Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Borçlar Kanunu’nun Ürün Kirası Sözleşmesine İlişkin Hükümlerinin Uygulama Alanı

The Application Scope of the Articles Related to the Usufructuary Lease Contracts of the Turkish Code of Obligations

İpek SAĞLAM

6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ürün kirası sözleşmelerine ilişkin hükümlerinin ele alınacağı bu makalede, ürün kirası sözleşmesinin diğer kira sözleşmeleri ile arasında bulunan farklara ve yeni düzenleme ile getirilen değişikliklere kısaca değinilecektir. Taraflar arasında ürün kirası sözleşmesinin yapıldığı durumlarda, ve bu sözleşmenin konusu yapılan yer, çatılı işyeri kirası hükümlerinin uygulama alanına giren yerlerden olduğunda, çatılı işyeri kirası hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılacaktır. Bu konudaki görüşlere yer verildikten sonra ürün kirası ile konut ve çatılı işyeri kirası sözleşmeleri arasındaki ayırım ölçütleri ile Yargıtay’ın bu ayırıma ilişkin kararları ele alınacaktır.

Ürün Kirası Sözleşmesi, Konut ve Çatılı İşyeri Kirası, Ürün Kirası Sözleşmelerinin Uygulama Alanı, Ürün, İşletme Hakkının Devri.

In this study that aims to examine the articles of the Turkish Code of Obligations related to the usufructuary lease contracts, we will try to determine the differences between the usufructuary lease contracts and other lease contract types and the amendments made on this issue by the new legislation. When the parties conclude a usufructuary lease contract, and the subject of the contract is a place that is also an appropriate place to be the subject of a lease of a domicile and a roofed place of business, there has to be a discussion about which articles of lease contract type is going to be applied. Throughout this article, the different views on this matter will be submitted. The distinction criteria between the usufructuary lease and other types of lease contracts will be clarified and the decisions of the Supreme Court will be summed up.

Usufructuary Lease Contract, Lease of a Domicile and a Roofed Place of Business, the Application Scope of the Articles Related to Usufructuary Lease Contract, Product, Transfer of the Right of Enterprise.

6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda, 818 sayılı Kanun dönemindeki adı hasılat kirası olan ürün kirası sözleşmesi, TBK’nun 357. ve 378. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Önceki Kanun döneminde kira sözleşmeleri; “adi kira” (m. 248 – m.269) ve “hasılat kirası” (m. 270 – m.298) olarak iki fasıl halinde düzenlenirken, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda ise kira sözleşmeleri; “Genel Hükümler” (m. 299 – m.338); “Konut ve Çatılı İşyeri Kiraları” (m. 339 – m.356) ve “Ürün Kirası” (m. 357 – m.378) biçiminde üçlü bir ayırıma tabi tutulmuştur. Yeni Kanunla birlikte sistematik açıdan büyük bir farklılık yaratılmıştır. Daha önceki Kanun’da bulunmayan “Genel Hükümler” ile aslında adi kiraya ilişkin hükümlerin, hem konut ve çatılı işyeri kiraları açısından; hem de ürün kirası sözleşmeleri bakımından, özel düzenlemenin yapılmamış olduğu durumlarda uygulama alanı bulması sağlanmıştır1. Bu konuyu düzenleyen madde 358 kıyasen değil; doğrudan bir uygulama atfı olarak ele alınmıştır. Ancak belirtmek gerekir ki, ikinci ve üçüncü ayırımlarda düzenlenen Konut ve Çatılı İşyeri Kiraları ile Ürün Kirası hükümleri arasında, belirli bir hususa ilişkin özel bir hüküm bulunmaktaysa, genel hükümlere başvurulmayacaktır2.

