulamak gerekir ki, TKHK m. 5 ve Yönetmelik hükümleri sadece standart bir sözleşmede genel işlem koşulları hükmü bulunması durumunda devreye girmez16. Çünkü TBK düzenlemesine göre denetime tâbi kabul edilen her genel işlem koşulu, TKHK m. 5 ve Yönetmelik açısından da denetime tâbidir; ancak, TKHK m. 5 ve Yönetmelik anlamında denetlenebilen her hüküm, TBK çerçevesinde denetlenemez17.