Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yargıtay Kararları Işığında Yoksulluk Nafakası Ödeme Yükümlülüğünün Şartları ve Ortadan Kalkması

The Requirements of the Spousal Support and its Termination in the Light of the Decisions of the Turkish Supreme Court

Dila OKYAR KARAOSMANOĞLU

Yoksulluk nafakası, eşler arasındaki dayanışma yükümlülüğünün boşanmadan sonra dahi kısmen devamına ilişkin olup, ahlaki değerlerin bir yansımasıdır. Yoksulluk nafakasına hükmedilirken özellikle taraflar arasındaki ekonomik denge ve kendisinden nafaka talep edilen tarafın mali durumu dikkate alınmalıdır.

Yoksulluk Nafakası, Nafaka, Boşanma, Eşlerin Ekonomik Durumu.

Spousal support relates to the obligation of solidarity which exists between the spouses even after divorce and is also a reflection of moral values. When awarding spousal support, especially the economic balance between the spouses and the economic status of the spouse from whom spousal support is requested should be taken into consideration.

Spousal Support, Maintenance, Divorce, The Economic Status of Spouses.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (bundan sonra “TMK” olarak anılacaktır) m.185/3’e göre, “eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar”. Yoksulluk nafakasının özünde de, evlilik birliği süresince söz konusu olan bu dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesiyle tamamen ortadan kalkmayıp, birtakım şartların varlığı halinde kısmen de olsa devam etmesi yatar1. Diğer bir ifadeyle yoksulluk nafakasının öngörülme sebebi “eşlerin evlilikteki yardım yükümlülüğünün bir uzantısı olarak, boşanma nedeniyle birinin yoksulluğa düşmesi durumunda diğer eşin zor durumda kalana yardım etmesinin arzu edilmesidir”.2

TMK’nın “Yoksulluk nafakası” başlıklı m.175 hükmüne göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, boşanmada daha ağır kusurlu olmamak şartıyla diğer taraftan nafaka talep edebilmektedir. Ahlaki değerlerin bir yansıması olan bu hüküm, sosyal dayanışma düşüncesi ile boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanmasını amaçlar.

Genel olarak nafaka, “birinin kanunen geçindirmek mecburiyetinde bulunduğu kimselere mahkeme kararıyla bağlanan aylık” olarak tanımlanmaktadır.3 Nafaka, hukuki niteliği itibariyle ne bir ceza ne de bir tazminat teşkil eder.4 Türk Hukukunda tazminat sorumluluğu, kural olarak, kusur esasına dayanır ancak boşanmada kusursuz olan eş bile, şartları gerçekleştiğinde yoksulluk nafakası ile sorumlu olabilmektedir. TMK m.175/2’de de açıkça belirtildiği üzere, nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. Boşanma davasında maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinin hukuki dayanakları farklı olup, birbirlerinin yerine geçmeleri mümkün değildir.5