TBK m.357’ye göre ürün kirası, kiraya verenin kiracıya, ürün veren bir şeyin veya hakkın kullanılmasını ve ürünlerin devşirilmesini bir bedel karşılığı bıraktığı sözleşmedir. Ya da başka bir tanımla ürün kirası, kiraya verenin, ürün veren bir mal veya hakkı kullanılmak, ürünlerinden yararlanılmak ve işletilmek üzere bir bedel karşılığında geçici bir süre için devretmeyi kiracıya taahhüt ettiği sözleşmedir3. Ürün kirası sözleşmesinde kira bedeli, devşirilen ürünün belli bir oranı olarak kararlaştırıldıysa, bu ürün kirası sözleşmesinin bir türünü teşkil eden, ürüne katılmalı kira sözleşmesi (iştiraklı kira sözleşmesi) teşkil eder. Ürün kirası sözleşmesinde tarafların hedefi, semere getiren bir ürünün semerelerinden yararlanma hakkının, bir bedel karşılığında kiracıya bırakılmasıdır. Bu tanımlardan da anlaşılabileceği üzere ürün kirasına konu edilen şey, mutlaka semere getiren bir taşınır, taşınmaz, hak ya da işletmedir4. Ürün kirası dışındaki değer kira sözleşmelerinin konusu ise ancak taşınır ya da taşınmazlar olabilecektir5. Tabii bu arada, ürün verebilen bir eşya, her zaman ürün kirasının konusunu teşkil etmeyebilir ancak ürün kirasına konu olacak unsurlar sadece ve sadece ürün verebilen, taşınır, taşınmaz, hak ya da işletmelerdir. Ürün getiren taşınır ya da taşınmazlar daha ileride de açıklayacağımız üzere, kiranın genel hükümlerine ya da konut ve çatılı işyeri kirasına da konu edilebilir. Örneğin, bir sebze bahçesi, kullanılıp işletilerek ürün ve gelir elde etmek amacıyla kiraya verildiğinde ürün kirası sözleşmesi; aynı bahçe komşu sitenin oyun parkı olarak kullanılmak üzere kiralandığında ise adi kira sözleşmesi sözkonusu olacaktır6. Yine boş bir yerin, sinema olarak kullanılmak üzere kiralanması, ürün kirası niteliğinde olmayan kira olarak nitelendirilebilirken; aynı yer makine ve tesisatı ile birlikte kiralanıyor ve işletme hakkı da devrediliyor ise, ürün kirası olarak nitelendirilebilecektir7. Demek ki, sözleşme konusunun ürün getirir nitelikte olması, ortada bir ürün kirası sözleşmesinin bulunduğunun emaresi olabilir ancak tek başına yeterli değildir. Sözleşme taraflarının amaçları, kiracıya tanınan hak ve yetkilerin kapsamı ile ürün getiren taşınır ya da taşınmazı tarafların ne amaçla kullanmayı hedefledikleri dikkate alınarak, sözleşmenin niteliği belirlenmelidir. Ürün getiren bir eşyanın sadece kullanım hakkı bırakılarak, ürünlerinden yararlanma hakkı engelleniyorsa, burada söz konusu olan ürün kirası niteliğinde olmayan bir kira sözleşmesidir.

Ürün kirası sözleşmesinin konu yönünden diğer kira sözleşmelerinden farklı olduğu bir diğer nokta ise, eşya hukuku anlamında eşya niteliği bulunmayan bir ticari işletme veya hakkın da ürün kirasına konu teşkil edebilmesidir. Buna karşın, ürün kirası niteliğinde olmayan kira sözleşmeleri ancak taşınır ya da taşınmazlar üzerinde kurulabilir. Bu sebeple de eğer bir kira sözleşmesinin konusunu patent hakları, know-how, maden işletme hakkı, karada ve denizde avlanma hakkı ya da taksi plakaları üzerindeki haklar gibi hak grupları ya da restoran, satış mağazası, otel, turizm tesisi, benzin istasyonu, tiyatro, hastane gibi gelir getiren işletmeler teşkil ediyorsa ve bunlar üzerindeki işletme haklarının devri sözkonusu ise, başka ayırt edici kriterleri gözden geçirmeye gerek kalmaksızın, bahsi geçen sözleşmenin ürün kirası sözleşmesi olduğu söylenebilecektir8.